Ümraniyespor Teknik Direktörü Recep Uçar'dan Abdullah Avcı, transfer ve Kartal Kayra Yılmaz sözleri!
Spor Toto Süper Lig'in yeni ekiplerinden Ümraniyespor'un teknik direktörü Recep Uçar, aspor.com.tr'den Mehmet Cem Çakır ve Soner Sancak'a özel açıklamalarda bulundu. Uçar, birçok konuda önemli ifadeler kullanırken, Abdullah Avcı ile görüşmesine, Beşiktaşlı Kartal Kayra Yılmaz'ın transferine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İşte o röportaj...
CEM: 1.5 senelik istikrarlı bir çalışmanın sonucunda Ümraniyespor Süper Lig'e çıktı. Bu nasıl bir süreç oldu?
Recep Uçar: Benim Ümraniyespor ile maceram, geçen senenin 8. Haftası olan 25 Ekim 2020 tarihinde başladı. 15. Sıradaydı takım ve 5 puanı vardı. Başka takımlardan da teklif vardı. Doğduğum, büyüdüğüm, altyapısında tüm yaş gruplarında kaptanlığını yaptığım bir takımdan teklif gelince hayır demesi çok zor. Takım çok iyi durumda olmasa da bu teklife evet dedim ve teknik direktörlük maceram başladı.
Geçen sene play-off'u kıl payıyla kaçırdık ancak kemik kadroyu koruyarak bu sezona başladık. Ligin bitimine de 3 hafta kala, tarihinde ilk kez Süper Lig'e çıkmayı garantileyen bir Ümraniyespor olduk.
Başkanımıza, aileme, arkadaşlarıma, yönetime, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum herkesin emeği çok büyük.
CEM: Geçtiğimiz sezon Ümraniyespor, ligin en çok gol atan takımı oldu. Bunu nasıl başardınız?
RU: Artık futbolda, ayağınızdaki her topun her saniyesinin değerli olduğunu düşünüyorum. Daha olgun, ne yaptığını daha iyi bilen bir Ümraniyespor'du benim hedefim. Bu yolda da belirli bir mesafe kat ettiğimizi düşünüyorumç Bundan sonraki hedeflerimiz de aynı olacak.
CEM: Geçen sezonki kadrodan kaç kişiyle devam edilecek?
RU: 12-13 oyuncumuz devam ediyor. Görüşme halinde olduğumuz oyuncular da var. Bütçe olarak bu sezon Süper Lig'in 17-18. sırasında olacağız neredeyse. Kısıtlı bir bütçemiz var. Dolayısıyla bütçe skalamıza uygun olan oyunculara yöneliyoruz.
Geraldo bence Ankaragücü'nde tam potansiyelini gösteremedi. Bizim oyun planımızda daha farklı işler yapabileceğini düşünüyoruz. Bu yüzden onu kadromuza kattık. Hareketli forvetleri daha çok tercih ediyorum.
Gol ve asist krallığında ilk 10 sırada bulunan bir oyuncumuz yok. Bu istatistikler tüm takıma bölünmüş şekilde. Birçok oyuncu da kariyer rekorları kırdı bu sezon Ümraniyespor'da. Oynadığımız oyunun bunda etkisi olduğunu düşünüyorum.
CEM: Yedek kulübesinde bekleyen oyuncuyu da motive şekilde tutabiliyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
RU: Napoleoni ile Başakşehir'den beri temasımız devam ediyordu. Ciddi sakatlıklar yaşamasa daha fazla süre alacak bir oyuncuydu. Yine de oynadığı süre içinde oldukça katkı sağladı. Tüm oyuncularım çok değerli. Ve oyuncuları da değerli hissettirebilmek çok önemli. Oyuncu bunu anladığı zaman, ilk 11 başlamasa bile mutsuz olmuyor ve sahada en iyisini vermeye çalışıyor.
SONER: Uluslararası teknik direktörler arasında oyununun en çok beğendiğiniz isim kim?
RU: Biz teknik direktörler, kendi gelişimimizi ilerletmek için üst liglerin birçoğunu takip etmeye çalışıyoruz. Yardımcı antrenörlük dönemlerimde de üst düzey maçlara çıkma fırsatı buldum. (Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi) Her teknik direktörün kafasında belirli bir oyun vardır. Ya da belirli hocaları seyrederek, onların oynadığı oyunların belirli bölümlerinden kendi oyunlarını kurmaya çalışır. Zaman zaman hücum ederken Guardiola'dan, savunma yaparken Klopp'tan, Nagelsmann'dan etkileniyor muyuz, evet. Bunların hepsi değerli antrenörler.
CEM: Türkiye Ligi'nde orta sahada daha çok çapa oyuncular tercih ediliyor. Siz daha hareketli oyuncuları o mevkide değerlendiriyorsunuz. Kartal Kayra örneği var. Önümüzdeki sezon Kartal'ı yeniden Ümraniyespor'da görebilecek miyiz?
