Kocaman'a inanın
- Dr. Gürkan Kubilay Yazıları
- 23 Ocak 2011, 01:12:56
Bu durumda hücuma atılacak uzun paslar çözüm gibi gözüküyor ama Semih'ten seken toplara Alex, Topuz ve Niang uzak kalınca hücum da işlemiyordu. Zaten Fener'in amacı da "Ben nasılsa gol atarım, yememeliyim" idi. Topuz ve Gökhan'ın olduğu kanat, rakibi "korkutarak" çıkarmasa da Fener, sol kanadından çok atak yiyordu. Alex ilk şutunu attığında dakikalar 34' ü gösteriyor, 6 şutta "0 isabet" ile oynayan "karavanacı Antalya" Volkan'ın ekmeğine yağ sürüyordu.
Tabloyu değiştiren, Emre'nin öne çıkmaya başlaması ve takımı ileri itmesi oldu. Gökhan'ın, Messi'yi bile bunalıma sokacak vuruşu futbolun extralarından olsa da hem Fener'e moral veriyor, hem de daha organize olmasını sağlıyordu.
Şampiyon olmasa bile...
45-60 dakikalar arası Fener'in arkaya aşırı yaslanması nedeniyle topu yüzde 65 Antalya'nın ayağında tutuyor, ancak takım olarak doğru savunma yaptıkları için Fener pozisyon yemiyordu. Santos sol kanatta çok aksıyor, ama hoca Semih-Özer değişikliği ile Niang'ı santrfora, Özer'i sola alıp, hücumda güçlenmeye çalışıyordu.
Antalya'nın Dijehoua hamlesine karşın, Dia'yı oyuna alan Fener, bu değişiklikle 4 oyuncunun birden yerini değiştiriyor, Alex tek santrfor oluyor, böylece Aykut hoca taktik anlamda da oyuna fazlaca müdahele edebileceğini gösteriyordu.
Fener için tek tehlike, geç hamleli ve yavaş Lugano'nun bundan sonraki maçlarda kolay kırmızı kart görme riski oluyordu.
İki takımın ceza sahasına yaptığı 38 ortadan sadece 4 tanesine vurabilmeleri de "futbolumuzun kalitesinin" göstergesi idi.
Tüm oyuncuların iştahlı oyunu ve Fener'in, Antalya'da doğru strateji ile aldığı 3 puan, önümüzdeki haftalarda alacağı diğer 3 puanların bir ön göstergesi idi. Herkes istifasını isterken yazmıştım "Kocaman'a inanın" diye.
Yine aynı yerdeyim. Kocaman'a inanın !
Fener bu sene şampiyon olamasa bile...