Aptal yerine koymayın

MHK göstere göstere Bülent Yıldırım’ı atayarak işi ateşlemeye başladı. Bütün istihbaratlar sonlara doğru olay çıkacağını söylüyor. Bunu Trabzon ve başka yerlerde duymayan yok

Arkadaşlar, Türkiye'de bir orta oyunu oynanıyor. Bu orta oyununda herkesin bir rolü var. Hakemin dayak yemesi; çok basit, aptalca, günler evvel göstere göstere gelen bir olay... Bazıları çıkıp diyorlar ki; "Yeni kanun çıkaralım, şiddeti bilmem ne yapalım." Kardeşim, Trabzon'daki olayların başlangıcı, çıkışı ve finali, 1880'lerde çıkartılan kanunla bile çok rahat önlenirdi. Bakınız! Kimseyi aptal yerine koymayın. MHK göstere göstere Bülent Yıldırım'ı oraya atayarak işi ateşlemeye başladı.
Maçtan evvel bütün istihbaratlar maçın sonlarına doğru olay çıkacağını söylüyor.
Bunu Trabzon ve başka yerlerde duymayan yok. Maç 4-0 olmuş seyirci stadı terk etmiyor. Çünkü herkes 'nasıl bir olay çıkacak' diye bekliyor...
Trabzon'da bir vali var, bir de emniyet müdürü... Pardon yoklar... İki sene evvel ki olaylarda da bu vali ile emniyet müdürü vardı.
Sacayağının bir köşesinde de Bülent Yıldırım var ama 4. ayaktaki figürler değişik. Sahanın dışına bakıyorsunuz, "Önlem aldık" diye bağırıyorlar.
Maymunun (Pardon maymun demeyeyim...
Maymun o mesafeden atlasa ayağı kırılırdı) sahaya atlayıp hakeme fiili tecavüz yapmasına fırsat veriyorlar. Bu maymun, çizgi hakemine tecavüz yaparken de bizim Bülent Yıldırım maçı oynatmaya devam ediyor. O sırada da saha içinde herkes var. Bir tek seyyar satıcılar yok. Peki bu atlayan adamın elinde bıçak olsa, olaya 6 metre mesafedeki Nani'nin bağrına, bacağına saplasa. Hakemi değil de hedef olarak Nani'yi seçse...
Bizim insanımız önemli değil. Hakem de dövülse bizim futbolcumuz da ölse 'El Fatiha der' gömeriz de Nani ile Van Persie'ye bir şey olsa nasıl gömeriz anlatır mısınız? Hâlâ bakıyorum vali ile emniyet müdürü yerlerinde oturuyorlar...
Beyler, bu olay için öyle büyük bir kanuna gerek yok. Düzgün bir vali ile emniyet müdürü bu maçı pırıl pırıl oynatırdı.
Kapılara sağır ve dilsizleri koyun
Başkasının Passolig kartıyla maçlara girenleri bizim A Spor'daki 'Takım Oyunu'nda defalarca söyledim, ikaz ettim. Bu konuyu gündeme getirmemi isteyen, takımların taraftarları dediler ki, "Birgün bizim maçta da olacak, yanacağız.
Söyle önlem alsınlar..." Söyledik de ne oldu? Hikaye...
Bakınız beyler! Ey TFF, ey İçişleri Bakanlığı, ey kulüpler! Statlardaki kapılara görevli olarak kimleri koyun biliyor musunuz?
Bir daha söylüyorum; bu kapılardaki kişilerin sağır ve dilsiz olması gerek. Onlar babasının oğlunu içeri sokmaz. Zaten anlamazlar. Bir pilot bölge seçin deneyin görün. Bakalım ne olacak.
Özel güvenlik fiyasko oldu
'Özel güvenlik, özel güvenlik' diyordum.
'Başarılı olurlar' diyordum ama fiyasko. Diyelim ki Trabzon'daki maça özel güvenlik gelecek.
Nereden gelecek? Trabzon'un içinden.
Bu adam Trabzon'da kahveye, restorana gitmiyor mu? Oradaki arkadaşları maça gelmeyecek mi?
Olay çıktığında nasıl 'dur' diyecek. O özel güvenlik, o mahallede ne kahveye gider, ne restorana onu yaka paça döverler. Özel güvenlik olduğuna pişman olur. Bunun bir kez daha değerlendirilmesi gerek.
