Tam sırası!
- Cenk Atılgan Yazıları
- 09 Eylül 2009, 23:02:18, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:18:23
Yağmur yağdı, böyle oldu derlerdi eskiden... Biz de doğal olarak eskilerde kalmış zannederdik yağmurla gelen sıkıntıları, dertleri, çözümsüzlükleri. Meğer burnumuzun dibindeymiş de, haberimiz yokmuş! İstanbul'a sağlam bir yağmur yağdı; yaşamını yitirenler, yaralılar, kaybolanlar, evini, işini su basanlar... Korkunç bir manzaraydı gerçekten. Düşünsenize, işe gitmek için evden çıkıyorsun, yolda sele kapılıyorsun ve ölüyorsun! "Yok artık" demeyin, çünkü var. Allah ölenlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa, sorumlulara ceza, yetkililere de iyi uykular versin inşallah! Estonya ve Bosna milli maçları nedeniyle, G.Saray-Beşiktaş derbisine gereken önemi veremedik medya olarak. Sadece bizler değil, sokaktaki milyonlarca sporsever de cumartesi oynanacak maça adapte olamadı bir türlü.
Moral, motive, güç
Kırmızı-beyaz birliktelik bitti, gözler derbiye çevrildi. Ev sahibi ekipten başlayalım. Ligde 4'te 4 yaptığı için favori gösteriliyor G.Saray... Baştan sona yenilenmiş kadro ve teknik heyet de, sarı- kırmızılı taraftarlara müthiş bir güven veriyor bu sezon. Namağlup şampiyonluktan bile bahsediyorlar. Ramazan ayındayız, bu tür görüşleri de saygıyla karşılamak gerekir... Beşiktaş ise sıkıntılı. Çifte kupalı şampiyon, 4'te 1 yapabildi sadece. Üstüne bir de sakatların sayısı, idmana çıkanların sayısını geçince; Çeşme'deki hesap Ümraniye'ye uymadı! G.Saray gibi Beşiktaş da kadrosunu güçlendirdi. Ancak şu ana kadar "takım oyunu" oynadılar mı derseniz, hiç düşünmeden "hayır" derim. Çok güvenilen yetenekli ayakların, kafalarını kullanamamaları nedeniyle bir türlü isteneni veremedi siyah-beyazlılar. Şimdi büyük bir fırsat var ellerinde. Çünkü G.Saray'ı Ali Sami Yen'de yenmenin getirisi sadece üç puan değildir. Moral verir, motive eder, güçlendirir, hatta kanatlandırır! Ardından Manchester United gelecek İnönü'ye. Cumartesi alınacak bir galibiyet; Liverpool maçında kırılan "desibel" rekorunun salı akşamı yeniden kırılmasını da sağlar.. İşte o zaman bilin ki, taraftarın kırık olan kalbi onarılacak demektir... Her şey, Ali Sami Yen'de alınacak bir zafere bağlı!
Moral, motive, güç
Kırmızı-beyaz birliktelik bitti, gözler derbiye çevrildi. Ev sahibi ekipten başlayalım. Ligde 4'te 4 yaptığı için favori gösteriliyor G.Saray... Baştan sona yenilenmiş kadro ve teknik heyet de, sarı- kırmızılı taraftarlara müthiş bir güven veriyor bu sezon. Namağlup şampiyonluktan bile bahsediyorlar. Ramazan ayındayız, bu tür görüşleri de saygıyla karşılamak gerekir... Beşiktaş ise sıkıntılı. Çifte kupalı şampiyon, 4'te 1 yapabildi sadece. Üstüne bir de sakatların sayısı, idmana çıkanların sayısını geçince; Çeşme'deki hesap Ümraniye'ye uymadı! G.Saray gibi Beşiktaş da kadrosunu güçlendirdi. Ancak şu ana kadar "takım oyunu" oynadılar mı derseniz, hiç düşünmeden "hayır" derim. Çok güvenilen yetenekli ayakların, kafalarını kullanamamaları nedeniyle bir türlü isteneni veremedi siyah-beyazlılar. Şimdi büyük bir fırsat var ellerinde. Çünkü G.Saray'ı Ali Sami Yen'de yenmenin getirisi sadece üç puan değildir. Moral verir, motive eder, güçlendirir, hatta kanatlandırır! Ardından Manchester United gelecek İnönü'ye. Cumartesi alınacak bir galibiyet; Liverpool maçında kırılan "desibel" rekorunun salı akşamı yeniden kırılmasını da sağlar.. İşte o zaman bilin ki, taraftarın kırık olan kalbi onarılacak demektir... Her şey, Ali Sami Yen'de alınacak bir zafere bağlı!