YUNUS EMRE SEL - ÇİZGİ FİLM KAHRAMANI
"Adeta sevimli hayalet Casper gibi rakiplerinin içinden geçiyor" diyordu maçı anlatan spiker. Evet, Nwakaeme rakiplerini geçerken Casper, orta yaparken Tsubasa, top sürerken yavaş gibi görünse de etkisi itibarıyla Sonic gibi. Genel itibarıyla fantastik çizgi film karakterlerinin futbol sahalarındaki karşılığı gibi Nijeryalı oyuncu…
Onun gösterişli oyununa, Trabzonspor'un istatistik yelpazesindeki bolluğa rağmen sıkıntılı bir maç oldu Malatyaspor maçı. Yeni Malatyaspor'un eksikleri de göz önüne alındığında Trabzonspor'un bir türlü maçı kopartamaması ligin geri kalanında nasıl maçlar oynayabileceğine dair ipucu verdi.
Şunu muhakkak eklemem gerekiyor: Beklentilerin altındaki oyuna, düşük tempoya, sakatlıklara, basit hataların çok fazla acı verme ihtimallerinin direkten dönüşüne şahit olduğumuz bu maçta Trabzonspor bir klişeyi daha yıkarak yoluna devam etti.
Bakasetas'ın beklentilerin altındaki oyuna rağmen oyunda kalması doğru tercihti zira en kötü oyunda bile skora etki edebilecek meziyetlere sahipti Yunan oyuncu. Sakatlıklardan sonra bir türlü temposunu bulamadı. O da Cornelius ve Nwakaeme gibi Visca'yı bekliyor. Visca demişken, onun maliyetinin neden fazla olmadığını sanıyorum anlamışızdır.
Trabzonspor bu sezon bu maça kadar 8 kez tek farklı kazanmıştı, bu galibiyetle birlikte 9. tek farklı maçını kazanmış oldu. Şampiyonlukların tuhaf ve şaşırtıcı hikayeleri vardır. Ve her hikaye kendi şampiyonuyla birlikte güzelleşir.
REHA KAPSAL - NAVİGASYON
Lige bir hafta da olsa verilen aradan sonra formda olan lider Trabzonspor'un nasıl geri döneceği ve saha içi görüntüsü çok önemliydi. Rakibi Malatyaspor'un, hem saha içindeki oyun ve oyuncu krizi olan ilk yarıdaki görüntüsünü, ikinci yarının ilk maçı olan Trabzon deplasmanına da taşıdığı görüldü.
Maçtan önce öngörülen hikayede; tabii ki topa sahip olacak ve topla rakibine baskı yapacak takım Trabzonspor olacaktı. Rakip genelde tek santrfor oynadığında stoperlerden Denswil ve Hüseyin'in topu aldıklarında İsmail'in içeri girip oyunu kurmaya çalışması, Hamsik'in gelip savunma önünde top almasıyla ortaya çıkan asimetri görüntü; Trabzonspor'un orta saha ve hücum hatlarındaki oyuncu eksikliği daha fazla oluyor. Her ne kadar topa sahip olunsa da üretkenlik ve gol pozisyonuna girmekte zaman zaman zorlandığı görüldü bordo-mavililerin.
Şunu da tabii ki belirtmek gerekir. Hem rakipten dolayı hem oynanan oyunun gidişatıyla ister istemez Trabzonsporlu futbolcuların yüzde 100'leriyle değil yüzde 50-60'larıyla bile böyle maçları kazanmasını bilmeleri önemliydi.
Bakasetas'ın hâlâ eski maç ritmini yakalayamaması, Abdülkadir Ömür'ün istenilen performansın çok gerisinde olması, Peres ve İsmail'in kenarlardan top getirmedikleri gibi hücuma gereken desteği verememeleri, dolayısıyla da Nwakaeme ve Abdülkadir'e toplu veya topsuz alan da açamamaları sebebiyle oyun da bir hayli sıkıştı.
Her şeye rağmen Trabzonspor'un ikinci yarının başlangıç maçı olan Malatyaspor karşısında aldığı 3 puan moral ve motivasyon açısından çok önemliydi. Navigasyon nasıl bir yol kılavuzu ise Trabzonspor'un da oyun navigasyonları rakip yarı alanda problem çözen anahtar oyuncuları Nwakaeme, Cornelius, Hamsik gibi oyun akılları, hücumda ve skorun almasında fark yaratan isimler oldular.
Problem çözen bu anahtar oyuncular farkının yanında, taraftarların yarattığı müthiş atmosferle Trabzonspor bir virajı daha kayıpsız döndü.
