Hutular ve Tutsiler
- Bülent Tuncay Yazıları
- 10 Mayıs 2011, 22:31:52
Hemen her sezon finalindeki gibi, futbol dünyamız yine "aşırı ısındı". Üstelik bu kez gerginlik, sezonluk da değil. Evveliyatı var ve devamı da olacak gibi görünüyor. Bursasporlular, 7-8 yıldır düşmanlık besliyorlar Beşiktaşlılara karşı. Beşiktaşlılar uzun süredir alttan alıyordu ama iş, kontrol edilemez noktaya geldi sonunda.
Sanırsınız ki ortada ciddi bir sorun var. Paylaşılamayan topraklar, büyük ganimetler, 40 Haramiler'in gizli hazinesi var sanki. Ortada sadece haramiler var, o kadar.
Bu "Hutu-Tutsi" sendromu bulaşıcı üstelik.
İstediği skoru göremeyen, rakiplerinin rakiplerini iyi oynamamakla suçlayanlar, sahada futbol oynadığı için de suçluyor kulüpleri artık.
Kendilerine sanal düşmanlar ediniyorlar. Ve kendilerini de inandırıyorlar. Oysa ortada Tellioğulları-
Seferoğulları kadar bile sorun yok.
Sonuçta olan Türk futboluna oluyor. Futbolumuza asalak gibi yapışan, bundan beslenen bu haramiler yüzünden Türk futbolunun değişimgelişim süreci ciddi yaralar alıyor.
Yeni spor yasasını yürürlüğe sokan devletin artık stat dışına taşmaya başlayan bu haramilere karşı etkin çözümler üretmesini bekliyoruz.
Bakan Özak'ı kutluyorum
Bu arada geçen hafta, Spordan Sorumlu Devlet Bakanımız Faruk Özak'ın, bir süredir Fotomaç'taki köşemizden dile getirdiğimiz çağrımıza kulak verdiğini görünce mutlu olduk. Özak, her ile aşamalı olarak yüzme havuzu yapacaklarını, ardından da yüzmenin zorunlu ders olacağı müjdesini verdi. Her yıl bin civarında fidanını derelerde, denizlerde yitiren ülkeye, anne-babalara verilecek en güzel haber bu olsa gerek. Sorumlu davranışları nedeniyle Özak ve çalışma arkadaşlarını kutluyorum...
Eee, G.Saray'da ne var diyeceksiniz? G.Saray bildiğiniz gibi. Futbol takımı, gösterisine 3-5 bin kişiyi bile toplayamıyor. Zaten bundan sonra allame-i cihan olsan ne yazar ki, bir teselliden başta.
Bir de kongre süreci var tabii. Ünal Aysal'ı herkes şimdiden başkan ilan etti. Ama geçen seçimdeki gibi 5 bini geçen katılımın hayal olduğunu, sanal ortamı da çok iyi değerlendiren ve dinamik bir çalışma temposu tutturan Turgay Kıran ile işbitirici ve hacıyatmaz imajı ile belli bir kesimi yakalayan Mehmet Helvacı'nın azımsanmayacak sayıda oy alabileceğini düşünüyorum.