PİRANABAHÇE
- Dr. Gürkan Kubilay Yazıları
- 25 Mart 2014, 00:15:27
İlk yarıda "rakibe, hem de rakibin ceza sahası önü ve yarı sahasında basarak" en fazla top kazandığı maçı oynuyordu F.Bahçe.
Takım inanılmaz diri idi. İlk 5 dakika içinde gelebildi, tek şut attı, onda da Mert'in süper refleksi ile sonuç alamadı G.Antep. Sonra F.Bahçe önce duran toplarla denedi şansını.
Sonra, baktı ki Emenike "eski tay gibi" günlerinden örnekler veriyor, başladı uzun toplarla kara boğasını kaçırmaya.
Önce ilk yarının en etkili pasörü Kuyt kaçırdı, sonra da, önce kritik bir ters kademe ile pozisyon önleyip, sonra da uzun pasla Caner, Emenike'yi ve attırdılar.
Emenike yıkılmıyordu. Meireles, Topal ve Emre, alan savunmasında zerre açık vermiyor, Alves ve Bekir rakibe sırtını döndürmüyordu. Sowgol atma stresine rağmen istekli idi.
Ruhları tertemiz...
İlk yarının özeti; F.Bahçe, son zamanların en iyi ilk yarısını oynuyor, G.Antep'e hiç şans tanımıyordu.
2. yarı Salih , Emre'nin yerine oyunda idi. Bekir ve Muhammed'in girmesi ve F.Bahçe'nin de skoru idare etme duygusu 20 dakika G.Antep'e yüzde 63 ile oyun hakimiyeti getirdi.
Bu dakikalarda Alves kritik müdahaleler yaptı. Meireles kademelere iyi girdi, Topal ilk toplara iyi bastı ve sonunda, 3 ay sonra Sow'a, şahane bir vuruş ile golü attırdı. Binya'nın kırmızısını gören bile olmadı. Mert güven verdi. Sonuç: Birlikte oynamayı seven, saha kenarında da dost, ruhları temiz ve iyi bir teknik adama sahip bir topluluk adım adım şampiyonluğa gidiyor.