Yürekbahçe
- Dr. Gürkan Kubilay Yazıları
- 01 Kasım 2011, 00:39:03
Ve benim gibi hayatı boyu hakemleri savunmuş birine bile sorduruyordu: Peki bu muydu hakemlik?
2- Alex atılınca, her Fenerli, yüreklerindeki güçle % 20'şer fazla oynamaya başladı.
Her yerde Fener'in presi vardı, Karabüklüler nefes alamıyor, sağda Topuz ve Gökhan, solda Ziegler ve Caner körük gibi işliyordu.
3- Aşırı basit top kaybı ile oynayan beğenmediğim Karabük, adeta Alex'in atılması gibi bir senaryoya hâlâ inanamıyordu.
Çok top çalıyordu. Topuz ise Alex'in yerine soyunmuş, süper oynuyor, gol kaçırıyor ve "savunma arkasına kaçma konusunda çok golünü göreceğimiz'' Bienvenu'ye golü attırıyordu.
Ama Bienvenu ilerde top tutmada sıkıntılıydı, bu da Fener'i önde tutamıyordu.
5- Karabük ısıran bir takım değildi, Fenerliler rahat top çeviriyordu. Öyle ki Gökhan ve Cristian bile 10 kişilik takımla gol pozisyonuna giriyordu.
6- Avantajları bile oynatamayan, kaleciye geri pastan anlamayan hakemin yüreksizliği ile atamadığı Emre'yi, takım yorulunca ve Karabük pozisyonlara girince Kocaman dışarı aldı.
7- Caner yorulmuyor, Yobo tüm kademelere giriyor, Cristian, Volkan soğukkanlı oynuyor ama yorulan takım iyice geri yaslanıp, baskı yiyordu.
8- Sonuçta 84 dakika, hem de Alex'siz 10 kişi ile kazanmanın yolu ancak yürekli olmaktan geçiyordu ve sahadaki her oyuncuda ondan "mangallarca'' vardı.