Yargısız infaz
- Cenk Atılgan Yazıları
- 11 Ocak 2009, 21:10:31, Güncelleme: 15 Temmuz 2010, 16:59:59
Perşembe akşamından bu yana Yusuf'la yatıyor, Yusuf'la kalkıyor siyah-beyazlı camia... Vay efendim Yusuf mu kurtaracakmış Beşiktaş'ı, 34 yaşındaki biri için geleceğin yıldızı olarak gösterilen Aydın Karabulut harcanır mıymış, Delgado varken Yusuf yedek kalırmış, falan falan... Yapılan bu yorumlara katılmıyorum dersem yalan olur elbette. Ancak daha şimdiden yargısız infaz yapılmasına da karşıyım. Kara Kartal'ın en önemli sorununun orta sahada yaşandığı konusunda herkes hemfikir... Ön liberoda görev yapan Cisse vasatı geçemiyor, Uğur İnceman kulübeden çıkamıyor, orta sahaya çekilen Sivok kart cezaları nedeniyle kadroya giremiyor, Tello sol kanat sorunu çözülemediği için ortaya destek olamıyor, Delgado ise istediği zammı almasına rağmen istenilen performansı sergileyemiyor... Dolayısıyla Denizli'nin ara transferde takviye yapmayı düşündüğü ilk mevki elbette orta saha oldu. Bu bölgeye yerli-yabancı bir çok alternatif düşünülse de ekonomik krizin etkisiyle bu isimler sadece düşünce olarak kaldı.
Giunti değil, Baki!...
Bir gece yarısı operasyonuyla Yusuf Şimşek'le anlaşmaya varıldı. Şekil olarak etik olmasa da oldu artık... Yapacak bir şey yok. Bundan sonra önemli olan, bir an önce Yusuf'tan en iyi verimin nasıl alınabileceğinin çözümünü bulmaktır... Bir metrekare içinde iki futbolcuya çalım atabilecek özelliklere sahip Yusuf'a "yetenekli sınırlı" demek futbola ihanet olur... Ha "koşmuyor, pres yapmıyor" derseniz, buna katılırım. Ama sahaya çıkan 11 futbolcunun hepsinin de aynı ölçüde koşmasını, mücadele etmesini bekleyemezsiniz. Yusuf, tıpkı Sergen gibi topla koşması gereken bir futbolcu değil. O, topu koşturmasını biliyor. Hem de iyi biliyor. Yusuf, bir Giunti veya Aurelio da değil... Ancak yüreğini sahaya koyan bir profesyonel. Tıpkı Baki Mercimek gibi... Onun da yetenekleri sınırlıydı ama hem taraftarlar, hem teknik adamlar onu seviyordu... Bence Yusuf'u da sevecekler, sevmek zorundalar... Çünkü Yusuf artık Beşiktaş formasını terletecek. Belki şimşek gibi hızlı olmayacak, ama üzerine giydiği formanın hakkını verecektir. O da işinin kolay olmadığının farkında. Ya tüm Türkiye Yusuf'u konuşacak, ya da 26'ıncı haftada kendisine kefil olan Denizli ile birlikte el ele Ümraniye'yi terk edecek!..
Giunti değil, Baki!...
Bir gece yarısı operasyonuyla Yusuf Şimşek'le anlaşmaya varıldı. Şekil olarak etik olmasa da oldu artık... Yapacak bir şey yok. Bundan sonra önemli olan, bir an önce Yusuf'tan en iyi verimin nasıl alınabileceğinin çözümünü bulmaktır... Bir metrekare içinde iki futbolcuya çalım atabilecek özelliklere sahip Yusuf'a "yetenekli sınırlı" demek futbola ihanet olur... Ha "koşmuyor, pres yapmıyor" derseniz, buna katılırım. Ama sahaya çıkan 11 futbolcunun hepsinin de aynı ölçüde koşmasını, mücadele etmesini bekleyemezsiniz. Yusuf, tıpkı Sergen gibi topla koşması gereken bir futbolcu değil. O, topu koşturmasını biliyor. Hem de iyi biliyor. Yusuf, bir Giunti veya Aurelio da değil... Ancak yüreğini sahaya koyan bir profesyonel. Tıpkı Baki Mercimek gibi... Onun da yetenekleri sınırlıydı ama hem taraftarlar, hem teknik adamlar onu seviyordu... Bence Yusuf'u da sevecekler, sevmek zorundalar... Çünkü Yusuf artık Beşiktaş formasını terletecek. Belki şimşek gibi hızlı olmayacak, ama üzerine giydiği formanın hakkını verecektir. O da işinin kolay olmadığının farkında. Ya tüm Türkiye Yusuf'u konuşacak, ya da 26'ıncı haftada kendisine kefil olan Denizli ile birlikte el ele Ümraniye'yi terk edecek!..