Kaptan Quaresma
Günlerdir kaptanlık krizi gidiyor takımda.
Kaptan kim olmalı, kıdem mi olmalı, sıra mı olmalı. O istiyor, bu stiyor. Bu maçta pazubandını Quaresma koluna taktı; ne olduysa oldu.
O bantta elektirk mi var, sinerji mi var başladı döktürmeye. Demek ki isteyince bu fantastik futbolcu hünerlerini bir bir sergilemeye başlıyor.
O zaman da bir Türk dünyaya bedel derler ya, bir Quaresma da bir takıma bedel. Bir de istikrar gelirse bu işin tadına doyum olmaz.
35'lik Aurelio 35'lik taş plak değil, 35'lik delikanlı gibi zangır zangır döktürdü. Necip'i de yanına aldı. Orta saha varyasyonlarını çok iyi yaptı. Tabii bu sistemde tek forvet upuzun boylu Almeida. Onun için çoğu 'bu adam Beşiktaş'a uymaz daha iyisi lazım' dedi aslında doğru söylediler. Bu santrfor takıma uymaz, Beşiktaş bu adamla uyunca işte olanlar ortada.
Herkes aynı telden çalınca
Bu sistem onun sistemi. Carvalhal iyi ya da kötü teknik adamdır bunları tartışmayacağız.
Dün gece yapması gerekenlerin birçoğunu yaptı. Bir de psikolojik olarak takımı iyi ateşledi. Maccabi takımı bu görütüsüyle çok sıradan.
Belli ki onların kafaları karışıktı. Psikolojik sıkıntıları ilk dakikalarda ortaya çıktı.
Kaldı ki tribünler de çok iyiydi onları zorlayacak tahrik edecek hareketlerde bulunmadılar.
Burada da taraftarı methetmeden geçemeyeceğim.
Gerçekten iyi bir duruş sergilediler. Egemen-Sivok ikilisi de iyiydi. Özellikle Egemen'in golü müthişti. Zamanlama açısından gecenin bir numaralı golüydü. Defans biraz daha toparlanırsa daha iyi olur.
Orta saha da artık daha dengeli gibi. Forvette de çok sorun olmayacak; görüntü o. Bu matça diğerlerine göre takım ne istediğin biliyordu.
Herkes her telden değil bir telden çalıyordu.
Hakem Bezborodov da maçı iyi yönetti.
Gerçekten alınan galibiyet çok önemliydi.
Başta da dediğimiz gibi Quaresma kaptan köşküne çok yakıştı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.