RU: Kartal Kayra'nın Beşiktaş'ta profesyonel olarak oynadığı ilk maçta saha kenarında ben vardım. Geçen yılın ocak ayı itibariyle özellikle isteyerek kadromuza kattık. İyi bir süre aldı. Ümit Milli Takım'da da istikrarlı şekilde süre almaya başladı. Performansından ve kalitesinden memnun olduğum bir oyuncu. Kendisiyle sürekli iletişim halindeyiz. Kendisiyle ilgili bir talebimiz var. Beşiktaş'taki süreç nasıl gidecek bilmiyorum ancak bizim Kartal Kayra ile ilgili bir girişimimiz olacak.
CEM: 4 büyükler üzerinden kiralık oyuncu talepleriniz olacak mı?
RU: Sadece 4 büyükler üzerinden bakmamak lazım. Maliyeti daha uygun, kendi takımında gerekli süreyi bulamayan ancak kalitesine inandığımız oyuncularla ilgili girişimlerimiz olacak.
SONER: 8 İstanbul takımı bu sezon Süper Lig'de görev yapacak ve bu çok eleştiriliyor. Bu 8 İstanbul takımının ve Ümraniyespor'un suçu ne? Şampiyon olup Süper Lig'e çıkmak mı?
RU: Ümraniyespor'un bir günahı yok. 8 değil de 10 bile olsa, takımlar hak ediyorsa eğer Süper Lig'e çıkıyorlar. İngiltere'de kimse 'Premier Lig'de 7-8 tane Londra takımı var' diye bir eleştiri yapmış mıdır? Bir sporsever olarak elbette ülkemizdeki büyük şehirlerin takımlarının (Bursa, Kocaeli, Eskişehir, Samsun vs…) bu ligde boy gösterip yarışması, ligi daha keyifli bir hale getirebilir. Onların yönetimsel, sportif anlamda yaptıkları yanlışlardan dolayı küme düşmeleri ve daha planlı, daha organize takımların lige çıkıyorsa eğer herkesin buna saygı duyması ve alkışlaması gerekir. İnşallah Ümraniyespor, Süper Lig'e keyif katacak.
CEM: Şampiyonluktan sonra Abdullah Avcı ile bir görüşmeniz oldu mu?
RU: Balıkesir maçında bizim şampiyon olma olasılığımız vardı, Trabzonspor'un da Antalyaspor maçında şampiyonluk olasılığı vardı. Maçtan bir gün önce Abdullah hocayı aradım ve tebrik ettim. 'Yarın şampiyon olacaksınız, çok arayan soran olur ve o koşturmacada konuşamayabiliriz' demiştim ve bir gün öncesinden tebrik etmiştim. Bir gün sonra da biz şampiyon olduk ve Abdullah Avcı o gecenin akşamında beni aradı ve tebrik etti. Trabzonspor ile de birçok anlamda eş zamanlı gittik.
CEM: Abdullah Avcı ile olan yakın ilişkinize dayanarak, Trabzonspor'dan genç oyuncular için bir girişiminiz olacak mı?
RU: Olabilir tabii. Geçen seneki Faruk Can gibi. Başka oyuncular da olabilir bu sene. Bu işler sonlanmadan bir şey söylemek çok kolay değil.
SONER: Diyelim ki Abdullah Avcı yurt dışında bir takım çalıştırmaya gitti ve 'Recep sana ihtiyacım var, seni yardımcım olarak istiyorum' diye sordu. Buna cevabınız ne olur
RU: Abdullah Avcı ile 12-13 sene birlikte vakit geçirdik. İlişkimiz de devam edecek. Abdullah Avcı'nın bulunduğu bir yerde bulunmak beni mutlu eder. Ben de kendime teknik direktörlük yolu çıktım. Şu anda gerçek dışı bir şey konuştuğumuz için bir şey söylemek kolay değil, ancak o zaman olaylar nasıl gelişir, onu o zaman göreceğiz. Kendi kariyerim açısından bu sezonki süreç benim için çok önemli
CEM: Süper Lig'de seyircinin önemi sizin için ne olacak? Bu stadyumda öyle bir sıkıntı yaşayacak mısınız ve Süper Lig maçlarını burada mı oynayacaksınız?
RU: Seyirci her zaman işin tadı tuzu. Futbolun olmazsa olmazı. Bizim için 200-300 seyirciyle başlayan süreç, 2 bin 3 bin ile noktalandığında bu bile bizi mutlu ediyor. Ümraniyespor'daki amacım, Ümraniye semtindeki genç nüfusun takıma sahip çıkmasını sağlamak. Taraftarların aidiyet seviyesini arttırmak. Yaşadıkları semtin takımını desteklemeleri benim en büyük arzum.
Ümraniyespor maçlarını Ümraniye'de oynamalı. Yönetimimiz ve belediye başkanımız bu konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Sahanın zemini değişecek, tribünler düzenlenecek, ışıklandırma yapılacak. En azından bana söylenen planlar bu.
CEM: Transfer listenizde 'maksimum bu kadar oyuncu alacağım' dediğiniz bir sayı var mı?
