Bordo-mavili takımın başına 12. haftada geçen 42 yaşındaki başantrenör, çıktığı 17 maçta 7 galibiyet alırken 10 kez mağlubiyet yaşadı. Bulkaz yaptığı açıklamada, Trabzonspor'dan gelen teklifi hiç düşünmeden, ailesine bile danışmadan kabul ettiğini belirterek, "Çok güçlü bir kulüp ve iyi bir taraftarı var. Bunun haricinde de yapı olarak kendimi çok yakın hissediyorum. Tabii ki içinde bulunduğu durumun farkındaydım ama ben çok düşünerek, çok fazla garantiye alarak yaşayan değil, anlık kararlar veren bir kişiliğe sahibim ve bu teklif geldiğinde de çok heyecanlandım ve kabul ettim." diye konuştu.
Göreve geldiğinde Trabzonspor'un 11 maçın 8'ini kaybetmiş ve koçuyla yollarını ayırmış, oyuncuları yıpranmış bir takım olduğunu ifade eden Bulkaz, ilk antrenmanda her şeyin değişeceğini hissettiğini, oyuncularla hemen kaynaştığını ve galibiyetlerin gelmeye başladığını kaydetti.
Bulkaz, ekonomik sorunlar nedeniyle yabancı oyuncuların şehri terk etmesinin beklemedikleri bir olay olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geldiğimde var olan sorunlar benimle de devam etti. Maddi olanaksızlıklar, ödeme problemleri, oyuncuların bunlara verdiği reaksiyonlar... Bir zaman sonra alıştık bunlara ama son yaşadığımız olay beklenmedikti, oyuncuların şehri terk etmesi, Eskişehir maçına çıkmaması... Açıkçası buna ben de hazır değildim ama yine buna da reaksiyon gösterdik. Türk ve altyapıdan aldığımız genç oyuncular onurlu bir mücadele verdi. O gün zaten bir ışık yandı. Bu işin bir şekilde gideceğini herkes hissetti. Tabii ki bundan sonraki süreçte yönetim çok iyi çalışarak 2 oyuncuyu geri getirdi."
Yabancıların çok büyük süreler alacağı, yerli oyuncuların da daha çok rol oyuncu, antrenman oyuncusu olarak seçildiği bir takım kurgusunda olduklarını aktaran Bulkaz, şunları söyledi:
"Yabancılar gittiğinde gerçekten bocaladık, yani buna hazır değildik. Oyuncular da hazır değildi, yani Ozan Odabaşı, Bora Hun Paçun, Burak Eşlik, bunlar daha önce bu ligde bu süreleri almadılar. Alper Saruhan tecrübeli, her seviyede oynadı, benim de kaptanlığımı yaptı. O buraları oynayabilir ama o da fiziksel olarak hazır değildi. Kariyerinin son dönemlerinde. Onun için bu oyuncularla kazanmak çok zor, zoru başardılar. Burada Bora Hun Pacun yeniden doğmuş gibi oldu, eski günlerine döndü. Ozan'ın kendine güveni geldi, tabii ki Alper Saruhan sahada onlara kaptanlık, ağabeylik yaptı ama doğruları konuşmak gerekirse bu takımın ligde, 6 yabancılı sistemde maç kazanması basketbol camiasını şaşırttı çünkü zor gözüküyordu ama iyi çalıştık, inandık."
"SADECE BASKETBOLU DÜŞÜNDÜLER"
Ozan Bulkaz, Türk oyunculara, yabancıların gitmesinin bir fırsat olacağını, onlara güvendiklerini anlattığını belirterek, "Rakibi iyi anlattık, iyi analiz ettik. Tabii ki her şeyin başı kararlılık ve cesaret. Onların kendilerini iyi hissetmeleri için kulübümüz birkaç organizasyon düzenledi ve onlara güvendiğimizi anlattık. Düşünmeden oynadılar, sadece kazanmayı istiyorlardı. Sokakta, okul bahçesinde oynar gibi oynadılar, içlerine korku almadılar. Sadece basketbolu düşündüler. Onlar da yaptıkları işin karşılığını net aldılar." ifadelerini kullandı.
Ligde son oynadıkları Yeşilgiresun Belediyespor maçını kazanarak büyük bir iş yaptıklarını vurgulayan Bulkaz, "Oyuncuların gözlerinden öpüyorum. Trabzonlu gençler de arkadaydılar, bizimle beraber oldular ve kazandık. Matematiksel olmasa da büyük bir ihtimalle lige tutunduk, son 2 maçımızı da kazanmak için oynayacağız." dedi.
"YEŞİLGİRESUN BELEDİYESPOR MAÇI ÖZELDİ"
Kariyerindeki 5 önemli maçtan birinin de Yeşilgiresun Belediyespor karşılaşması olduğuna dikkati çeken Bulkaz, "Bahane üretmedik hiç, oyuncularımız gitti, para problemimiz oldu, amacımız Trabzonspor'u ayağa kaldırıp ligde tutmaktı. Tabii ki play-off oynayabilirdik bu takımla. Eskişehir'i burada yenebilseydik başka yere gidecektik ama başımıza böyle talihsiz bir olay geldi. Onun için Yeşilgiresun Belediyespor maçı özeldi." değerledirmesinde bulundu.
Ozan Bulkaz, Trabzonspor'la devam etmek istediğini de dile getirerek, şunları kaydetti:
"Çok hesap kitap yapan, her sene yer değiştiren bir antrenör olmak istemiyorum. Ben tutkulu bir adamım, iz bırakmak, bir şeyleri başarmak istiyorum ama bu benim isteğim. Yönetimin kararı başka olur ya da ortak paydada buluşamayız, mantık çerçevesinde bunlar sporun içinde olan şeyler ama gönül Trabzonspor'la beraber olmak istiyor."