Araba oradayken nasıl yazıyor?
TSYD Başkanı Oğuz Tongsir kendi Facebook hesabından ahkam kesmiş... Demiş ki;
"Ben olsam İstanbul ile İzmir arasını kısaltan Dilovası'ndaki yeni köprüye 'Kish' adı verirdim.
Şimdi 'Kish' de neyin nesi diye soracaksınız?
Anlatayım; bu köprüde hayat bağlamalarından sorumlu Japon mühendisin adı Kish'ti.
Bu Japon mühendis bir gün köprüde halatlar kopunca gururuna yediremeyip 'hata benim' diyerek intihar etti. Bu köprüye 'Kish' adını verseydik, bugün yaptığı hatadan sonra istifa etmeyen, hatta gülenler, belki bu köprüden geçerken biraz olsun utanırdı." Oğuz Tongsir, kişilikten, haysiyetten onurdan, gururdan bahsetmiş. Son derece de haklı...
Peki karısının arabasını Ankara'daki spor yazarlarına gönderirken, hem de ikinci elden ve hâlâ araba oradayken bu cümleleri nasıl yazıyor merak ediyorum...
Arda'nın ipini çekmişler!
Arda'nın maçı için Barcelona'ya giden arkadaşlarımdan aldığım haberler; Arda'nın Barcelona'da oynaması zor, ipini çekmişler...
Sebeplerini şöyle özetliyorlar; bu kadar senedir İspanya'da kalmasına rağmen hala arkadaşlarının ve hocanın söylediklerini anlayacak kadar dil bilmiyor...
Çok geziyor, en ufak fırsatta Türkiye'de... Oysa daha çok çalışması lazım. Sadece antrenmanlarda değil. Eski takımındaki hırsı yok.
Sanki süre doldurmak için oynuyor havası var. Gollerden sonra secdeye yatmasını da koyu Katolik olan Barcelonalılar, tasvip etmiyorlar.
DİLİNİ KOPARIRLAR
Ankara'da, Ankaragücü ile Amed maç yapıyor. Amed 2-1 galip geliyor... Amed'li yöneticiler, hem de protokol tribününde dövülüyorlar.
Bu iğrenç bir olay... Bunu yapan ahlaksızların, şerefsizlerin ve terbiyesizlerin en ağır cezayı alması gerekiyor. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağı'ı televizyondan seyrediyorum, tüylerim diken diken oluyor. Ne diyor biliyor musunuz;
"Mücadele ettiğiniz için değil, siyaset yaptığınız için değil, sadece yeşil sahada olduğunuz ve rakip takıma gol attığınız için linç saldırısıyla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Onların tek suçu faşizmin kalesine gol atmaktı.
Deplasmanda dahi olsalar, faşizmin kalesine gol atma iradesinden, inadından vazgeçmeyecekler." İnsan gibi beyanat ver Figen Hanım! Ankaragücü faşist bir takım değildir. Ben 5 sene şerefimle kaptanlığını yaptım, 10 sene de formasını giydim. Sen böyle konuşursan o Amedsporlular, daha çok dayak yerler. Futbolda faşizm de yoktur, düşmanlık da yoktur. Sahneye çıkıp konuşmak için başka yerleri dene, insan gibi beyanat ver. Bir gün gelir senin de dilini koparırlar...
AYNAYA BAKIN
Türkiye 'de küfür edilen bazı futbolcular milli takımı bırakıp gidiyorlar, bazıları da takımlarını bırakıp gidiyorlar... Küfür kimse tarafından kabul edilir bir şey değil. Her zaman karşı geliyoruz ama herkes küfür ediyor. Şimdi size soruyorum; bu isimlere küfür ediliyor da Mehmet Topal'a, Gökhan Gönül'e, Muslera'ya, Türkiye'nin hiçbir şehrinde, hiçbir stadında küfür edilmiyor niye? O zaman herkesin bir aynaya bakması gerek.

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.