Trabzonspor'un Portekizli savunma oyuncusu Edgar Ie, kulüp dergisine transfer süreci ve hedeflerine yönelik açıklamalarda bulundu. Portekiz'de katıldığı bir turnuvada gösterdiği performansın ardından Sporting'in kendisiyle ilgilendiğini ve futbol hikayesinin bu şekilde başladığını aktaran Edgar Ie, "Aslında biraz ilginç bir futbol hikayem var. Futbola kanat oyuncusu olarak başladım, başka bir hoca beni bek olarak oynattı, daha sonra da şu an Süper Lig'de teknik direktör olarak görev yapan Ricardo Sa Pinto beni stoper olarak oynatmaya başladı. Stoperliğe direkt defans oyuncusu olarak başlamadım. Bahsettiğim turnuvadan sonra Sporting altyapısına gittim ve gerçekten çok farklı bir altyapıydı. Çok iyi bir eğitim alıyorsunuz. Sporting'de oynadığımız maçların ve turnuvaların ardından Inter ve Barcelona'nın benimle ciddi olarak ilgilendiğini duydum. Ardından Barcelona'ya transferim gerçekleşti. Barcelona'ya gittikten sonra, oradan içeri girdiğinizde aslında futbolun ne kadar farklı olduğunu görüyorsunuz. Çünkü orası bambaşka bir yer" ifadelerini kullandı.
"BİRÇOK MEVKİDE OYNADIM AMA EN RAHAT STOPERDE HİSSEDİYORUM"
İşini en iyi şekilde yapmaya çalıştığını ve kendisini en rahat stoper pozisyonunda hissettiğini anlatan Edgar, şöyle devam etti:
"Hangi takımda olursam olayım, ne yapıyor olursam olayım o işi adanmış bir şekilde yapmaya çalışıyorum. Tabii ki bunun gururunu da yaşıyorum. Yaptığınız işi bir adanmışlıkla yaparsanız eğer hem izleyen kişiler oynadığınız oyundan gurur duyacaklar hem de futbolunuzdan keyif alacaklardır. Dolayısıyla ben de kendi futbol tarzımı böyle tanımlayabilirim. Gençken kanat oyuncusu olarak oynadım ama bu geçmişte kaldı. Şu an kendimi en rahat hissettiğim pozisyon stoper pozisyonu. Fakat maç içinde, maçın gereğine göre, o anki ihtiyaca yönelik bek oynamam gerekirse tabii ki elimden geleni yapmaya çalışırım."
"TRABZONSPOR'A GELEREK DOĞRU BİR SEÇİM YAPTIM"
Transfer süreciyle ilgili de açıklamalarda bulunan Edgar, şunları söyledi:
"Lille'de çok fazla forma şansı bulamamıştım. Ben beklemeyi seven, kenarda duran, sadece antrenmana gidip gelen birisi değilim. Oynamak istiyordum ve elimden geleni saha içinde gösterebilmeyi istiyorum. Dolayısıyla oynamaya ihtiyacım vardı. Bu sırada da Trabzonspor fırsatı ortaya çıktı. Yusuf Yazıcı'nın transferi esnasında ben Feyenoord'da kiralık olarak oynuyordum. Orada da aslında kötü bir sezon geçirmemiştim, işler benim adıma iyi gitmişti. Orada 1 yıl geçirdikten sonra Trabzonspor'a geldim. Buraya geldiğim andan itibaren ne kadar doğru bir seçim yaptığımı fark ediyorum. Çünkü burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Hem oynama fırsatı buluyorum hem de insanların gösterdiği sevgiyi düşününce Trabzonspor'a gelmekle çok iyi bir seçim yaptığımı düşünüyorum."
