45 ile 60 arası!

Maçı uzun uzun anlatmaya gerek yok. "İlk yarıdaki oyuna 1 puan fazla, ikinci devredeki enfes futbola da 3 puan az" demek lazım. Hem ev sahibi Konya hem de kazanmaya mecbur Adana ilk yarıda pek etkin olamadı. Hava şartları da ilk yarıda yaz günlerini aratmadı. Bu kötü futbolun sebebi değil tabii... Hamleleri izledik adeta. İkinci yarıdaki iyi oyunu görünce "Allah bile rüzgarını arkalarına kattı, atak oynayın artık" dedi. Birden değişen hava, birden güzelleşen bir futbol izledik. Rüzgarla birlikte her iki takımdan da müthiş ataklarla bir ikinci yarı seyrettik. Ziya Doğan, Poljak'ın yokluğunda değişik atraksiyonlar yaptı, ama sonuç başarısız. Unuttuğu bir şey vardı ki en önemli hücum silahı Da Silva ilk devrede anlaşılmaz bir şekilde yanında oturdu. O oyuna girdikten sonra sol kanadı koridor yapan bir durum izledik. 'Maçın zaten tüm doluluğunu 45 ile 60. dakika arasında gördük' desek yalan olmaz.

Bu sonuçla Buca kazandı!
Bu dakikalardaki oyun zenginliğinin sebebi malum, sonradan oyuna dahil olan Okan Salmaz ve Mehmet Şen'in oyunda olmaları. İlk devrede yanımdaki bir meslektaşım; "Her iki takım üç gün oynasalar bu maç berabere biter" dedi. Yanılmadı. Ama ikinci yarıdaki o güzel futbolla da her iki takım maçı kazanabilirdi. 80. dakikadan sonra gerilen bir durum gördük. Tabii Adanaspor biten dakikalarla birlikte biten umutlarına üzüldü. Maçın en dikkat çeken isimleri, Adanaspor'da Fevzi, Okan olurken, ev sahibinde Mehmet Şen, Mehmet Ayaz ve Da Silva iyi bir performans gösterdi. Maçta gördüğümüz birkaç hususa gelince... Bulunduğumuz yerden pozisyonları görmek için çok çaba gösterdik. Saha, seyircilere çok uzak. Konyaspor-Adanaspor maçında Adana'dan gelen bir grup Adana Demirspor taraftarı Konyaspor'a destek verdi. Sonuç olarak, ne Konyaspor kazandı, ne Adanaspor. Kazanan takım sanırım Bucaspor oldu. Süper Lig'in kapısı gözüktü, bakalım girmek için ne yapacaklar?