Rüştü tost oldu!
- Adnan Aybaba Yazıları
- 30 Eylül 2011, 01:00:08, Güncelleme: 30 Eylül 2011, 01:00:23
Siz hiç İngİliz tostu yediniz mi? Bu da nereden çıktı diyeceksiniz. Stoke City'li futbolcuların yaptıklarından. Crouch tost mu istersiniz yoksa Huth'lu mu, yetmedi Shawcross'lu mu?
Tostun sparişleri de Fransız hakemden.
Pes yani! Kurallar ne diyor? Kaleciye dokundun mu yandın. Rüştü'yü geberttiler ve bir tane sarı kart yok.
Sports TV'de maçı analiz ederken Stoke'un attığı gol için hakem hocası Bülent Yavuz'un "Gol faul yapılarak atıldı" demesi tüm yazdıklarımı doğruluyor.
Stoke ağaçlardan kurulu bir takım. Cinsleri ise kavak. Futbolları hiç zevk vermiyor. Tatsız, tutsuz. Beşiktaş'ı topu yere indirip pas manyağı yaptığı zamanlarda çözüldüler.
Usta Q7 yine yaptı yapacağını. "Hibert, sana gol attıracağım" dedi ve dediğini yaptı. Fernandes, Necip ve Aurelio orta alanı iyi paylaştılar. Bu bölge oldukça önemliydi.
Dengeyi kurup, topa sahip olup iyi oynadılar.
Crouch resmen kendini attı
Tek zayıf halka ise forvetteki Edu'ydu. Hiçbir şey yapmadı sadece maçı izledi. Carvalhal de seyretti. Öncelikli olarak böyle bir maçta Holosko'yu kullanabilirdi. Holosko, tempolu, baskıcı ve sprinter bir futbolcu çünkü.
Hücumda en azından Stoke defansını çok zorlardı. Aslında bu rakibi çok büyütmek gerekiyordu. Stoke hakem yardımıyla oynadı. Gol desen faul, penaltı desen penaltı gibi değildi.
Bu tip takımlara karşı yapılan en tipik hata ceza alanına yakın yerlerde yapılan faullerdi ve Beşiktaş'ın başı çok ağrıdı.
Fransız hakem formundan uzak ve yanlı bir yönetim gösterdi. Necip çıktı tamam değil, Edu ne iş yapar? Ernst girsin tamam. Skoru korumak için tamam ama Necip çıkmamalıydı. Penaltı bir
garipti. Koca Crouch resmen kendini attı!
Tostun sparişleri de Fransız hakemden.
Pes yani! Kurallar ne diyor? Kaleciye dokundun mu yandın. Rüştü'yü geberttiler ve bir tane sarı kart yok.
Sports TV'de maçı analiz ederken Stoke'un attığı gol için hakem hocası Bülent Yavuz'un "Gol faul yapılarak atıldı" demesi tüm yazdıklarımı doğruluyor.
Stoke ağaçlardan kurulu bir takım. Cinsleri ise kavak. Futbolları hiç zevk vermiyor. Tatsız, tutsuz. Beşiktaş'ı topu yere indirip pas manyağı yaptığı zamanlarda çözüldüler.
Usta Q7 yine yaptı yapacağını. "Hibert, sana gol attıracağım" dedi ve dediğini yaptı. Fernandes, Necip ve Aurelio orta alanı iyi paylaştılar. Bu bölge oldukça önemliydi.
Dengeyi kurup, topa sahip olup iyi oynadılar.
Crouch resmen kendini attı
Tek zayıf halka ise forvetteki Edu'ydu. Hiçbir şey yapmadı sadece maçı izledi. Carvalhal de seyretti. Öncelikli olarak böyle bir maçta Holosko'yu kullanabilirdi. Holosko, tempolu, baskıcı ve sprinter bir futbolcu çünkü.
Hücumda en azından Stoke defansını çok zorlardı. Aslında bu rakibi çok büyütmek gerekiyordu. Stoke hakem yardımıyla oynadı. Gol desen faul, penaltı desen penaltı gibi değildi.
Bu tip takımlara karşı yapılan en tipik hata ceza alanına yakın yerlerde yapılan faullerdi ve Beşiktaş'ın başı çok ağrıdı.
Fransız hakem formundan uzak ve yanlı bir yönetim gösterdi. Necip çıktı tamam değil, Edu ne iş yapar? Ernst girsin tamam. Skoru korumak için tamam ama Necip çıkmamalıydı. Penaltı bir
garipti. Koca Crouch resmen kendini attı!