Oksijen tüpü
- Dr. Gürkan Kubilay Yazıları
- 26 Ekim 2013, 00:49:42
İlk 45 dakikanın bitiminde kafamdaki düşünce buydu. Türkiye'de en zor yapılan iş rakip savunma çıkarken üçüncü alanda baskı ve bu sayede kazanılan toplardır. Ben bunca senedir maç analizi yaparım, bir maçta bu kadar çok ön alanda baskı ile top kazanan takım görmedim.
Bu işin başrolünde Alper vardı. Ona Kuyt, Caner ve Sow da ayak uydurunca Gaziantep için, bırakın pozisyona girmeyi, sahasından çıkmak bile lüks haline geliyordu.
Egemen ile Bekir nadir gelen toplarda mükemmel "öncelik" alıp, araya girince Volkan; "Keşke piknik sepetimi getirseydim" diye düşündü.
Duran toptan bu sezon hiç gol yemeyen, Gaziantepspor'a karşı buradan bile 3 kez tehlike yaratan Fenerbahçe, önce Alper'in asistine Emenike'nin kafası, sonra da Cristian'ın pasına Sow'un vuruşu ile aslında son çizgiye inip rakip savunmaları boşa çıkarmanın becerisini de gol atarak gösteriyordu.
Şampiyon bitirir
Sonuç ilk yarıda Şükrü Saracoğlu'ndaki herkes aynı iki kelimeyi söylüyordu; mest olduk.
İkinci yarıda Fenerbahçe biraz tempoyu düşürdü. Ancak düşük tempoda oynamaya alışmayan takımda bu kez konsantrasyon sorunu başgösterdi ve o sorun da golü yedirdi.
Yanal'ın geç ama doğru hamlesi Salih "hocam bana daha çok dakika ver" dedirten bir hareketle yine son çizgiye inip, Emenike'ye attırınca Fenerbahçe rahat bir nefes aldı.
Ersun Yanal bu takıma kondisyon yükleme anlamında imzasını attı. Üçüncü bölgede pres ve topu hızlı çevirme konusunda da imzanın yarısını attı. Tamamını atar mı? Tanıdığım Yanal atar!
O zaman ne mi olur? Fenerbahçe bu ligi şampiyon bitirir.