Hayal kırıklığı

2010-11 sezonuna transferini tamamlayamamış, çok sayıda sakatıyla, yani son 5 sezondaki başlangıç görüntüsüyle giren Galatasaray lige tedirgin başladı. Sivas ise agresifti. Kalabalık bir orta saha kurgusu ile oynayan Galatasaray, hücumda çoğalma problemi yaşamasına karşın, oyunun başında Neill-Arda- Sarp organizasyonuyla erken golü bulunca rahatladı. Kewell ve Sarp'ı sürpriz bir şekilde hücuma sokmaya çalışan Rijkaard bunda başarılı oldu. Ancak hâlâ neden transfer edildiğini anlayamadığım Ali Turan, A2 takımı oyuncularının bile yapmayacağı fahiş kademe hatası yapınca resim çektirir gibi Zita beraberliği sağladı. Uğur Uçar diyeti ödenecek gibi. İlk yarıda zaman zaman oyunun iplerini elinden kaçıran Abitoğlu, 44. dakikada Emre Çolak'a yapılan yüzde yüz bir penaltıyı da atladı. Bu sıcak havada2. yarıda Kewell'ın bittiğini ve kaptırdığı toplardan yenen kontraları göremeyen ve maçı seyreden Rijkaard'ın aklına 62'de Batdal geldi.
Hatalı değişiklikler bitirdi!
Kenarda endişeli bir Galatasaray taraftarı gibi oyunu seyredersen, mağlup durumdayken radikal değişiklikler yapamazsan, ciddi şüpheler doğar. 2-1'den sonra final paslarını yapamayan Sivas, 70-80 dakikalar arası farkı artırabilirdi. Baros ve Batdal'dan sonra Arda-Barış değişikliği, Galatasaray'ın kreatif tarafını tamamen bitirdi. Arda gibi oyuncular, her an skoru değiştirebilecek, nadir tip oyunculardır. Nitekim oyunu doldur boşalta çeviren Galatasaray, sezona hayal kırıklığı ile başladı. 86'da Mehmet Nas'ın topla 60 metre driplingine müdahale edemeyen G.Saray'ın fizik kondisyonundan söz edemeyiz. Geçen yıl olduğu gibiRijkaard'a saldıran Sivas yardımcı antrenörünün yaptıkları rapor edilecek mi?.. Takipçisi olacağım.