Fener yarı finale
İlk golü attığında Bayern ve Lille'i yenebilmiş bir takıma sakin başlamak lazımdı.
Doğrusunu, pas yaparak başlattı Fener. Salih'i, cesur kararla hücum arkası kullanıp, Topal'ın savunuculuğuna, Cristian'ın arkadan da ön tarafı destekleyiciliğine güvenmişti...
Sow, Webo, Kuyt üçlüsü sürekli yer değiştiriyor, takım, önde basınca rakibin kolay top kaybı yaptığını keşfediyordu. Rakip Fener'in üstüne geliyordu başlarda.
Ama 20. dakikada Baga atılınca iyice geriye çekildiler.
Fener çoğu Ziegler'den ortalarla sonuca gitmeye çalıştı.
Olmadı. Şut atmak, ya da dönen topları almak gerekiyordu.
O da olmadı ama, bir ara pası ve UEFA Ligi'nin en çok ofsayta düşen 5 oyuncusundan biri Sow'un mükemmel deparı, penaltıyı getiriyor, takımı rahatlatıyordu.
Kuyt ve Cristian atabilse aslında maç 55'te biterdi...
Kuyt'a dokunmadı!
Rakip tüm riskleri alarak üzerine geldikçe Fener pozisyon buluyor fakat Kocaman 62'de Salih-Selçuk değişikliği ile ''skoru tutayım'' diyor ama hücuma giden adam yerine savunmacı almanın baskı yemek olacağını unutuyordu. Hem de 10 kişiye karşı yedi de..
Kuyt gene kötüydü ama oyundaydı. Webo düşmüştü. Takımda hafiften telaş da baş göstermişti.
Semih-Webo değişikliğini geç de olsa 77'de yaptı Kocaman.
Kuyt pas veremedi, golü atamadı. Ama Kuyt'a dokunmadı ya da dokunamadı Kocaman.
Fener taraftarı ekran başında son 30 dakika azap çekti ama bugün çok isteyen oyuncuların özellikle Gökhan ve Topal'ın gayreti sayesinde turu aldı ve benim haftalardır söylediğim iddiamı devam ettirdi; Fener bu haline rağmen bu ligde yarı final oynar. Tabi ki eksiklerini iyi tespit etmeli ve daha cesur olmalı...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.