İlk yarı farkıyla

Bir bakalım şimdi; % 70 topla oynayan F.Bahçe, kendi sahasından rakip alana 45 dakikada sadece 4 kere geçebilen bir Mersin, rakip kaleyi tutan tek şutu olan ama onda da golü bulan bir Mersin, rakibini ceza sahasından çıkarmamak adına müthiş bir ön alan baskısı yapan Fener!
Bunları sayınca Fener fark atmıştır sanıyorsunuz ama Gökhan'ın bir hatası, Meireles'in şansızlığı Fenerbahçe'ye golü yedirdi.
Sonrasında Meireles toparlandı, Topal'ın performansını artırmaya başladı. Ön alanda tüm takım bastı, Mersin gibi teknik ayakları olan bir takım bile çıkamadı.
Duran toplarda Gökhan sürekli ön direğe gitmeye başladı. Sonunda da golü öyle buldu takım.
Meireles öne daha fazla oynamalıydı, daha önceki maçlarında göbekten verkaç ile çok pozisyon verip, gol yiyen Mersin'in üzerine böyle gidilmeliydi. Nitekim golden önce oluşan kornerde Alex göbekten verkaç ile gitti, kaleci son anda çeldi ama gol geldi.
Eksikler bunlardı ama takım çok istekli idi. Başkalaşmıştı.
Topal'ın sakatlığı ve Baroni'nin girmesi temponun ikinci yarı başında düşmesine yol açıyor. 20 dakika boyunca Mersin daha fazla geliyordu. Kuyt sakatlanınca, mecburi değişiklik hocanın değişim alternatiflerini de azaltınca iş sürprizlere kaldı. Meireles ilk maçı olmasına rağmen ayakta kaldı. Topuz çok top kaybı yapıyor, Gökhan'ın gayreti yetmiyordu.
İşi çözecek hamle uzaktan şut idi ve Baroni bunu yapınca Fener "ilk yarı oyunu ile hak ettiği'' 3 puanı aldı. Duran toplarda giderek etkisini artırmaya başlayan Fener, bu haline rağmen bence Marsilya maçını kazanacaktır.