Kocaman'a inanın-3
- Dr. Gürkan Kubilay Yazıları
- 30 Ocak 2011, 23:41:31
İlk 12 dakikada Trabzon bir kez bile gelemedi Volkan'ı ziyarete. Sebep kötü oynamaları değil, Fener'in onları sahasından çıkarmayan baskısı idi. Sağda Gökhan ve Topuz, değişmeli bindiriyor, solda Santos çok iyi oynuyordu.
İlk 15 dakikada öne gereksiz riskli oynama merakı yüzünden yaptığı top kayıplarının dışında, hemen her Trabzon atağını bitiren Selçuk, hayatının maçını oynuyordu.
Bugüne kadar 87 korner atıp sadece 1 gol bulan ve bu nedenle "Korner çalışmalı" dediğimiz Fener, Lugano'nun çekilmesine rağmen penaltıya gitmeyip golü atması ile rahatlıyordu.
Bu kadar baskı yapan bir takımın golü de öyle gelmeliydi. Topuz'un baskı ile kazandığı top 7 saniyede, 3 pasta Trabzon filelerine giderken, "Dünyada gollerin % 90'ı 4 pasın altında atılır" diye bağırarak kaç kere yazdığımı hatırlıyordum.
Şenol hocanın yanlışları
Golden sonra gülümseyen Kocamanportresi 'batı cephesinde değişimi' gösteriyordu.
Gol sonrası tempoyu yavaşlatmak Kocaman'ın doğrusuydu. İlk yarı Alanzinho ve Yattara'yı kullanmayarak dökülen Burak'a sahip çıkmak da Şenol hocanın yanlışı.
İkinci yarıda giren ama'ruhunu kenarda bırakmış olarak' oynayan Yattara aslında, "2-0'dan sonra kapanan defansa ben ne yapayım?" diyordu.
Fener'in baskı yiyerek oynaması Selçuk'un yanlış zamanlı hamlelerine neden oluyor, bunun sonucu gelen kırmızı da bence maçın içine fazlaca ve gereksiz giren Bünyamin Gezer'e "Kırmızı kartı hak edecek Trabzonlu" aratıyordu.
10 kişi kalmasına rağmen mücadele gücü hiç düşmeyen, Glowacki atıldıktan sonra iyice rahatlayan ve haklı bir galibiyet alan Fener'de bunun mucidi haftalardır her yazımda yazdığım 'KOCAMAN'A İNANIN' yazılarımın adamı Aykut hoca ve tüm takım oluyordu.
Kocaman'a inanın Fenerliler, bu takım şampiyon olamasa bile inanın...