Flaş... Flaş... Flaş...

Beşiktaş, sükseli transferiyle 2011'e şampiyon girdi! Galatasaray da "Havaalanı şampiyonlukları" yaşamıştı zamanında...
Ama daha pasaport kontrolünden geçmeden "futbol ilahı" haline getirilen futbolcular kısa sürede kendilerini gerçekten ilah sanmaya başlamışlar, geldikleri kulübü mülkü, taraftarını da müridi görmeye alışmışlardı.
Sonuç... Sıfıra sıfır elde var sıfır. Daha doğrusu kulüpler ve Türkiye için sıfır... Futbolcular ve onlarla bağlantılı kimseler için milyon dolarlar... İnşallah Beşiktaş'ın transferleri Türk futboluna bir şeyler kazandırır...
Galatasaray, "Bu yolları biliyorum" dediği için olsa gerek yeni yabancısını şöhretlerden değil, şöhret potansiyeli olanlardan arıyor bu kez.
Hedefte Formica varmış. Geleceğe yatırım yapmak güzel de, Pintolar, Felipeler, Caruscalar da "gelecek" için alınıp "bugün" zehir edilmişti.
Yani sırf geleceği var diye de adam almamak gerekiyor.
Alacağın adamı en az 1 sene takip etmen gerekiyor. Çıplak gözle 3-5 kez izlemen gerekiyor.
İstikrarını, özel hayatını, hayata bakışını bilmen gerekiyor.
Sen, internet verileri üzerinden bilgilenirsen sanaldan gerçeğe geçemezsin...
Geç kaldığınız kaçıncı sezon?
Oysa Adnan Sezgin'in, göreve geldiğinde verdiği ilk sözdü, "doğru transfer"... Ne demek doğru transfer? Huyu-suyu bilinen, kulübün ve ülkenin gerçeklerine uygun gençleri almak... Bir de transfer dönemi başlamadan almak.
Bunun için de oyuncuyu en az 1 yıl izlemek, işi bir tek düğmeye basmaya bırakmak gerekiyor.
Galatasaray dün topbaşı yaptı. Akşam da kamp için Antalya'ya uçtu. Sarı-kırmızılıların yeni transferlerinden yine ses yok.
Formica-kontraplak fark etmez, geç gelen adalet gibi geç yapılan transferin de hayrı pek olmuyor.
Doğru kişiyi, doğru zamanda almak gerekiyor.
Bu kaçıncı Adnan Sezgin? Bu kaçıncı sezon, "Transferi transfer dönemi başlamadan, kamplar başlamadan yapacağım" dediğiniz ve geç kaldığınız?
Bu kaçıncı sezon? Galatasaraybu transfer politikasızlığıyla seneye de sıkıntı çeker. Üstelik seneye açılışı yapılacak stadınız da olmayacak...