Duygusal imzalar

Markete gidiyorsun, alışveriş yaparken bir ürüne bakıyorsun. Öncelikle aradığın kriter şu oluyor; son kullanma tarihi ne? Bu çok önemli. Çünkü bayat bir ürün alırsan sonuçta hastanelik oluyorsun! Futbolda da alışveriş yaparken fark eden bir şey yok. Alacağın futbolcunun ne verip vermeyeceği, ne kadar uzun süre yararlı olacağı önemli. Bu durumu ince eleyip sık dokumazsan, raf ömrü bitmiş futbolculara yönelirsen bu sefer takım hastanelik olur (!) Dün Beşiktaş'ta 5 futbolcu ile nikah tazelendi. Burada amaç şu mu? Günü kurtarmak. Yani bu sezon şampiyonluğu kurtarmak mı, yoksa bu takımın geleceğini mi kurtarmak önemli? Bu oyunculardan İbrahim Toraman'ı ayrı tutmak lazım. Çok önemli bir imza. Çünkü yarın "Ben gidiyorum" dese, Avrupa dahil almayacak kulüp yok. Rüştü olsun, İbrahim Üzülmez olsun, Yusuf olsun Türk futboluna yaptıklarına saygı duyuyorum. Ama bu duygusal imzaların Beşiktaş'a ne getirip ne getiremeyeceğini kestiremiyorum.

Ne uzarsın, ne kısalırsın
Uğur İnceman bana göre artık başka bir takıma gidip yeni bir heyecan, yeni bir heves yaşamalıydı. Demek ki burada hedef farklı; günü kurtarmak. Takımın şampiyonluk yarışındaki gidişatını bozmamak. Ama bu kadronun yaş ortalamasının daha aşağılara çekilmesinin ileriki yıllara enerjik bir takım oluşturulması bakımından daha önemli bir adım olacağını düşünüyorum. Nitekim bu sezon Şampiyonlar Ligi'ne direkt bir katılım oldu. Hedefe yönelik bir kadro oluşturulamadığı için her şeyin büyük bir kazanç olduğu bu lige veda edildi. Sebebi de transfer stratejisinin böyle bir lige uygun olmamasıydı. Haa, sen ille de 'Süper Lig'de şampiyon olmak bana yeter' diyorsan söylenecek bir şey yok. Ne uzarsın, ne de kısalırsın. Rüştü'ye de ayrı bir paragraf açalım; sonuçta o bir kaleci. Yaşı üst seviyede olan kaleciler çok daha tecrübeli olabiliyor. Rüştü de böyle bir isim. Ama yine de bu sezonu gözardı etmemek lazım, Beşiktaş sakatlıklar yüzünden kalede büyük sıkıntılar yaşadı. Umarım bu atılan duygusal imzalar bizi önümüzdeki sezon futbol olarak da duygulandırır.