Şımarmayalım!

Schuster bu maçla ilgili hiçbir analiz ve çalışmada bulunmamış herhalde. Manisa takımına karşı bazı önlemleri almak zorundasınız. Almazsanız sonuç işte böyle üzücü olur. Hikmet Karaman tam tersini yapmış, Beşiktaş'ı gayet iyi çözmüş. Çalışmaları oyuncularına göstere göstere yapmış. Yaptığı çalışmayı da sahada uygulatmasını bildi. Simpson, Makukula, İsaac, Murat Erdoğan, Beşiktaş ileri çıktıkça lokum gibi golleri buldular.
Ferrari'nin o hali ne? Dönemiyor! Makukula ile eşlenir mi? Nitekim sakatlanıp çıktı.
Yerine Zapotocny girdi. Keşke ilk 11'de o başlasaydı. Böyle olmayacağı kesindi.
Orta sahaya bakıyorsun hiçbir şey yapmıyor. Ne Fink ne Ernst bir şey üretmedi.
Sahanın bana göre en iyisi Nobre ile Bobo'ydu. Onlar çabaladılar, bir şeyler yapmak istediler. Onların dışındakilerden hiçbiri sahada yoktu.
Tabata desen ne yapmak istiyor? Ne yaptı?
Bu kadar basit kendini nasıl attırır? Karşı takımda Yiğit ve Burak diye iki oyuncu giriyor.
Talabani gibi tecrübeli bir oyuncu da sakatlanıp çıkıyor. Ama giren oyuncular maça damgasını vuruyor.

Hakan yaprak dökümü
Soru şu: Guti ve Quaresma olmadığı zaman takım böyle mi olacak? Demek ki o zaman çok sürpriz yaşanacak. Kaleci Hakan tam bir yaprak dökümü. Çalım atmak istiyor, atamıyor. Topa vurmak istiyor, vuramıyor. Zamanlamasını yapamıyor. Konsantrasyonu ise hiç yok.
Bu sistemde gözünü kapat Rüştü'yü oynat, Cenk'i kaleye koy. Rüştü artık kaleyi teslim almalı.
Alman disiplini diyoruz, ama bakıyoruz futbolcular Türk disiplini modunda. Şımarıklık diz boyu. Rakibi küçümsüyorlar.
Beşiktaş çok iyi bir takım. O nedenle eleştirilerimiz ağır oluyor.
Son dakikalarda bir baskı kuruyorsun ama bu da bilinçsiz olduğu için tehlike getiriyor.
Bu maç tam derslik bir maç. Yaşadık, oldu bitti. Schuster ve futbolcular yarın normale dönmek zorundalar.
Ben bu maçın kaybedilmesini teknik direktör Schuster'e bağlamıyorum. Futbolcuların mücadele gücünü ve heveslerini kaybetmelerine bağlıyorum.
Hakem Barış Şimşek de zevkli bir mücadele ortamında iyi bir maç yönetti.