ZEKİ UZUNDURUKAN - ÇIKARILACAK DERSLER
Abdullah Avcı, dün çıkardığı 11 ile 'Evet Şampiyonlar Ligi çok çok önemli; ama ligi de kaçırma lüksümüz yok!' mesajını verdi. Oysa genel kanı, çarşamba günü Kopenhag ile oynanacak Şampiyonlar Ligi play-off rövanşı için Abdullah hocanın, bol rotasyonlu bir kadro ile Antalyaspor karşısına çıkacağı yönündeydi.
Öyle ya; Antalyaspor maçının telafisi vardı ama Kopenhag rövanş karşılaşması şampiyonluk kadar önemliydi. Trabzonspor, Antalyaspor karşısına eldeki en güçlü kadro ile çıktı.
Kopenhag deplasmanında sağ kanatta oynayan ve vasatı aşamayan Kouassi'nin yerine bu kez Djaniny görev aldı. Beklenildiği gibi maça hızlı başlayan taraf Antalyaspor oldu.
Trabzonspor ise topu rakibe bırakarak alan ve adam savunması yaptı. Bu dakikalarda Vitor Hugo ile Haji Wright eşleşmesi dikkat çekti. Çünkü iki oyuncu da maça çok hırslı başlayınca, bu ikili arasında adeta bir düello yaşandı.
Trabzonspor, ilk 10 dakikada Antalyaspor'un baskısını kırıp, Djaniny ve Cornelius ile 2 net pozisyondan yararlanamamışken, bir hata Antalyaspor'a golü getirdi. Doğucan'ın çıkarken kaptırdığı bir top, bordo-mavililere pahalıya mal oldu. Fernando jeneriklik bir gol atarken, Uğurcan'ın yapabileceği bir şey yoktu.
Trabzonspor geriye düştükten sonra gol için yüklendi. Trezeguet çok verimsiz kalınca, Eren ile soldan etkili olmaya çalıştı bordo-mavililer.
Trabzonspor; skor üretip, problem çözen Nwakaeme'yi çok arıyor. Visca'nın ve Hamsik'in yokluğu da çok hissediliyor. Vitor Hugo ile Haji Wright arasındaki düellodan ilk yarının sonlarına doğru bir penaltı çıktı.
Hakem Volkan Bayarslan, Hugo'nun hareketini 'kontrolsüz giriş' olarak değerlendirip penaltıyı verirken; durum bir anda Antalyaspor lehine 2-0 oldu. Abdullah hoca, daha ilk yarı bitmeden (42'de) iki hamle birden yaparak Doğucan'ın yerine Enis Bardhi'yi, Bakasetas'ın yerine de Abdülkadir Ömür'ü oyuna aldı.
Çünkü takım sahada uyuyordu ve bir şok gerekiyordu. Abdullah Avcı da bunu yaptı. Bu hamle ilk yarının uzatma anlarında meyvelerini verdi. Abdülkadir Ömür, Djaniny ve Cornelius ortaklığı ile Enis Bardhi durumu 2-1'e getirdi.
Abdullah Avcı; skoru çevirmek için hamle üzerine hamle yapmaya devam etti ve 2. yarıya Marc Bartra değişikliği ile başlayarak Vitor Hugo'yu kenara aldı. Trabzonspor ikinci bölüme önde baskı yaparak başladı.
Hakem Volkan Bayarslan kötü bir maç yönetti. Bazı sarı kartlık pozisyonları görmedi, bazı düdüklerinde de yorum hatası yaptı.
Trabzonspor ikinci yarıda çok daha iyi oynadı. 60'da Marc Bartra'nın füzesi üst direkte patladı. Ama dün gece Antalya'da skora başkaldıran bir isim vardı o da 2 güzel gol atan Enis Bardhi idi. Attığı 2 gol, usta işiydi. Ama yine ucuz bir top kaybı Trabzonspor'a yine pahalıya mal oldu.
Çıkarken kaptırılan 2 top, yenilen 2 gol. Şampiyon takıma yakışmadı! Oysa Trabzonspor, skoru eşitledikten sonra maçı tek kaleye çevirmiş, üst üste pozisyonlar bulmuştu. Ama maçın son bölümü Trabzonspor için adeta bir felaket oldu.
Haji Wright ve Gökdeniz yıldızlaştı. Maçı farklı kazanan taraf Antalyaspor oldu. Trabzonspor bu maçı unutup, Konephag maçına kilitlenmeli. Nuri Şahin hocayı kutluyorum. Müthiş bir takım oluşturmuş.
Nemi, sıcağı anladık da Antalyaspor gibi güçlü takıma bu kadar kötü bir zemin yakışmıyor! Sahanın bazı bölgeleri adeta patates tarlası gibi.
YUNUS EMRE SEL - DİYET ÖDENDİ
Daha iyi organize olan, çabuk rakip kaleye giden takım baskındı ilk yarıda. Trabzonspor ağır kaldığı, bir türlü organize olamadığı, yapabileceği organizasyon denemeleri rakibi tarafından çözülmüş bir görüntü verdi. İlk golde Doğucan'ın kaptırdığı top sonrası Antalyasporlu oyuncuların rakip kaleye inme hızı iki takım arasındaki farkın en belirgin haliydi.
Doğucan'ın kaptırdığı topu alan Wright kaleye inerken kendisiyle beraber 4 Antalyasporlu Trabzonspor kalesine aynı tempoyla hücum ediyordu.
Daha öncesinde de Antalyasporlu oyuncular kalabalık bir şekilde Trabzonspor yarı alanını parselliyorlar, aynı kalabalıklıkla ceza sahasına giriyorlardı. Benzeri hücum denemelerinde Trabzonspor'da bu sayı duran toplar haricinde 2'yi zor geçiyor.
Takım çözülmüş bir sırrın sebep olduğu üzüntüyle Antalyaspor karşısında çaresizce debelenirken, Antalyaspor oyuna ağırlığını koyacağının sinyallerini veriyordu. Derken, yine olanca hızıyla Trabzonspor kalesine kalabalık bir şekilde hücum eden Antalyaspor önce penaltı kazandı, ardından da ikinci golü. Fark ikiye çıkınca Trabzonspor -bu satırların yazarına göre- geç kaldığı hamlesini yaptı.
Ömür ve Bardhi'nin oyuna girmesi sonrasında Trabzonspor hız olarak Antalyaspor'u dengelemeye başladı. Günümüz futbolunun en belirleyici özelliği hız, Trabzonspor'un oyunundaki hareketsizliğin de ana sebebiydi.
Bardhi ve Ömür'le birlikte biraz daha hareketlenen Trabzonspor kısa sürede farkı bire indiren golü buluyordu.
Oyunu şaşırtıcı bir şekilde hızlandırmayı denediği her anda tehlike yaratan Trabzonspor, benzeri bir pozisyonda Bardhi'nin plasesiyle golü bulup skoru eşitledi. Buna rağmen oyunda tempo yapmak yerine ezberlerine dönen, tabiri caizse fabrika ayarlarına dönen Trabzonspor basit bir pas hatası sonrası yendiği golden sonra mental olarak toparlanamadı.
Trabzonspor ilk yarıda oynadığı tuhaf oyunun diyetini ödedi aslında maç boyunca. Bu tuhaflık iyiden iyi de sıradanlaşıyor ve sıradanlaşan şeylere çözüm üretmek hep zor olmuştur.
Böyle bir maçın ardından hakemi eleştirmek mazerete sığınmak gibi olur ama hakemin bu kötü performansla sanırım en büyük şansı bu skor oldu.
