Kurtarılmış bölge

G.Saray antrenmanı ayda yılda bir medyaya ve taraftara açıldığı için olsa gerek, habercilik iştahları açılan gazeteciler gözlerini dört açıyor, eskiden görmediklerini görüyor, duymadıklarını duyuyorlar! Antalya kampına gitmeden önce yapılan antrenmanda Arda'nın, bir futbolcunun yakını olduğu iddia edilen kişiyle cep telefonunda Fenerbahçe marşı çalınması nedeniyle yaşadığı tartışma biraz da bu yasakçılığın ürünü sanki. Ayrıca Arda gibi kaptanlık pazubandını taşıyan bir futbolcunun bu tür fanatizm içeren sert çıkışlarda bulunmasını da yadırgadım. O melodiyi çalan telefon, kendisinin bir yakınına da ait olabilirdi! Diyelim ki kuzeni. Ne yapacaktı, yine aynı sertlikte, "Burası bizim evimiz, burada Fener marşı çalınmaz" mı diyecekti? Türkiye özel bir ülke. Türkiye'de kulüp taraftarlığı Avrupa'daki gibi dini, etnik ya da kentsel rekabet içermiyor. Ne İskoçya'daki mezhepsel rekabet, ne İspanya'daki etnik ayrım var futbol kültürümüzün içinde. Ne de Almanya, İtalya gibi kent devletlerinin birleşmesinden oluşan bir coğrafya değil burası. Doğal olarak da taraftarlık kültürü maddi-manevi hiçbir ayrımı kabul etmez buralarda. Aynı hanede her renkten insan vardır! O halde boşver be kaptan, çalsın ezeli rakibin marşı Florya'da. Ne oralar, ne buralar kurtarılmış bölgeler değil ne de olsa...