Bilmiyor muydu?
- Bülent Tulun Yazıları
- 24 Şubat 2011, 23:37:27
Geçen hafta Hagi'nin tamamen kendisini korumaya alan söylemlerle dolu basın toplantısının ne kadar yanlış olduğundan bahsetmiştik. 2 gündür yazılı basında yer alan ve tekzip edilmeyen haberlerin doğru olduğunu varsayıyoruz. Çünkü G.Saray, resmi web sitesi üzerinden bu tip haberleri yıldırım hızıyla yalanlar...
Bu haberlerin çıkış noktası Misimovic-Kewell ve Tugay Kerimoğlu üzerinde dönüyor.
Takımını beğenmemek, kendi durumunu ön plana çıkarmak ve "Sportif başarısızlığın faturası benim değil. Bu takımı ben kurmadım" demek mevcut oyuncuları alenen suçlamak anlamına gelir. Nitekim Misimovic skandalından sonra Kewell da "Hagi olduğu sürece ben kalmam" beyanatı vermiş.
Hiç de sürpriz değil. 12 Süper Lig maçı ve en az 1 kupa maçı bu oyuncularla tamamlanacak.
Teknik direktörlük ağlama duvarı değildir.
Sezon sonunun hesabına yönelik politikalara şimdiden başlama yeri de değildir.
Hele G.Saray gibi bir klüpte hiç değildir. Görevi kabul ederken takımı bilmiyor muydu?
Devre arası 4 futbolcu için kulüp 25 milyon dolarlık bir külfetin altına girerken haberi yok muydu?
Kulüpte herkes tedirgin
Yönetimin içinde bulunduğu sıkıntılı durumda bir de bu tip ucuz spekülasyonlara neden olmak zaten moralsiz olan takımı daha da çıkmaza götürür. Kewell-Neill-İnsua gibi oyuncuların sezon sonu gönderileceği haberleri de kullanılan bu oyuncularda ciddi erozyona neden olur.
Eldeki oyuncuları satacaksanız veya yollayacaksanız en azından değerlerini kaybettirmeden pazara çıkarmanız lazım. Necati Ateş örneği hafızalarda çok taze.
Diğer taraftan seçimli kongre mi olacak yoksa ibrada problem mi çıkacak kaosu içinde ıskalanma ihtimali çok yüksek bir yeni sezon planlaması gerekiyor. Bu planlama ve öngörüşmelerin en geç nisan ayında büyük ölçüde tamamlanması gerekir. Mayıs sonu bir de bakarsınız ki etrafta niteliksiz veya arızalı oyuncular kalmış. Ocak transferlerinin verimsizliği herkesin malumu. G.Saray'da herkes tedirgin, belirsizlik dorukta.
O zaman da alt kattakilerden verim alınamaması son derece doğal.
Bu haberlerin çıkış noktası Misimovic-Kewell ve Tugay Kerimoğlu üzerinde dönüyor.
Takımını beğenmemek, kendi durumunu ön plana çıkarmak ve "Sportif başarısızlığın faturası benim değil. Bu takımı ben kurmadım" demek mevcut oyuncuları alenen suçlamak anlamına gelir. Nitekim Misimovic skandalından sonra Kewell da "Hagi olduğu sürece ben kalmam" beyanatı vermiş.
Hiç de sürpriz değil. 12 Süper Lig maçı ve en az 1 kupa maçı bu oyuncularla tamamlanacak.
Teknik direktörlük ağlama duvarı değildir.
Sezon sonunun hesabına yönelik politikalara şimdiden başlama yeri de değildir.
Hele G.Saray gibi bir klüpte hiç değildir. Görevi kabul ederken takımı bilmiyor muydu?
Devre arası 4 futbolcu için kulüp 25 milyon dolarlık bir külfetin altına girerken haberi yok muydu?
Kulüpte herkes tedirgin
Yönetimin içinde bulunduğu sıkıntılı durumda bir de bu tip ucuz spekülasyonlara neden olmak zaten moralsiz olan takımı daha da çıkmaza götürür. Kewell-Neill-İnsua gibi oyuncuların sezon sonu gönderileceği haberleri de kullanılan bu oyuncularda ciddi erozyona neden olur.
Eldeki oyuncuları satacaksanız veya yollayacaksanız en azından değerlerini kaybettirmeden pazara çıkarmanız lazım. Necati Ateş örneği hafızalarda çok taze.
Diğer taraftan seçimli kongre mi olacak yoksa ibrada problem mi çıkacak kaosu içinde ıskalanma ihtimali çok yüksek bir yeni sezon planlaması gerekiyor. Bu planlama ve öngörüşmelerin en geç nisan ayında büyük ölçüde tamamlanması gerekir. Mayıs sonu bir de bakarsınız ki etrafta niteliksiz veya arızalı oyuncular kalmış. Ocak transferlerinin verimsizliği herkesin malumu. G.Saray'da herkes tedirgin, belirsizlik dorukta.
O zaman da alt kattakilerden verim alınamaması son derece doğal.