Dr. Gürkan Kubilay

Dr. Gürkan Kubilay

06 Ekim 2011 | Perşembe

Fener mazlum psikolojisi ile mi kazanıyor?

Bu ara bana en çok sorulan sorulardan biri bu. Özellikle Fenerbahçe değil de diğer takım takım taraftarları soruyor.
Hakemlerin Fenerbahçe'ye mazluma yaklaşma psikolojisi içinde olup olmadıkları merak konusu... Bu yüzden mi alıyor Fenerbahçe bu puanları? Kendi adıma her zaman inandığımı yazarım...
4. haftada Bilica'nın penaltı yaptığını yazdım.
5. haftada İstabul BŞB maçında Cristian'ın hareketinden sahada seyrettiğim için emin olamadığımdan yazamamıştım ama ekranda gördüm ki hareket penaltı...
Yine İstanbul BŞB maçının son dakikasında maç yazısını yazdırmaya başladığımdan o an önüme baktığım için Gökhan'ın hareketini görememiştim, yazamadım. Ama kararım orada da net: Gökhan'a kırmızı gerekir. Antep'te Fenerbahçe lehine verilmeyen penaltıyı, Semih ile son dakikada güme giden bir nizami golü ve uçan 2 puanı da unutmamak lazım elbet...
Tüm bunlar hatalar... Lehine de var takımın, aleyhine de...
Peki özellikle Fenerbahçe lehine olanlarda mazluma acıma psikolojisi mi var?
Bununla ilgili herkes kendi yorumunu yapabilir. Hepsine saygı duyarım... Ama bir gerçeğin, Fenerbahçeli oyuncuların emeğinin hakkını yememek açısından altını çizelim.

RAKAMLAR BAKIN NELER SÖYLÜYOR

Bakın şu ana kadar ligin yaptığım analizine... En çok top çalan; Fenerbahçe.
En az top kaybeden; Fenerbahçe.
En çok pas yapan; Fenerbahçe.
En çok topla buluşan; Fenerbahçe.
En uzun süre topla oynayan; Fenerbahçe.
Anlamı şu: Fenerbahçe'nin ligin topun değerini en çok bilen, en fazla topa hakim olan, oyuncular arasında en iyi pas trafiği kuran, topu kendisinde en fazla tutan, rakiplerinden topu çalmada en usta ve kaybederken de en cimri takımı şu anda. Yani kazanmak için gerekli futbol öğelerini en iyi kullanan takım... Hem de bu kadar çekilen sıkıntıya ve henüz tam olarak oturmayan taşlara rağmen...
Bu değerler tamamen takımın iç dinamiği ile ilgili...
Aykut Kocaman'ın son senede Kocaman'lıktan DEV'liğe terfi eden adamlığı ve kriz yönetim başarısı ile...
Yani ne hakemle, ne federasyonla ilişkilendireceğiniz artı değerler...
Bu yüzden...
Bırakalım artık şu komplo teorilerini...
Herkesin emeğine saygı duyalım... Cristian'ın, Melo'nun...
Burak'ın, Toraman'ın...
Ömer Erdoğan'ın, Webo'nun...

NEFiS BiR SAMSUN-MANİSA MAÇI SEYRETTİM

Pazar günü ekrana kilitledi beni...
Top bir Samsun kalesinde, bir Manisa kalesinde...
İlk 30 dakika 3 gol oldu...
Samsun 2 penaltı kaçırdı, bir de Manisa lehine verilen, etti mi 3 penaltı!
Başka kanalda Chelsea, Bolton'u doğduğuna pişman ediyordu yaklaşık aynı anlarda.
2 televizyon açıktı karşımda...
Ama ben gözümü Samsun -Manisa'dan alamadım...
Bu arada, bu sene 2 teknik adama dikkat...
Biri Manisa ve Kemal Özdeş...
Dİğeri Ordu ve Metin Diyadin...
Kemal hocanın aşırı gerginliğinin dışında falsosu yok, çok iyi işler yapacak...
Metin Diyadin ise birkaç yıl sonra bir büyüğün başında...

Olasılıkla da Karadeniz'e komşu bir büyüğün...


TÜM BEŞİKTAŞ HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN

TÜM FENERBAHÇE HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN

TÜM GALATASARAY HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN

TÜM TRABZONSPOR HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor