Fener'e sallayanlar ekmeksiz mi kaldı?

İlk yarının sonlarına doğru Fenerbahçe kötü gidince takıma karşı medyada bir sallama komitesi kurulmuştu. Aslında bu sadece Fenerbahçe'nin değil, Galatasaray'ın da Beşiktaş'ın da sorunu. Sadece sonuç odaklı, sığ verili, araştırmacılıktan nasibini almamış, sayıları gittikçe azalsa da bazı kesimlerin, büyük takımlarımız üstünden prim yapma telaşı ile yazdıkları yazılardı bunlar. Ben de buna karşın "Fener'e sallayanları dikkatle takip edin, çok değil 5-6 hafta sonra takım düzelecek ve onlar da ne yazacaklarını şaşıracak'' diye yazmıştım. Peki neye dayanarak Fener kötü giderken daha iyi olacağını düşünüp de yazıyordum o zamanlar? Cevabı gayet basit: Araştırarak ve daha önceki deneyimlerden, sonuçlardan, analizlerden faydalanarak. İşte dayandığım sonuçlardan bir tanesi. Yan tarafta; 5 büyük ligin son 8 haftasının sonuçlarını görüyorsunuz. Sonuçlar gayet net, son 8 haftanın tümünde kazanmış tek takım bile yok. Zaten dünyada böyle performans da az bulunuyor. Sanırım 3 yıl önce Inter'in 14 maç üst üste kazandığı bir periyot vardı ki bu da mucize gibi bir şeydi. Bugünün futbolunda, takımların ortalama 8-10 haftalık bir yükseliş periyotları oluyor. Sonra özellikle büyük takımlar, bunun yaklaşık yarısı kadar yani 3-4 haftalık bocalama periyodu geçirip, tekrar toparlanıyorlar.
FENER KULÜ BEDEKiLERi YETERiNCE KULLANIYOR MU?
Aslında bu durum, insan fizyolojisine de uyuyor. Futbolcunun maksimum kapasitesini koruma süresi yaklaşık 1.5-2 ay. İşte bu sürede, hele de takımı çalıştıran teknik adam tüm oyuncularını aynı psikoloji ve çalışma temposuna sokarsa süper sonuçlar alabiliyor. Tabii ki, buna şans faktörünü de eklemek gerekiyor. Bu nedenle Chelsea, Hull'u yenemiyor, Bordeaux, Boulogne'e takılıyor, Milan, Livorno'yu geçemiyor. İşte Fener bu evrelerden geçti. Şimdi ise takım oyunu oynamanın zevkine varmaya başladı. "Takım oyunu" oynadığınızda sıradan gördüğünüz oyuncular bile devleşir. Bu nedenle çok iyi bir Deniz, Selçuk izlemeye hazır olun. Elbette buna Daum izin verirse. Çünkü bu oyuncuların performansının yükselmesi, ciddi maçlarda sık oynamakla oluyor. Bir futbol takımının başarısında, maçların dakika olarak yarısından fazlasında oynamış oyuncu sayısı yani sorumlulukları fazlaca almış topçu adedi çok önemli. Bunun 10 rakamının üzerinde olması gerekiyor. Barcelona'nın oynadığı maçların dakika olarak yarısından fazla süre almış 13 futbolcusu var. Inter'de 12, Chelsea ve Leverkusen'de 11... Yani takımlar sorumlulukları paylaştırıyor. Verilen dakikalar, çok fazla sayı oyuncu arasında paylaştırılıyor. Bu rakam aslında Fener'de de 11 ama arkasından gelen oyuncuların aldığı süre çok aşağılara düşüyor. Oysa yukarıdaki takımlarda diğer oyuncular da yeterli sayıda dakika alabiliyor. Bu nedenle Daum'un herkese dakika ayırması şart gözüküyor.