"GENÇ OYUNCULAR ÇOK ÇALIŞIP ÇOK İSTEMELİLER"
Takımda çok yetenekli arkadaşlarının olduğunu vurgulayan ve genç oyunculara da tavsiyelerde bulunan Edgar, şunları kaydetti:
"Trabzonspor'a ilk geldiğim günden itibaren çok çalışkan ve yetenekli bir oyuncu grubumuzun olduğunu gördüm. Onların içlerine dahil olmak benim için çok zor olmadı. Beni hemen sahiplendiler ve hemen takıma dahil olmam için ellerinden geleni yaptılar. İlk günden itibaren sanki yıllardır buradaymışım gibi ve uzun zamandır birlikte antrenman yapıyormuşuz gibi hissettim. Ben topla oynamayı seven birisiyimdir, bu özelliğimle beni fark ettiler ve kısıtlamadılar. Bu da çok hoşuma giden bir özellik oldu. Takım arkadaşlarımın kalitesinden çok etkilendiğimi söyleyebilirim. Tüm altyapıların ortak özelliği, altyapılardan üst takımlara çıktığınızda futbol oynamayı ne kadar istediğinizi, kendi kalitenizi ve a takımda olmayı ne kadar hak ettiğinizi göstermeniz gerekir. A takımla birlikte antrenman yapabilmek o kadar kolay değil ama ilk anda antrenörünüze ve sizleri izleyen herkese bunu ne kadar istediğinizi göstermeniz gerekir. Her şeyinizle kendinizi bu mesleğe adamanız gerekir. Benim genç oyunculara tavsiyem bu olur. Çok çalışmalı ve çok istemeliler."
"TRABZONSPOR'DA BENİM İÇİN İŞLER İYİ GİDİYOR"
Edgar Ie, Fransa kariyeriyle ilgili ise şu ifadeleri kullandı:
"Lille'de ilk sezonumda 40'tan fazla maç oynadım sanırım. Ancak ikinci sezonumda işler pek de istediğim gibi gitmedi, istediğim kadar süre alamadım. Daha önce de bahsettiğim gibi ben kenarda beklemeyi seven bir oyuncu değilim. Oynamak istiyorum. Oynayabileceğim, daha fazla süre bulabileceğim Nantes kulübüne transfer oldum. Orada da işler pek iyi gitmedi çünkü üst üste yaşadığım sakatlıklar yüzünden Nantes'ta da çok fazla oynama fırsatı bulamadım ve tekrar Lille'e döndüm. Aslında Fransa kariyerime baktığınızda kötü değildi. Daha çok oynamak için fırsatlar aramaya çalışmıştım. Geleceği çok fazla düşünen biri değilim. Anı yaşıyorum. Şu anda Trabzonspor'da işler benim için iyi gidiyor. Burada oynuyorum ve oynadıkça da takımıma yardımcı oluyorum. Umarım bu böyle devam eder. Takımımızı daha da üstlere çıkartırsak zaten başarılı olmuş sayılırız. O yüzden bu anı yaşamak, en iyi şekilde yaşamak benim için daha önemli."
"SÜPER LİG'İN İZLEMESİ ZEVKLİ VE YARIŞMA SEVİYESİ YÜKSEK"
Deneyimli futbolcu, Süper Lig'in kalitesiyle ilgili olarak ise şunları dedi:
"Kesinlikle yarışmacı bir lig burası. Maçlar hep ortada geçiyor. Maç başlamadan önce bir tarafın kesinlikle kazanacağını düşündüğünüz maçlar pek olmuyor. Dolayısıyla birbirine yakın takımlar ve kalite ile yetenek olarak birbirine yakın oyuncuların yer aldığı bir lig. İzlemesi zevkli, bir yandan da yarışma seviyesi de yüksek bir lig olduğunu düşünüyorum."
"EN BÜYÜK HAYALLERİMDEN BİRİ MİLLİ TAKIM"
Bütün futbolcuların hayalinin milli takımda oynamak olduğunu kaydeden Portekizli oyuncu, "Dolayısıyla benim de en büyük hayallerimden biri milli takımda forma giymek. Ancak bu hayalim şu anda veya yarın gerçekleşecek diye kendimi zorlamıyorum. Ben takımım adına en iyisini yapmaya çalışıyorum, zaten takımımız iyi giderse ve birlikte başarılı olursak milli takımın kapıları da hem bana hem de doğru şekilde işini yapan tüm arkadaşlarımıza açılacaktır. O yüzden bunu çok fazla düşünmeye çalışmıyorum ama tabii ki en büyük hayallerimden bir tanesi olduğunu da söylemeliyim."
