Akortsuz Fener

Fener bu sene her taktiği ilk defa oynuyormuş gibi başlıyor maça. F.Bahçe'nin klasik santrforsuz oyun yapısı ile yapmak istediği Barça'nın yapısı gibi demiştim iki hafta önce.
Ama arada önemli farklar olduğunu Fenerli oyuncuların anlaması gerekiyor.
Mesela Barça, maç başı rakip kaleye 17 şut atarken dün ilk yarı BŞB kalesine sadece 1 şut atmıştı Fener. Messi, Xavi, Fabregas, Alves, İniesta bu yapıda tam 28 asist yaparken, dün Fener'de asiste soyunan oyuncu da yoktu.
Alex'in geri gelmesi, takıma topu önde tutturamıyordu. Caner, Topuz içeri kat ediyor, Alex geri gelince Stoch da sola kaçıyordu. Takım çok pas hatası ile oynuyor, ceza alanına ara pası ve orta (doğal olarak) gitmiyor, yavaş ve yana oynanıyor, Cristian ve Emre de ''Önde 4 adam var, biz savunmaya dikkat edelim'' deyince Fener'in öne gidişi sorun oluyordu.
Hakan Şükür'den daha önce yediği ''tesadüfi'' golün benzerini Holmen'den erken yemek de kurguya darbe vuruyordu.

EMRE GİBİ BİR OYUNCU
Takım bir türlü sahada doğru pozisyon alamadı ve Doca da bundan bol bol yararlandı. İkinci yarı Bienvenu ve Orhan'ın girmesi tam 6 bölgede değişiklik anlamına geliyor, Fener akıllı bir duran toptan golü buluyordu.
Ama ilk kez bir arada oynayan sol stoper Ziegler sol bek Caner ikilisinin tutmayan uyumu, Stoch'un yardımsızlığı golleri de pozisyonu da Fener'in solundan getiriyordu.
Fener'li tüm oyuncular bu maçta isteksizdi, güçsüzdü, akortsuzdu... Rakip de böyle ortamları çok seven BŞB olunca, pozisyon vermek ve bu sonuç kaçınılmaz oldu.
Bu takıma sadece santrfor değil, bu aralar formsuz olan Emre yapısında, öne doğru oynama özellikli bir orta saha da gerektiği net bir şekilde ortaya çıkıyordu.