Orta Oyunu Spor Toto Ligimiz

Aykut hocanın incelenmesini istediği penaltılar vardı... O, penaltılarda ''adalet'' duygusunun kaybolduğunu düşünüyordu , camiası gibi... Takan olmadı, bakan da...
Fener'i çok incitti o penaltılar...
Çünkü kötü günler geçiriyorlardı, kendilerine yapıldığını düşündükleri haksızlıklara daha duyarlı idiler... Trabzon ve yönetimi ise duyarsızdı...
Çünkü onlar liderdiler... ''Tuzu kuru olanından'' yani...
Günler, günleri kovaladı...
Fener çok çalışarak, iyi oynayarak, takım, hoca, yönetim uyumunu yakalayarak çıkışa geçti... Hak ederek liderliği yakaladı...
Lehine hatalar yapılmaya da başlandı... Bu kez canı yanan Trabzon'du...
Tabii sesi yükselen de...
Şartlar değişmiş, kaçan kovalayan olmuştu...
Bu düzen böyleydi işte...
Kaçan susandı, kovalayan da itiraz eden...
2 ay önce Fener için , federasyon ''TU KAKA'' idi...
Bugünse Trabzon için...

KAÇIRDIĞINIZ GOLLERE BAKIN
Oysa, şunu bir düşünseler...
Trabzon ve Fener yaklaşık 400 gol pozisyonuna girdiler...
Oysa sadece 110 golleri var...
Yani kaçırdıkları nerede ise 290 GOL var.
Sadece onda birini atmış olsalar, 30 gol eder...
Ekleyin şu an attıklarına, atabilen UZAK ARA LİDER olur...
Yok hakem, yok federasyon diye ağlanmaz...
Bakın bir nokta daha...
İki takımın toplam top kaybı 1000 sayısını aşıyor.
Yazı ile yazayım; tam BİN tane...
O topların üçte birini az kaybetseler, belki bir bu kadar daha gol pozisyonu şansları olacak... O topları Özgener mi kaybettirdi onlara?
Yoksa Oğuz Sarvan mı? Federasyonun hataları yok mu? Çok...
Hakemler süper mi? Ne gezer, hatalar gırla... Ama kötü niyet yok...
1 metreden topu dışarı atan oyuncunun hatası neyse, nasıl ki o takımını satmıyorsa, hakem de maçı satmıyor...

HAK EDEN ŞAMPİYON OLACAK
Onun için, ekranda daha önce hiç içmediği PURO'yu sırf yönetici oldum diye içmeye başlayıp, atıp tutanlar...
Şunu iyi bilin... Önce Trabzonlu çocukların analarının ak sütü gibi hakkıydı o liderlik... Şimdi de Fenerli çocukların...
Gökhan Gönül'ün dediği gibi ''emeklerine saygı duyun..."
Sadece Gökhan'ın değil... Burak'ın, Ali Tandoğan'ın, Mehmet Eren'in de... Ne Aziz Yıldırım'ın, ne Sadri başkanın, ne Polat'ın, ne de Demirören'in bağırıp, çağırmalarına gerek yok... Ligin sonunda da hak eden şampiyon olacak...
Olamayanları bağırta, çağırta...
Ama hakkıyla...