"ABDULLAH AVCI İLE ÇALIŞMAKTAN ÇOK MEMNUNUM"
Abdullah Avcı'nın çok tecrübeli bir teknik direktör olduğuna dikkat çeken Edgar, şu yorumda bulundu:
"Geldiği ilk andan itibaren savunma üzerine pek çok çalışma yaptı. Bizler de savunma oyuncuları olarak elimizden geleni yaptık ve takımımızın savunma olarak toparladığını görebiliyoruz. Geldiği anda takımızın savunma anlayışının doğru olmadığını, nasıl yapmamız gerektiğini ve nerelerde durmamız gerektiğini bize çok net bir biçimde ifade etti. Zaten oyuncularla iletişimi çok iyi olan bir antrenör. Yaptıklarıyla, söyledikleriyle ve düşüncesiyle ne kadar tecrübeli biri olduğunu görebiliyorsunuz. Kendisinin iletişimi ve bize olan yaklaşımından dolayı çok memnunum ve kendisiyle çalışmaktan çok mutluyum. Şu ana kadar çalıştığım hocalar arasında Abdullah Avcı'yı kesinlikle üst sıralara koyabilirim çünkü geldiği andan itibaren bize hep yardımcı olmaya çalıştı. Bana ve takımımızın geneline yardımcı olmaya çalıştı. Bu bizim için çok önemli bir durum."
"HUGO İLE ZAMAN İÇİNDE OTURAN VE SAĞLAMLAŞAN İLİŞKİMİZ OLDU"
Edgar Ie, savunmadaki partneri Vitor Hugo ile uyumuna ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:
"Futbolda iletişim çok önemli. Futbolda karşınızdaki kişiyle konuşabilmek, ne istediğini bilmek ve ne düşündüğünü anlamak çok önemli. Biz de zaten hem aynı dili konuşuyoruz Hugo'yla hem de birlikte zaman geçirdikten sonra artık ne düşündüğümüzü daha iyi anlayabiliyoruz. Artık nerede olmamız gerektiğini, nerede durmamız gerektiğini konuşmadan da anlayabiliyoruz. Özel bir şey yapmadık belki ama zaman içinde oturan ve şimdi daha da sağlamlaşan bir ilişkimiz oldu."
"BU TAKIM SAVAŞMAYA DEVAM EDECEK"
Taraftarlara da mesaj gönderen Edgar Ie, "Taraftarlarımızın eksikliğini çok hissediyoruz. Bu pek alışılabilecek bir durum değil. Çünkü futbolun bir numaralı etkeni taraftar ve taraftarsız maçlara alışabilmek çok kolay değil. Hep kendime şunu söylüyorum; burada dolu stadyumda taraftarlarımızın önünde oynamak harika bir duygu olurdu. Umuyorum ki en kısa sürede, bu pandeminin bitişiyle birlikte, taraftarlarımız dönünce yine harika bir ortam olacak stadyumda. Taraftarlarımızın olduğu bir maç oynamayı ben de tüm takım arkadaşlarım da çok istiyoruz. Taraftarlarımız gerçekten bizlere inanılmaz bir destek veriyorlar. Lütfen bu desteğe devam etsinler çünkü bu takım savaşmaya devam edecek. Bir mücadelenin içindeyiz ve bu mücadeleyi sonuna kadar vermek istiyoruz. Taraftarlarımızın desteği olmadan bunu başarabilmemiz mümkün değil. Hep birlikteyiz ve birlikte daha güçlüyüz, o yüzden bizi desteklemeye devam etsinler" diyerek açıklamalarını tamamladı.