Forma yeter!

Olimpiyat Stadı'ndaki İstanbul BŞB beraber-liğinden bu yana bir haller oldu Beşiktaşlılara... Sezon başında şampiyonluğun en güçlü adayı olarak gösterilen, UEFA'da adını finale yazdırmayı hedefleyen siyah-beyazlıları bir korku sarmış Kharkiv maçı öncesinde... İyi de benim bildiğim bu takım, sezon başından bu yana oynadığı son 8 resmi maçını da kaybetmedi... Yani gayet başarılı bir istatistiği var. Hatta bu maçlarda 16 gol atarken (maç başına 2 gol), kalesinde 4 gol gördü. O zaman bu korkunun sebebi ne? Elbette futbolda yenilmek de var, elenmek de... Ama "cesur" duruşuyla bilinen Kartal'ın bu "ürkek" tavrına bir anlam veremiyorum... Yapılan yorumların tamamına yakınında, "Rakip çok güçlü, zor maç olacak, işimiz hiç kolay değil" gibi ifadelere rastlıyorum. Elbette basit olmayacak, UEFA Kupası'nda mücadele ediyorsun. Her takım da kazanmak için sahaya çıkıyor. Ben de kimseyi küçümsemiyor, hiçbir takımı kalitesiz görmüyorum. Ancak Beşiktaş'ın bu seneki performansının ve kadrosunun, her türlü zorluğun üstesinden gelecek güçte olduğunu sanıyorum. Acaba ben mi yanılıyorum?
Gaza basmaya gerek yok
Amaç, futbolcuların bu maçı hafife almamaları için böylesine açıklamalar yaparak onları motive etmekse, bu daha da komik. Profesyonel ya bunlar... Hangi rakibin, hangi oyuncunun, hangi deplasmanın ne kadar zorlu olacağını herkesten iyi bilir onlar. Çok uzatmayalım. Beşiktaş bugün önemli bir maça çıkacak. Ölüm-kalım benzetmesi yapmayacağım ama keskin bir viraj olduğu doğru. Siyah-beyazlılar, bu sert virajın ilk yarısını arabayı savurmadan, azami süratte geçmeyi başardı. Şimdi karşıdan geleni de görebildiği, kalan bölümü geçmeye çalışacak. Gaza basmaya gerek yok... Yoldan çıkıp savrulmaktansa, yavaş ama kontrollü gitmek en doğrusu. Baktınız karşıdan gelen sizi sıkıştırıyor, vites küçültüp yüklenirsiniz gaza... Tıpkı Antalyaspor maçındaki gibi... Beşiktaş formasının büyüklüğü bile bu turu geçmek için yeterli olacaktır, olmadı da... Çünkü siyah-beyazlıları gruplarda çok daha zorlu rakipler bekliyor. Unutmayın, rahmetli Kazım ağabeyin gözü hâlâ üzerinizde... Üzmeyin onu, üzmeyin Beşiktaşlıları!