Arda'dan Messi olur mu?
- Bülent Tuncay Yazıları
- 06 Mayıs 2010, 00:37:07, Güncelleme: 06 Mayıs 2010, 01:13:17
Rıdvan Dilmen, Sergen Yalçın, Mustafa Doğan ve Mehmet Demirkol'un ntvspor'daki programını seyrediyorum.
Dilmen ile Yalçın, "Yetenekli futbolcu" vurgusunu yapa yapa, "Söylenecek söz varsa bize düşer" edasıyla Doğan'ı ezdiler (Gerçi Mustafa'nın sessizliği, bağıranın haklı olduğu Türkiye coğrafyasından olmamasından... Yoksa Alman Milli Takımı'nda oynamış, onlardan fazla şampiyonluk görmüştür), Demirkol'u da susturdular!
"Yetenek sizsiniz!" programıydı sanki. Yetenek doğuştanmış, çalışarak kazanılmazmış filan. Metin Oktay, Tanju Çolak, Hakan Şükür, Hami Mandıralı, Ender Konca, Cemil Turan ve bir dünya kalburüstü futbol yıldızını, yeteneklerini çalışarak geliştiren ismi, yok sayıyorlar sanki.
Rıdvan Dilmen'in Arda'yı savunması da enteresan. "Arda'nın üzerine gereksiz yere gidiliyor.
Yıldız dediğin futbolcu bir sezonda 20-25 maçta oynasa yeter. Arda da bunu yaptı" diyor. Burada Rıdvan hocaya itirazım var. Kendi futbolculuk dönemini kıstas alıyor. Arda'yı hem Avrupa'nın en önemli 5 liginde oynayacak kapasitede göreceksin, hem de "20-25 maç yeter" diyeceksin, bu olmaz. Arda eğer Tottenham'a, Liverpool'a, Arsenal'a gidecekse, ortalama 60 maça, hem de hepsi üst düzey mücadele gerektiren maça hazır olmalı. Üstelik bu 60 maçın en az 45'inde ortalamanın üstünde oynamalı ki yıldız olabilsin. "Size 25 maç aldırmış, daha ne istiyorsunuz?" demek, Arda'ya iyilik değil kötülük bence.
Rıdvan hocanın, Arda'nın eksiklerini de sıralaması, yeteneklerini geliştirmek ve genişletmek için neler yapması gerektiğini söylemesi lazım. Futbolumuzun yeni kanaat önderi olarak, "çalışmayı" önermesi lazım. Yoksa 21-22 yaşındaki genç bir adama "Sen oldun" dersen ve onun henüz olmadığının tribündekiler dahil birçok kişi farkındaysa, 'yorumda sorun var' demektir. "25 maç yeter" anlayışı ile Arda'dan Messi olmaz olsa olsa Sergen olur, Rıdvan olur.
Küçük denizin büyük balığı...
Mesele Türk futbolunun dünyaya pazarlayacağı Maradona kumaşındaki yıldız adayını değerlendirme meselesi. Yoksa Arda'nın, Türkiye'deki geleceği şimdiden garanti...
Dilmen ile Yalçın, "Yetenekli futbolcu" vurgusunu yapa yapa, "Söylenecek söz varsa bize düşer" edasıyla Doğan'ı ezdiler (Gerçi Mustafa'nın sessizliği, bağıranın haklı olduğu Türkiye coğrafyasından olmamasından... Yoksa Alman Milli Takımı'nda oynamış, onlardan fazla şampiyonluk görmüştür), Demirkol'u da susturdular!
"Yetenek sizsiniz!" programıydı sanki. Yetenek doğuştanmış, çalışarak kazanılmazmış filan. Metin Oktay, Tanju Çolak, Hakan Şükür, Hami Mandıralı, Ender Konca, Cemil Turan ve bir dünya kalburüstü futbol yıldızını, yeteneklerini çalışarak geliştiren ismi, yok sayıyorlar sanki.
Rıdvan Dilmen'in Arda'yı savunması da enteresan. "Arda'nın üzerine gereksiz yere gidiliyor.
Yıldız dediğin futbolcu bir sezonda 20-25 maçta oynasa yeter. Arda da bunu yaptı" diyor. Burada Rıdvan hocaya itirazım var. Kendi futbolculuk dönemini kıstas alıyor. Arda'yı hem Avrupa'nın en önemli 5 liginde oynayacak kapasitede göreceksin, hem de "20-25 maç yeter" diyeceksin, bu olmaz. Arda eğer Tottenham'a, Liverpool'a, Arsenal'a gidecekse, ortalama 60 maça, hem de hepsi üst düzey mücadele gerektiren maça hazır olmalı. Üstelik bu 60 maçın en az 45'inde ortalamanın üstünde oynamalı ki yıldız olabilsin. "Size 25 maç aldırmış, daha ne istiyorsunuz?" demek, Arda'ya iyilik değil kötülük bence.
Rıdvan hocanın, Arda'nın eksiklerini de sıralaması, yeteneklerini geliştirmek ve genişletmek için neler yapması gerektiğini söylemesi lazım. Futbolumuzun yeni kanaat önderi olarak, "çalışmayı" önermesi lazım. Yoksa 21-22 yaşındaki genç bir adama "Sen oldun" dersen ve onun henüz olmadığının tribündekiler dahil birçok kişi farkındaysa, 'yorumda sorun var' demektir. "25 maç yeter" anlayışı ile Arda'dan Messi olmaz olsa olsa Sergen olur, Rıdvan olur.
Küçük denizin büyük balığı...
Mesele Türk futbolunun dünyaya pazarlayacağı Maradona kumaşındaki yıldız adayını değerlendirme meselesi. Yoksa Arda'nın, Türkiye'deki geleceği şimdiden garanti...