Şapkadan ne çıkarsa!
- Bülent Tuncay Yazıları
- 27 Kasım 2010, 21:03:22
Ama ardından daha önemli bir sorun ortaya çıktı, takıma gaz verememek.
Koca Galatasaray'ın en golcü ismi, sadece 7 maç oynayan ve 6 gol atan Baros. Çek yıldızdan sonraki en skorer isim ise Servet (2 gol).
13 hafta boyunca bir gol atan futbolcu sayısı bile bir elin parmakları kadar; Sarp, Kewell, Ayhan, Barış ve Pino. Galatasaray; Quaresma'sı, Bobo'su, Nihat'ı olmayan, formsuz Holosko'lu, kontratak futbolunda rakip ceza alanı içinde kaybolup giden Nobre'li Beşiktaş'ı durdurmakta zorlanmaz.
Hagi'nin Galatasaray'ının Beşiktaş'a çok az gol pozisyonu vereceği ortada. Yenilmemek için gol yememek yeterli. Ama kazanmak için gol atmak da gerekli. Peki Galatasaray golü nasıl bulacak?
Sarı-kırmızılılar rakip ceza alanında çoğalamıyorlar.
Çoğalmayı bırakın futbolcu bile sokamıyorlar.
Pino'nun uzaktan atacağı 2-3 şuttan birinin denk gelmesi dışında başka girişimler, organizasyon gerekiyor.
Kadroda büyük futbolcu yok
Hagi eğer Beşiktaş'ı yıkmak istiyorsa orta sahadan çoklu hücumla, hataya ve adam kaçırmaya yatkın rakip savunmayı zorlamalı. Ayhan'ın, Cana'nın, Elano'nun verkaçlı varyasyonları Beşiktaş savunmasının gardını düşürebilir.
Eğer Milan Baros ile başlayacaksa Hagi'nin oyun planını bu kez kanatlara taşıması gerekir.
Çünkü Hilbert de Üzülmez de arkalarında büyük boşluklar bırakan, defansif özellikleri ofansif yönlerinden yüksek değil. Yan ortalar, Baros ile ceza alanına girecek sürpriz orta saha oyuncularına büyük imkanlar yaratabilir.
Ama sonuçta, maçın kaderini değiştirecek büyüklükte futbolcu yok kadrolarda. Olanlar da formsuz. Artı, kaybetmemenin kazanmaktan daha önemli olduğunu düşünen hoca ve futbolcular çoğunlukta. Bu açıdan pozisyonu fazla olmayan, planların sahaya yansımasında sorundan yaşanması muhtemel bir derbi bizi bekliyor. Buram buram beraberlik kokan ama atanın da kazanacağı bir derbi iklimi var havada.
Eh, artık şapkadan ne çıkarsa...