Ali Palabıyık kendisiyle ilgili birçok soruya cevap verdiği teleröportajda taç atışı hakkında ilginç bir öneride bulundu.
İşte o açıklamalar...
1- KARANTİNA SÜRECİ NASIL GEÇİYOR?
Yaklaşık bir aydır evde ailemle birlikteyim. Çocuklarla beraber ders yapıyor ve oyunlar oynuyoruz. Evden sadece ben ihtiyaçlarımızı gidermek ve alışveriş yapmak için çıkıyorum. Fiziksel performans uzmanlarımız tarafından bizden istenen antrenmanları yapıyorum. Zaman zaman çocuklarım da bana katılıyor. Ayrıca UEFA ve MHK tarafından hafta içi her gün gönderilen eğitim ve video testlerini yaparak kendimizi mental ve fiziksel olarak hazır tutmaya çalışıyoruz.
2- HAKEMLİK MESLEĞİNE NASIL BAŞLADINIZ?
Liseyi bittikten sonra ticarete atılmak istiyordum. Çocukluk arkadaşım ve şu anda Üst Klasman yardımcı hakem olan Soner Maraş, hakem kursu açıldığını söyleyince ikimiz de evraklarımızı tamamlayıp, çok sevdiğimiz mesleğimize 2000 yılında ilk adımı attık.
3- KİMLER SİZİ SÜREKLİ İZLESİN İSTERSİNİZ?
Ailem ve sevdiklerim. Ama televizyondan!..
4- MAÇLARI AİLENİZ TAKİP EDİYOR MU? SİZE YÖNELİK ELEŞTİRİLER KARŞISINDA ONLARIN TEPKİLERİ NASIL OLUYOR?
Ailem maçlarımı evde takip ediyor. Beni izlemeye stada gelmelerini istemiyorum. Maalesef maç yönetirken içinde bulunduğumuz ortam sevdiklerimizi üzebiliyor. Eleştiriler konusunda ise; benim hiçbir sosyal medya hesabım yok ve sosyal medyayı takip etmiyorum. Ailemin de takip etmesini istemiyorum. Ancak zaman zaman yapılan eleştirileri dinleyip üzülüyorlar.
5- FUTBOLDA BİR UYGULAMA KALKSA YA DA EKLENSE NE OLSUN İSTERDİNİZ?
Futbolu renklendirme adına taç atışının ayakla kullanılması denenebilir.
MOTİVASYON ŞARKISI DEVLER LİGİ MÜZİĞİ
6- Maçlarda hata yaptığınızı düşündüğünüz zamanlar oluyor mu? Bu tür durumlarda ne yapıyorsunuz?
Olmaz mı, elbette oluyor. Tıpkı oyuncular, teknik adamlar ve yöneticiler gibi biz de hata yapıyoruz. Bir hakem sahaya en az hata ile müsabakayı tamamlamak için çıkar. Hatalarım sonrasında maçı izlemek, eğitimcilerimiz, hocalarımız ile tartışıp daha doğru yolu bulmak için çaba sarf etmek en rasyonel yol.
7- MOTİVASYONUNUZU ARTIRAN ŞARKI YA DA ŞARKICI?
Şampiyonlar Ligi müziği
8- YAPTIĞINIZ İŞE SİZİ BAĞLAYAN DUYGU NEDİR?
GÜNDE 3 MAÇ YÖNETiRDiM
Futbol benim için tarif edilmeyecek bir tutku ve sevgi. İzlemekten asla sıkılmadığım, yönetmekten büyük keyif aldığım bir oyun. Amatör olarak görev yaptığımda, okul müsabakalarında günde üst üste 3 maç, haftada çoğu zaman 15-16 maç yönetirdim.
9- KARİYERİNİZDE EN HATALI OLDUĞUNUZ AN?
Alt kategorilerde görev yaparken bir müsabakada, vermiş olduğum bir kararın ardından oyun tekrar başladıktan sonra, yardımcı hakemim ısrarla bayrağını kaldırıp beni yanına çağırdı ve oyunun yanlış başladığını ve diğer takımın başlaması gerektiğini söyledi. Hakemlikte yeterince tecrübe sahibi olmadığım için dediğini yaptım. Bu hata benim 9 hafta boyunca hiçbir müsabakada görev almadan evde oturmama neden oldu. Çok büyük bir tecrübe sahibi olmamı sağladı.
10- ON YIL ÖNCEYE DÖNEBİLSENİZ KENDİNİZE NE ÖĞÜT VERMEK İSTERDİNİZ? 
On yıl önceki antrenman bilgisi ile bugünkü arasında büyük fark var. On yıl önce antrenmanlarımı bugünkü gibi bilinçli ve planlı yapmak isterdim. Bir de İngilizce eğitimime Süper Lig'e çıktıktan sonra ağırlık vermiştim. Buna daha alt kategorilerde hakemlik yaptığım dönemde başlamak isterdim.
11- KARİYERİNİZDE EN BÜYÜK DESTEĞİ KİMDEN ALDINIZ?
Ailem ve sevdiklerimin desteğini her zaman hissediyorum. Mesleki anlamda en büyük destekçim, üzerimde bir baba kadar emeği olan mentörüm eski FIFA hakemi İbrahim Aksoy'dur.
12- HAKEMLİĞİ BIRAKMAYI HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
HAKEMLİĞİ BIRAKTIĞIMI SÖYLEYİNCE TEPKİ GÖRDÜM
19 yıl önce görev yaptığım okul maçı sonrasında, müsabaka gözlemcisinin, maçın geç başlaması ve yönetimim ile ilgili söylediği sözler gururuma dokunmuş ve sinirimden ağlamıştım. Stattan çıktıktan sonra İl Hakem Kurulu'nu arayıp bir sonraki gün oynanacak müsabakaya çıkmayacağımı ve hakemliği bırakmak istediğimi söylemiştim. Kuruldaki hocam bana sert bir ses tonuyla "Saçmalama, kapat şu telefonu, yarın da maçına çık" demişti. Bu olaydan sonra vazgeçmeyi hiç aklıma getirmedim.
13- BUGÜNLERE GELİRKEN KARŞILAŞTIĞIN EN BÜYÜK ZORLUKLAR NELERDİ?
YÜKSEK LiSANS YAPTIM
Çocukluğum, benim ve ailem için çok kolay geçmedi. Çok genç yaşta çalışma hayatına başladım. Ortaokuldan itibaren hiç yaz tatilim olmadı. Liseye giderken de okul çıkışında çalışmaya gidiyordum. Hakemliğe başladıktan sonra hocalarım bana eğer bu işe devam etmek istiyorsam üniversite eğitimi almam gerektiğini söyledi. Bir anda kendimi iş hayatının yanında ders çalışırken buldum. Gazi Üniversitesi'nin 'Spor Yöneticiliği' bölümünü bitirdim. Devamında ise Selçuk Üniversitesi'nde 'Uluslararası İlişkiler' bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. Şu anda da uzaktan eğitim ile İnsan Kaynakları Yönetimi bölümünde eğitim almaya devam ediyorum.
14- UNUTAMADIĞINIZ SÖZ?..
Mentörüm İbrahim Aksoy'un, "Başarını 1 gün, başarısızlığını 2 gün yaşa" sözü...
15- UNUTAMADIĞINIZ MAÇ?
Cüneyt Çakır ile ilk maçım. Şampiyonlar Ligi'ndeki A.Madrid-R.Madrid maçıydı.