Yine olmadı

Marsilya maçını hatırlıyorum da Beşiktaş rakip kaleye toplam 5 kez gidebilmiş, sadece 1 isabetli şut atabilmişti. Deplasmandaki ilk sınavında temsilcimiz 1 puan için sahaya çıkmış ama beklentisi olmamıştı. Dün İnönü'de bambaşka bir Beşiktaş vardı. Sağlam, bu kez mutlak galibiyet parolasıyla çıkarmıştı takımını sahaya. İleride Bobo tek forvet görünse de Delgado ve İbrahim Akın'la adeta üçlü forvet oynadı siyah-beyazlılar. Herkesin isteği de buydu zaten. Kazanmak için risk almak gerekliydi. Sağlam ve ekibi de bu riski göze almıştı dün akşam. Rakip Porto, çok tehlikeliydi. İlk maçında, kupanın favorilerinden Liverpool ile 1-1 berabere kalmış, "Bu grupta ben de varım" demişti. Beşiktaş orta sahasının en çalışkan isimleri Cisse ve Tello idi. İnanılmaz bir performansla mücadele ediyor, sakatlanıp çıkana kadar Bobo'yu, ardından da Nobre'yi pozisyona sokmak için var güçleriyle çalışıyorlardı. İlk devrede koşan, pres yapan ve golü düşünen taraf Beşiktaş'tı. Porto ise bu bölümde 1-2 cılız atak dışında net pozisyon bile bulamadı...
Top istemeyince
Bobo'nun kafası, Toraman'ın altı pasın içinden avuta gönderdiği şut ve Cisse'nin mükemmel frikiği, Beşiktaş'ı belki de soyunma odasına 3-0 önde götürecek pozisyonlardı. Ama "Top istemeyince, girmiyor işte" derler ya aynen öyle oldu. Porto'nun en tehlikeli ismi Quaresma idi. Önce solda şov yaptı, ardından sağda. Ne Serdar tutabildi onu, ne de Üzülmez. Üzülmez demişken, yaptığı basit hatalar, Beşiktaş'a üç puana mal olurken, tribünler de kaptanlarına ilk kez "İbrahim şaşırma, sabrımızı taşırma" diye tepki gösterdiler. Beşiktaş'ın kronik rahatsızlığı olan kanatları kullanamama sıkıntısı yine baş göstermişti. Bu da yetmiyormuş gibi, siyah-beyazlılar yorgunluk nedeniyle iyice geriye yaslanınca, Porto, elini kolunu sallayarak hücum etmeye başladı. Higuain'in oyuna girmesi kazanmak için var gücüyle saldıran Beşiktaş'ın istediği golü bulmasına yetmedi. Uzatmalarda gelen şok gol, elbette dünyanın sonu değil. Ama Marsilya'nın deplasmanda Liverpool'u 1-0 yendiği bir gecede İnönü'de alınacak üç puan Kartal'ı tek kelimeyle uçuracaktı. Yine olmadı, yine olmadı.