YUNUS EMRE SEL – NEFES ALMA FIRSATI
Trabzonspor sahaya mental yorgunlukla çıktı. Üst üste 5 maçta alınamayan galibiyet hem fiziksel hem de zihinsel bir yıpranmaya sebebiyet vermişti.
Final noktalarında ezber tercihler, oyuncuları ekstraları atamaktan alıkoyan acelecilik hep aynı durumun tezahürüydü.
Daha baskılı oynayıp golü arayan takım olmasına rağmen Trabzonspor, istediğini alma noktasında yine verimsizdi.
Takımın en ne yaptığını bilen oyuncusu Visca, kendinden daha emin bir halde görünüyor.
Trezeguet bazen bocalasa da en çok arayan oyuncu olarak 'ben buradayım' diyor.
Nitekim Trabzonspor'un bu en çok çabalayan oyuncularından ikisinden biri olan Meunier'in ortasında Trezeguet'in kafa vuruşu Trabzonspor'u kısmen de olsa rahatlatan golü getirdi.
Bu bir ortadan ziyade neredeyse topu takım arkadaşının kafasına çarptırmak olarak da istatistiklere geçebilirdi.
Gol kritikti, zira Trabzonspor'un dinamizmi azaldığında berabere giden oyun ekstra bir motivasyon kaybına sebebiyet veriyordu.
Gol, bir nevi nefes alma fırsatıydı.
Mendy'nin stopere geçişi Trabzonspor'un oyunundaki hat yoğunluğunu azalttı. Oyun daha fazla stoper bölgesinden şekillenmeye başladı.
Orta saha, skor avantajının da etkisiyle toplu çıkışlara daha az katılım gösterdi. Bu pozisyonlardan birinde hızlı çıkan ve son haftaların en organize hücumlarından birine imza atan Trabzonspor, Bardhi'nin bitirici vuruşuyla skoru 2-0'a getirdi.
5 hafta sonra galip gelmek önemliydi. Bundan sonra tekrar Trabzonspor'un doğal hedefleri doğrultusunda ilerlemek her şeyden önemli.
ZEKİ UZUNDURUKAN – AVCI'NIN CEBİNDEKİ DOĞRULAR
Trabzonspor bu sezonun en coşkulu ve en iştahlı futbolunu oynadı. Bu takımın transfere değil; savaşmaya, takım ruhuna, takım birlikteliğine, oyun iştahına ihtiyacı var dedik durduk... Abdullah Avcı, sonunda inadından vazgeçti. Dün Trabzonspor, yana-geriye paslarla ve sabırlı oyunla değil, yürekli futbol oynayarak kazanmasını bildi. Thomas Meunier'in transferi, Eren Elmalı'ya da pozitif olarak yansımış. Eren Elmalı dün öne çıktı, ataklara katıldı, ortalar yaptı, şutlar attı. Müthiş oynadı.
Meunier, zaten bir dünya yıldızı. Onun sahada oluşu bile takıma bir özgüven kazandırmış. İlk golün asistini yapan Meunier, skor 1-0 iken Halil Dervişoğlu'nun şutunda adeta bir kaleci refleksiyle jeneriklik bir bloklama yaptı. Trabzonspor'un bu sezon rakip ceza sahasında topla buluşma ortalaması, 25-30 civarındaydı. Hatayspor karşısında tam 51 kez rakip ceza sahasında topla buluştu bordo-mavililer.
Erce Kardeşler, kalesinde adeta bir panter kesildi ve tarihi farkı önledi. O çok eleştirdiğimiz Enis Bardhi, dün mükemmel işler yaptı, çok koştu, ataklara yön verdi ve süper bir gol attı. Bu takım, taraftarını kahredici skorlar aldığında hep şunu söyledik: "Bu kadro daha iyilerini yapabilecek kalitede. Takım korkak oynuyor, öne çıkmıyor..." Hatayspor karşısında ezberlerini bozan bir Trabzonspor vardı sahada. Abdullah Avcı; bugüne kadar yaptığı bütün yanlışlarını çöpe atarak, doğruları cebine doldurarak maça çıkmış. Bordo-mavililer, Hatayspor'u kalesinden uzak tuttu. Hatayspor'un ilk isabetli şutu 89'da geldi. Orta sahayı Mendy ayakta tuttu. Visca, Trezeguet ve Enis Destan, rakip kaleyi şut bombardımanına tuttu. Enis Destan gol atamadı ama iki darbeli kafa vuruşu var ki Birini Kamil Ahmet çizgiden çıkardı, diğerini ise müthiş bir kalecilik performansına imza atan Erce kurtardı.
Trezeguet çok formda. Driplingleri, çalımları, pasları ve şutları ile takımı ateşliyor. Dün bir şutu direkte patladı, harika bir kafa golü attı. Thomas Meunier'in gelişi, Visca'nın performansını da artırmış. Trabzonspor, bundan sonraki bütün maçlarında bu oyun anlayışı ile sahaya çıkmalı. Trabzonspor, dün büyük takım refleksi ve cesareti ile oynadı. Trabzonspor, hücum yapmayı hatırlayınca, Fırtına koptu Papara Park'ta. Hücum futbolu ve hızlı oyun, Trabzonspor'un futbolunu güzelleştirdi. Trabzonspor, Hatayspor galibiyeti ile çok şey kazandı.
Futbol olarak dip yapmış takım, serum yemiş hasta gibi ayağa kalktı. Özgüven kazandı bordo-mavili futbolcular. Kalitelerinin farkına vardılar. Savaşmayı, takım birlikteliğini hatırladılar. Abdullah Avcı'nın sonunda yüzü güldü. Nasıl gülmesin ki... Bence doğru oyunu buldu hoca... Perşembe günü Başkent'te adeta bir patates tarlasında 120 dakika oynayan Trabzonspor'da Hatayspor karşısında yorgunluktan eser yoktu.
Dün Bordo-mavili futbolcular, maç hiç bitmesin edasında mücadele ettiler. İşte Trabzonspor bu... Pepe ve Onuachu geldikten sonra bu takım çok daha güçlü bir futbol oynar. Hatayspor savunmasında oynayan Recep Burak Yılmaz, kaleci Erce Kardeşler kadar pozisyon önledi. İki takım futbolcuları da hakem Ali Şansalan'ın işini kolaylaştırdı.