RU: Elbette var. Bizim gibi bütçesi kısıtlı takımların kadrolarında çok fazla oyuncu bulundurmaması taraftarıyım. Daha az ancak daha kaliteli bir kadro sayısı benim için yeterli. Belirli bir sayı söyleyemem ama çok fazla futbolcuyla çalışmanın doğru olmadığını düşünen bir teknik direktörüm. Bana göre kadroda bulunan her oyuncu değerli olduğunu hissetmeli. Bunun da tek yolu süre alabilmek. Süre veremeyeceğim hiçbir oyuncuyu kadroya katmak istemiyorum.
CEM: Yabancı kuralı hakkında ne düşünüyorsunuz?
RU: Bunun çok net açıklanması lazım. Biz bir kadro oluşturmaya çalışıyoruz ancak ne yayın ihalesi sonuçlandı, ne de yabancı kuralı belirlendi. Şu anda Ümraniyespor olarak topa basmış durumdayız. Bazı şeyler netleşsin, transferleri ona göre yapalım diye düşünüyoruz. Daha çok yerli oyuncu transferlerine ağırlık vermiş durumdayız.
Ülkemizin en büyük sorunlarından biri bu. Her sene planlama değişiyor. Uzun yıllar yapamıyoruz. Şu anda başkanı bile belli olmayan bir TFF var. Bazı takımlar sezonu açtı bile. Bu kadar belirsizlik içinde birtakım kararlar almaya çalışıyoruz.
Üst düzey liglerde yabancı kısıtlamalarını çok doğru bulmuyorum. Kısıtlamadan ziyade ödüllendirme olmalı. Örneğin: 18-23 yaş arasında olan oyuncuların oynatıldığı her dakika bazında kulüpler maddi olarak ödüllendirilebilir. Bu durumda hem takımları teşvik eder, hem de genç oyuncular daha çok süre bulur. Mecburen oynatmak zorunda kalmak yerine, hak edene forma şansı vermiş olursunuz.
CEM: Bu oyuncu bende olsa bunu çok farklı seviyelere taşırım dediğiniz oyuncular var mı?
RU: İsim vermek çok doğru değil ancak bir oyuncunun gelişmesi için oynaması gerekir. Belirli bir plan doğrultusunda, her oyuncunun gelişebileceğini düşünüyorum. Ne kadar çok gence dokunursak o kadar iyi olur.
SONER: Ülkemiz futbolundaki en büyük sıkıntılardan biri istikrar ve sabır. Süper Lig'e yeni çıkan takımlar ya hocayla hemen yolları ayırıyor ya da en fazla 3-5 maç sabır gösteriyor. Yönetim ile aranızda bu güveni nasıl sağladınız?
RU: Benim bir yıl daha kontratım var ancak yönetimle yaptığımız görüşmeler sonucunda benimle göreve devam etmek istediklerini belirttiler ve şu anda da devam ediyoruz. Süre ile ilgili bir şey söylemem çok doğru olmaz.
Türk insanı olarak çok tez canlıyız. Her şey hemen olsun istiyoruz. Bir yabancı oyuncu geldiğinde, ertesi gün hemen tam potansiyelini sergilemesini bekliyoruz. Visca örneği var. Edin Visca'yı Başakşehir'e aldığımızda 19 yaşındaydı, ilk zamanlar az süre alıyordu ancak şu an ulaştığı seviyeyi görüyoruz. Bunun için sabır ve istikrar gerekiyor.
Mesela bir Hakan Keleş örneği var. Giresunspor belki ilk 7 hafta istediği sonuçları alamadı. Ancak yönetim, Hakan Keleş'in arkasında durdu. Giresunspor yönetimini tebrik etmek lazım. Devam ettiler ve şu anda ligde varlığını sürdüren bir Giresunspor oldu.
CEM: Ümraniyespor'un bu sezon Süper Lig'de hedefi nedir?
RU: Ben hayatım boyunca gerçekçi ve rasyonel biri oldum. İskeletini koruyan ve doğru takviyelerle ilk 6'da ligi bitirmeyi planlıyorduk ancak işler planladığımızdan daha da iyi gitti ve ligi ilk 2 sıra içinde bitirdik. Süper Lig'e çıkmayı da başardık. Ümraniyespor için ulaşılamayacak bir hedef koymamızın çok da doğru olmadığını düşünüyorum. Tarihinde ilk kez Süper Lig'de boy gösterecek olan Ümraniyespor'un hedefi, Süper Lig'de kalıcı olmaktır. Eğer ilk yılda bunu başarabilirsek, hedeflerimize ulaşabileceğimizi düşünüyorum
CEM: Geçtiğimiz sezon hangi maçta 'şampiyon' olacağınıza inandırnız?
RU: Bir ara üst üste kötü sonuçlar aldık ve sonrasında biraz strese girdik. Arkamızdaki takımla puan farkı bir anda 2'ye indi. Sonrasında Bandırmaspor bir takılma yaşadı ve biz de o süreçte üst üste maçlarımızı kazandık. Bolu deplasmanına gittiğimizde bizden bir gün önce Bandırmaspor puan kaybetti ve biz de Boluspor'u yendik ve puan farkını açmıştık. Boluspor maçı bizim için kırılma anı diyebilirim