Fenerbahçe'nin Eskişehirspor ile 2-2 berabere kaldığı karşılaşmaya hakem kararları damgasını vurdu. Volkan'ın tartışmalı bir elle kestiği pozisyon var. Emre kırmızı kart gördü ve son dakikada çalınan penaltı... Özkalfa'nın kararlarıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Volkan'ın pozisyonunu izlerken yayıncı kuruluşun nasıl bir Fenerbahçe Televizyonu gibi davrandığına bir kere daha şahit oldum.
Topun tam 18 çizgisinin üzerinde olduğu anı ayarlamış ve orada durdurmuşlar. Çizgiyi çekmesi gereken yer, Volkan'ın topa dokunduğu an... O zaman çek, ben anlayım bakalım; dışarıda mı, içeride mi? Ama topla, Volkan'ın elinin arasında bir karış mesafe varken sen çizgiyi çekersen ve topu da tam çizginin üzerinde gösterirsen o zaman 'taraflı yayın' yapmış olursun.
Teknisyen arkadaşım, o görüntüyü ekrana getirdi ve ne Şansal'ın, ne Mustafa Denizli'nin ne de Tümer'in itirazı olmadı! 'Bu görüntüde el geride, topa dokunmuyor ki! Elin topa dokunduğu anı görelim' demedi kimse!..
O pozisyonda Volkan'ın çift dalışı da var.
Bir kalecinin bomboş giden bir rakip oyuncunun önüne, vücudu ile ayaklarıyla yatması faul... Dünyanın her yerinde faul ve dakika 11... 11. dakikada Fenerbahçe kalecisiz ve 10 kişi kalacak. Kırmızı kart çünkü... O kırmızı kartı çıkartmamak için hakem, topun içeride olduğuna hükmedip, sıyırdı ve de Lig TV, hakemin haklı olduğunu, göz göre göre ispatlamaya çalıştı. 1- Yanlış yerde topu durdurdu; lafını etmediler. 2- Çift ayakla daldı; lafını dahi etmediler.
RTÜK, LÜTFEN İZLESİN
Ondan sonra Şansal, "Kare kare göstereceğim" diyor. Hadi göster kare kare!..
Taraflı yayın yaptığı için RTÜK, ATV ve A Haber'e ceza verdi. Taraflı yayın yapma hakkı sadece TRT'nin yok. Kamu televizyonu çünkü... Diğer televizyonlar istedikleri yayını yaparlar. Dünyanın her yerinde böyle... Özel kanallar bunlar... Ben üç kişilik bir parti kurarım, cebimde de milyarlar vardır, o partinin 'reklamı olsun' diye televizyon kurarım.
O televizyonda, sadece o partinin reklamını yaparım. Bundan daha normal bir şey yok.
Ama sen 'yayıncı kuruluşum' diye maçın bütün gösterim haklarını alır, diğer televizyonlara zerre görüntü vermezsen ve de özellikle maç sonunda o yayınlardan istediğini seçip, istediğin gibi kullanırsan asıl o zaman tarafsızlığını ilan edersin. atv ve A Haber'e o cezayı veren RTÜK, lütfen, Lig TV'nin yayınlarını bir izlesin. Emre olayının tartışılacak bir yanı yok.
Emre, Türkiye'nin en iyi futbolcularından bir tanesi... Futbol sahasının dışında da en centilmen insanlardan bir tanesi... Birkaç yerde şahit oldum. Ama sahanın içinde başka bir insan oluyor.
Hangi sahanın içinde başka bir insan oluyor:
Türk hakemlerinin yönettiği, özellikle Saracoğlu Stadı'ndaki maçlarda başka bir insan oluyor. Avrupa maçlarında başka bir insan olamıyor!
Bu hakemin, Volkan'a kırmızı kartı çıkaramayan hakemin, 'Emre'ye kırmızı kart çıkartması' diye bir olay yok. Kırmızı kartı çıkartan yan hakem... 'Tolga, Tolga, Tolga' diye bağırdığını duyduk adeta... Zorla yanına çağırdı ve 'Bana hakaret etti' dedi. Artık yapacağı başka bir şey yok Tolga Özkalfa'nın...
Etrafa karşı da 'Bu attırdı' diye ilan edip paçayı kurtardı.
Penaltıyı da o vermedi. Onu da çizgi hakemi verdi. Pozisyona dikkat edin; ilk anda 'göğsü ile aldı' işareti yapıyor, sonra aradan birkaç saniye geçiyor ve penaltıyı çalıyor. Tolga Özkalfa pozisyonu cepheden görüyor.
Penaltıyı verdiği iddia edilen beşinci hakem, arkadan görüyor. Pozisyonu cepheden gören Tolga'nın 'göğsüyle aldı' diye işaret yapmasına karşın kararından vazgeçmesini Sevgili Şansal Büyüka kardeşim, 'Maçın kader anı' diye yorumlamadı! Bir hafta evvel; Sow'un, yine güzel, gayet akıllıcı hazırlanılmış bir piero görüntüsünün ardından "11 santim ofsayt değil. Bu maçın kader anı" dedi! Ofsayt verilmese, Sow topu alsa, gitse, gol olur mu, olmaz mı; belli değil.
Ne olacağı belli olmayan bir pozisyon için, "Maçın kader anı" dedi!
