75 milyon $'lık başkan
- Adnan Aybaba Yazıları
- 11 Ekim 2010, 01:14:34
Borç bütün kulüplerin başının belası. Birçok TV gelirleri, iddaa, stadyum, ürün satışları, reklam, Spor Toto ve sponsorluk gelirleri var. Özellikle yayıncı kuruluşun vermiş olduğu rakamlar artık yüksek. Bu kadar gelire rağmen kulüplerimizin bir türlü UEFAkriterlerine ulaşamaması da düşündürücü. UEFA'nın verdiği süre az kaldı. Bu kriterleri bir an önce yakalamak lazım.
Geçmişe bakıp o, bu, şu hata yaptı diye tartışmamak gerekir. Önemli olan bu hatalardanders almak ve tekrarlamamak.
Şimdi sayın başkan ve yöneticileri birlikte75 milyon dolar gibi çok önemli bir kredi anlaşmasına imza attılar. Uzun yıllara yayılacak bu kredi hakikaten camiaya derin bir "oh" çektirdi.
Bu arada "Fulya Projesi"nden gelen gelirler de daha sağlıklı bir hale gelecektir. Futbol takımı için maddi destek de çok önemli. Futbolcu ve teknik heyet paralarını günü gününe alırlarsa karşılığı da "çip para" olarak geri döner.
Başkanın alacağı da bu kulübün genel borçlarının içinde. Şimdi bir söylenti yayıldı: Başkan bu kadar borca kulübü bilerek sokuyormuş. Amacı da kimsenin kulübe talip olmaması içinmiş.
Başkanla bugün parasal anlamda tartışmamak gerekir. Çünkü onu yakından tanıyanlar iyi bilir, o gerektiğinde kulübe hibe yapmasını da çok iyi bilir.
Sıra yeni stat ve tesiste
"Futbolcular, çalışanlar paralarını alamıyor" deniyordu. Sürekli suni gündemler yaratılıyordu.
Ama bakın çok önemli üç kurum bu dedikodulara rağmen Beşiktaş markasına güvenip çok büyük katkı sağladılar. Bu da demektir ki başkana, yönetim kuruluna büyük bir güven var.
Güven başarıyı getirir. "Beşiktaşlıyım" diyen herkesin şu anda başkanına, yönetimine güvenip el ele vermesi başarı için şart.
Görüyorum ki böyle olmaya da başladı. Taraftar takımına güveniyor. Takım da UEFA kriterlerini yakaladı.
Burada yapılması gereken iki konu daha var.
Şayet başkan bunları da başarabilirse Süleyman Seba'dan sonra Yıldırım'ın heykeli de Beşiktaş'a dikilir. Bunlardan biri "stadyum projesi" diğeri ise "sosyal tesis." Not:Milli Takımımız'a Azarbeycan karşısında başarılar diliyorum.
Kulaklarını tıkayıp işlerini yapsınlar.
Geçmişe bakıp o, bu, şu hata yaptı diye tartışmamak gerekir. Önemli olan bu hatalardanders almak ve tekrarlamamak.
Şimdi sayın başkan ve yöneticileri birlikte75 milyon dolar gibi çok önemli bir kredi anlaşmasına imza attılar. Uzun yıllara yayılacak bu kredi hakikaten camiaya derin bir "oh" çektirdi.
Bu arada "Fulya Projesi"nden gelen gelirler de daha sağlıklı bir hale gelecektir. Futbol takımı için maddi destek de çok önemli. Futbolcu ve teknik heyet paralarını günü gününe alırlarsa karşılığı da "çip para" olarak geri döner.
Başkanın alacağı da bu kulübün genel borçlarının içinde. Şimdi bir söylenti yayıldı: Başkan bu kadar borca kulübü bilerek sokuyormuş. Amacı da kimsenin kulübe talip olmaması içinmiş.
Başkanla bugün parasal anlamda tartışmamak gerekir. Çünkü onu yakından tanıyanlar iyi bilir, o gerektiğinde kulübe hibe yapmasını da çok iyi bilir.
Sıra yeni stat ve tesiste
"Futbolcular, çalışanlar paralarını alamıyor" deniyordu. Sürekli suni gündemler yaratılıyordu.
Ama bakın çok önemli üç kurum bu dedikodulara rağmen Beşiktaş markasına güvenip çok büyük katkı sağladılar. Bu da demektir ki başkana, yönetim kuruluna büyük bir güven var.
Güven başarıyı getirir. "Beşiktaşlıyım" diyen herkesin şu anda başkanına, yönetimine güvenip el ele vermesi başarı için şart.
Görüyorum ki böyle olmaya da başladı. Taraftar takımına güveniyor. Takım da UEFA kriterlerini yakaladı.
Burada yapılması gereken iki konu daha var.
Şayet başkan bunları da başarabilirse Süleyman Seba'dan sonra Yıldırım'ın heykeli de Beşiktaş'a dikilir. Bunlardan biri "stadyum projesi" diğeri ise "sosyal tesis." Not:Milli Takımımız'a Azarbeycan karşısında başarılar diliyorum.
Kulaklarını tıkayıp işlerini yapsınlar.