İstediğiniz kadar büyük bir güce sahip olun, milyonlar sizi haykırsın, büyük bir kulüpte "
Ben yaptım oldu" deme hakkınız yok. Çadır tiyatrosunda oyun hiç değişmiyor. Takımlarımız saha içinde başarılı olamayınca
saha dışında sonuç arıyorlar. Bu teraneler ne zaman bitecek, ne zaman sahaya odaklanacağız, suçlu aramayıp kendimize döneceğiz? Ülkemizde yaptığı icraatları tek başına kurgulayan, benmerkezci ve işbilir yöneticilerimiz hep yanlış yapmaya devam mı edecek, hata bende demeyecekler mi? İsminizin, başarılarınızın,
özverilerinizin onlar için hiçbir önemi yok. Neonlardan, manşetlerden inmişsiniz, başınıza badireler gelmiş hiç oralı olmazlar. Onlar için sadece o günleri kurtaran isminiz vardır. Ahde vefa,
emeğe saygı olsaydı; Hasan Şaş,
Hakan Şükür, Cüneyt Tanman gibi isimler bir hiç yerine konulabilir miydi? Arda olayında da durum bu. Dün yan yana poz verme yarışındaki ağabeyleri, dün omuza alan büyükleri şimdi ne diyor; "Bana uzak, Allah'a yakın ol!" Maç sonuçları iyiyken "
En büyük sensin, en büyük sen!" diye yazanlar, şimdi kalemleriyle kurşun atıyor. "Gece nerelerde geziyorsun, kimlesin, niye öylesin,
sinema mı kapattın" diyenler maalesef yanlış olduğu halde "Aferin. Yapacak, hakkı" demedi mi bir dönem! Üç maç iyi oynadı diye erkenden takım kaptanı yapanlar, şimdi gitse diye elini ovuşturuyor. Şu
Barcelona başkanının da yaptığı hiç hoş değil. Messi'yi niye kaptan yapmıyor? "Sen o kadar gol at ama kaptan olama, olacak iş değil!"
İ