Kocaman'a inanın-4
Avrupa'daki 5büyük lig ve bizim ligde en az berabere kalan takımlar Real Sociedad, Barcelona, Espanyol ve Mainz ile Manisa'dır. Benim de bu maçta ''olmayacağını düşündüğüm sonuç'' beraberlikti. İki talkım da hızlı başladı. Fener tarafında en dikkat çekici özellik, ''şuta çok istekli'' olmaları ama bu şutların kaleye gidemeden ''bloklanması'' idi. Ayrıca Kanarya, hiçbir maçta kullanmadığı kadar duran top kullanıyor, alan savunması ile bunları karşılayan savunma arasında bu duran toplarda etkili oluyor, dönen topları da topluyordu. Ama kaleye atılan şutların Cristian dışında kaleyi tutmaması sıkıntı idi. Oynaması gerektiğini düşündüğüm Semih'in etkisizliği başka bir sorun. Niang'ın solda savunmaya yardım etmeyişi, bunu hisseden Karaman, Yiğit'i o bölgeye daha çok sokuyordu. Simpson'un istekli ve çok koşan oyunu ise ters kademe konusunda eksikleri olan Bekir'in kanadından Fener'i zorluyordu.
Topuz'un hakkı başka
2. yarıda gol yiyen takımın oyundan düşmediğini görmüştüm. Mağlubiyet bundan sonra 'Asla kabul edilemez' bir olgu olmuştu. 19. haftaya kadar direkten dönen 7 topu olan takımı, 60 dakikada 3 topu direğe nişanlaması bile durdurmuyor, Semih'in önce penaltı yaptırıp, sonra kaleciden dönen şutu ile 'yarı asist ' yapması Fener'i coşturuyordu. Dia'nın golünde takım, rakip kaleye turbo hızı ile 6 saniyede gelmişti. Hele ki 90+2 de rakip ceza alanı önünde 7 Fenerli'nin olması, bu takımın oyuncuların isteği ve doğru bir teknik adamla nerelere geldiğinin göstergesi idi. Maçın adamı tüm ruhları ile mücadele eden her Fenerli topçu idi ama özellikle Topuz'un hakkı bir başka idi. Haftalardır söylediğim iddiamı geliştirerek tekrar ediyorum. Fener'in, sıradaki 7 maçta 19 puan alması kuvvetle muhtemeldir. Fenerbahçeliler; Kocaman'a inanın! Takım şampiyon olmasa bile...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.