Hüzünlü futbol

Öyle bir gün yaşadık ki yani hiçbir şeyin tadı yok. Seyredenin, seyretmeyenin, bilenin ve de bilmeyenin birleştiği bir gün oldu. Bilmeyenler dün Lefter ağabeyin kim olduğunu öğrendi.
Ölümüne kahroldu.
Bilenler de hüznü yaşadı. Ve ardından Yavru Vatanımızın her şeyi Rauf Denktaş'ı kaybettik. Her ikisinin de ruhları şad olsun.
Böylesine acı atmosferde işimiz devam etmek zorundaydı.
Maça dönersek; rakip çok önemli, iyi organize olan bir takım.
Ertuğrul Sağlam başarılı bir hoca ve Beşiktaş'ı yakından biliyor. Böyle bir rakiple oynadığınız zaman ister istemez ürkütücü atmosferin içinde buluyorsunuz kendinizi. Fakat maç bir başladı, Veli ve Necip destekli Beşiktaş forvetleri gol atabilecekleri bol pozisyon yakaladılar.
Bu kez becerikliydiler.
ALMEİDA DA ONA UYDU
Edu çok ilginç bir forvet. Özellikleri rakip takım oyuncularına ters geliyor. Nerede ne yapacağını bilmiyor. Dün harika bir gol atacağını hiç kimse tahmin edemezdi.
Almeida da ona uydu.
İyi günündeydi. Bu ikili çok çabuk ve süratli değil. Ama futbolu bilen oyuncular.
Burada takım olarak yapılması gereken; oyun kurgusunu bu ikiliye göre ayarlamak.
Defansif anlamda baktığınız zaman iki bekin çok hücuma çıkmasından dolayı zaman zaman zaaflar yaşandı. Fakat özellikle İbrahim Toraman tecrübesiyle açıkları kapattı. Sıkıntılı bir skor anında oyuna Mustafa girdi.
Bulduğu golle takımını rahatlattı.
Bu üç puan rakiplerin kazandığı haftada çok önemliydi.