Şutbahçe'nin ribaundu

Taşkındı F.Bahçe, G.Saray'ı yenemedikten sonra. Şaşkınlığın ilacı da galibiyetti futbolda.
Rakip de "lige tutunayım bari" diye düşüneninden olup, Fink'i, Murat'ı oynatmıyor ama Gekas'ın yokluğunda, ne kadar forveti varsa sahaya sürüyordu.
İlk 10 dakika çok top kaptıran F.Bahçe sonra ısındı, ataklar sağdan, tehlikeli olanları soldan geldi. Ama golü yine bildiği gibi attı F.Bahçe; vurdular, dönen topu Henry ile tamamladılar.
Normaldi çünkü aylardır yazdığım gibi "F.Bahçe ribaunt canavarı" idi.
Sonra yeryüzünde, her takımdan daha iyi yaptıkları işi, markajsız oynayan Alex ile yaptılar, yani "şut ile gol" buldular.

Özlem son bulur
Analizlerime göre Real Madrid'in bile ancak 13 tane uzak şutu ile golü olduğu bu alemde, ligde tam 18 şut gollerinin tesadüf olmadığını kanıtladılar.
Asıl önemli olan oyuncuların istekli ve ciddi oluşları idi.
Samsunspor'un bolca forveti birbirini hiç anlayamamanın sıkıntısını yaşarken, Alex yine yükselen form işaretleri veriyordu. İkinci yarıda idare etti F.Bahçe hafta sonunu düşündü. İdare eden değişiklikler yaptı Aykut Kocaman.
Bu kupaya önem verdiğini gösterdi takım. Çok sevimliydi yine seyirciler, gürültülerine rağmen...
Bu konudaki tahminimi de yazayım. F.Bahçe bu sene kupa
özlemine son verir.