Bülent Tuncay

Bülent Tuncay

18 Nisan 2012 | Çarşamba

İtilmiş-Kakılmış

Süper Final, Türkiye için yeni bir uygulama. Dört büyükler arasında olması da bir ilk. Ama heyecan fırtınası beklerken, öfke kasırgası ile karşı karşıya kaldık.
Önce saha içinde öfke kontrolü yapamayan Emre Belözoğlu'nun bilmem kaçıncı saçmalaması.
Ardından Beşiktaş tribünlerindeki "3-5 futbol düşmanı" nın hakeme ve Eboue'ye saldırı girişimi. Akıl alır gibi değil.
Eboue'yi kovalayan taraftarın savunması da trajikomik:"Tribünden ittiler, reklam panolarına çarpmamak için sahaya girdim..."
Arkadaş itilmiş, o hızla da önüne Eboue çıktığı için onu kovalıyor sanmışlar! Doğru, ortada bir "itilmiş"lik durumu var. Ve maalesef her camiada bulunan bu tip insanlar, anlı şanlı kulüplerin elini ayağını bağlayabiliyor.

Uluslararası standart
Rusya'da Emenike'ye tribünlere el hareketi yaptı diye 8 maç ceza verdiler. Melo'ya İnönü'deki ilk maçta gazetedeki fotodan el hareketi için 2 maç vermişlerdi.
O da 1'e düştü. İngiltere'de Suarez'e 8 maç ceza verdiler.
Bizde Emre, ırkçılıktan değil hakaretten muhtemelen maksimum 2 maçla kurtaracak.
Türk futbolunun kurtuluş yolu, sorunları sahanın altına süpürmek değil, üzerine gidip net cezalar vererek çözmekten geçer.
Suça cezada uluslararası çizgiyi yakalarsak işte o zaman futbol seyrederiz, gerilim değil.
Bu arada Galatasaray'ı kutlamak gerekiyor. "Zaten şampiyon bitirdim, yeniden neyi oynuyorum" psikolojisine girmeden maça konsantre oldu. Çok iyi oynayıp, Beşiktaş kadar pozisyon üretemedi ama takım olduğunu gösterdi. Melo ile Riera'nın saha içindeki dayanışması bile takım ruhunun hangi noktada olduğunun kanıtı gibiydi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor