Alexpirin!
1) İlk sorun rakibin hızı idi. Bir maçta 800'den fazla sprint atma gücüne sahip takımlar tehlikelidir.
Türkiye'de böyle 1-2 takımdan biri idi Antep. 3 de gol kaçırıyordu başlarda.
2) Fener'de ise görüntüde hızlı, oyunda yavaş Topuz ve Stoch arkadaşa değil de kendilerine ya da dağlara taşlara oynuyordu.
3) Gökay çok top çalıyor ama Emre'lik kısımda yani topu öne aktarmada yetersiz kalıyordu.
4) Bekir Ozan son 15 maçta çıktığından fazla öne çıkınca, "orta sahadan çıkan adamı tutma özürlü Fener'' sıkıntılarının üstüne gol de yiyordu. Hem de korner atarken dönen toptan.
5) Alex üretemiyor, Semih'in bacakları güçsüz, Ziegler, Popov ya da Souza korkusundan öne çıkamıyor, Gökhan ortalarında muhatap bulamıyordu.
6) Cristian ise bu yağışlı sahada yerden vurmak yerine, uzay yolu şutlarını tercih ediyordu.
7) İlk yarı doğrudan çıkması gereken kırmızı kartı Kerim yiyince, umut 2. yarıya taşındı.
8) Aksayan Semih ve Gökay'ı dışarı alıp, sağa Caner, göbeğe Topuz hamlesi takımı süratlendirdi.
Antep de gömülünce Alex'e gün doğdu. Rakip de 10 kişi idi ve çıkamıyordu.
9) Ceza alanı önünde her topu, "asist yapabilecek doğru adamla buluşturmak'' Alex'in işi idi. Brezilyalı bunu Ziegler'e yaptırdı önce, sonra da kendi işini kendi gördü, Cristian ve Topuz'u bularak .
10) Fener iyi oynamadı ama bu kadar zor bir dönemde, bu kadar zor bir rakip karşısında, uzun süredir yapamadığı işi yapıp , geriden gelerek kazandı.
Bazılarına da , ''bu kadar derde rağmen hala nasıl olur yahu ? Tüh beee! '' dedirterek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.