16'da 16...

Mustafa Denizli hocam, ilk yarıdaki 16maça 16 değişik 11 ile başlamış. Altını çizelim; bu sezon başı hazırlık karşılaşmaları ya da devre arası hazırlık maçları değil. Bu takım yeniden yapılanan, kurulan bir takım da değil! Daha 5-6 ay öncesine kadar iki kupa kaldırmış bir takım. Şimdi bu oyuncuların psikolojisini düşünebiliyor musunuz? Sürekli huzursuzlar. Kendilerini güvende hissetmiyorlar. Rahat değiller. Yani hep öbür hafta kadroda olup olmayacaklarını düşünmek zorundalar. Üstelik yan yana oynayıp, birbirilerine alışma fırsatı da bulamıyorlar. Yani gözü kapalı pası kime vereceğini, şutu ne zaman atacağını, ortayı ne zaman yapacağını kestirme imkanı olmuyor. Bu felsefeyle bir takımın iyi futbol sergilemesi şansa kalır. Nitekim oynanan maçlara baktığımızda da bunu görüyoruz. Birçok maç şansla kazanılmış. Ama artık bu yanlıştan dönülmeli.
2009 gürültülü geçti
Devre arası geldi çattı. Sakatlar bir hayli fazla. Bu sakatların dönüşü olacak yavaş yavaş. Bu kez yarışta sadece Sivas yok. Denizli hocam artık bazı şeylerin farkına varmalı. Fenerbahçe, Galatasaray, Bursa, Kayseri şu an üstünde. Trabzon, Eskişehir de her an tehdit haline gelebilir. Yani bir yığın takım yarışın içinde. Delgado konusunu uzatmaya gerek yok. Aksi taktirde Beşiktaş'a zarar verir. Arjantinli yıldız konusu bir an önce karara bağlanmalı. Bu arada bir de kongre rüzgarı var. Yani Beşiktaş kritik bir döneme giriyor. Saha içinde ve dışında çok büyük gelişmeler yaşanacak. Herkesin bu gelişmelere hazır olması gerekir. 2009çok gürültülü geçti. Şimşek fazla çaktı, yağmur şiddetli yağdı. Gökyüzü sürekli bulutluydu. Hiç olmazsa 2010 böyle geçmemeli. Yeni yılın camiaya hayırlı ve mutluk getirmesini dilerim. 2. yarıda da 16'da 16 olmaması dileğiyle...