Maçın bitmesine dakikalar kala, hakem penaltıyı yaratmış, ona 'Maçın kader anı' demiyor! "Hakem penaltıyı yarattı" deyip geçiştirdi!
Bu kadar aleni Fenerbahçelilik olmaz.
KENDİNİ KRAL GÖRÜYOR
Emre'nin arkadan rakibinin baldırına bastığı bir pozisyon da var.
Bu pozisyon da maçın kader anlarından biri değil! Maraton ekibi, "Turuncu kart" diye geçiştirdi. Dalga geçerek!.. O pozisyonu geçiştirdi.
İşte Emre'yi, bu hakemler ve bu yorumcular, bu hale getirdi. Türkiye, fevkalade yararlı bir adamı kullanamıyor. Fenerbahçe kullanamıyor, milli takım kullanamıyor. Adam çünkü; şımarıklığın, küstahlığın son aşamasına varmış. 'Ben bu sahaların kralıyım' diyor.
Başkanı zaten, 'Ben istediğim zaman soyunma odasını basarım' diyor. O da hakemin kendisine kart gösteremeyeceğini biliyor ve istediğini yapıyor. Sonra bir yan hakem ısrarla ve inatla, Emre'nin atılmasını sağlıyor. Orta hakeme kalsa yine bir şey yok.
FENER'İ KURBAN EDİYOR
Beşiktaş maçı öncesinde puan cetveli ilginç hal aldı. Büyük eleştiriler alan, 4 gollü mağlubiyetler alan, üstüne hoca değiştiren Galatasaray eksi 1 averajla, Fenerbahçe'nin 1 puan önünde yer aldı.
Böyle bir şey olabilir mi! Kurulduğundan bu yana Türkiye Ligi'nde eksi 1 averajla lider oldu mu? Dünyanın herhangi bir ülkesinde oldu mu? İspanya'da, İtalya'da, Patagonya'da, Somali'de... Bir yerden bulsunlar eksi averajlı lideri olan bir lig; göstersinler!
Biz de Galatasaray'ı yerin dibine sokuyoruz, 11 ayda dördüncü hoca gelmiş Galatasaray'ın başına ve o takım lider! Ligin en iyi kadrosuna sahip takımı Fenerbahçe... Açık...
ESKİŞEHİR 5 ATARDI
Pazar akşamı sahaya çıktığında, yedek kulübesine baktım. Fenerbahçe'nin yedek kulübesinin tamamı Galatasaray'da ilk 11'de oynar. Eksi 1 averajla lider olan Galatasaray'ın ilk 11'inde direkt oynar.
Bak, 'Oynayabilir' demiyorum.
Bu takım kendi sahasında Eskişehir'den 5 yiyebilirdi. Bu bir şeyi gösteriyor; İsmail Kartal bu takımın hocası olamaz. Bunu ben birinci gününden beri söylüyorum. Kimdir İsmail Kartal! Fenerbahçe'yi taşıyabilecek bir gücü, bir deneyimi, bir kalitesi, bir kalibresi var mı?
İsmail Kartal'ın adı açıklanmadan -Türkiye'de 25 milyon tane Fenerli var diyorlar yaönce birer birer o 25 milyon Fenerlinin kapısını çalsak 'Fenerbahçe'nin yeni hocası kim olabilir' desek, bir tane 'İsmail Kartal' çıkar mıydı; İsmail Kartal'ın kendisi dâhil...
Peki niye İsmail Kartal? Çünkü 4. yıldız senesi, çünkü başta Galatasaray geri kalan rakipler dökülüyor. 'Ben 4. yıldızı alırım.' Ben kim; Aziz Yıldırım... Bütün hikâye bu... Emir kulu İsmail Kartal'ı oraya koyuyor ki 4. yıldızı alacak, Fenerbahçe Stadı'nda bir tören yapacak, 20 bin kişiyi oraya toplayacak, 'Ben dördüncü yıldızı aldım; veda ediyorum.
Şuraya da benim heykelimi koyun' diyecek!
Hikâye bundan ibaret... Fenerbahçe buna kurban gidiyor! Koskoca Fenerbahçe buna kurban gidiyor. Aziz Yıldırım'ın 4. yıldızı 'Ben aldım' demesi uğruna, şu takımın oynadığı futbola bak!..
Bir şey daha; şu Fenerli futbolcuların haline bak. -Bunu, Galatasaray için söylüyordumİsmail Kartal geldiği gün nasıl oynuyorlardı, bugün nasıl oynuyorlar? En başta Caner ile Gökhan... Dünyanın her yerinde oynayacak iki tane bek...
Şimdi hatır için oynuyorlar neredeyse!
İsimleri 'Caner ve Gökhan' diye oynuyorlar neredeyse...
Yani bırak ileriye götürmeyi, hiçbirisinin futbol düzeyini dahi koruyamamış.
YÜZDE 25 İLE OYNUYORLAR
Fenerbahçe yüzde 25 ile falan oynuyor.
Fenerbahçe'ye bir reform lazım. Bu sezon, Fenerbahçe'nin en kolay lig şampiyonu olacağı yıl... Ne diyorum ben, 'Fenerbahçe'nin yedek kulübesi Beşiktaş'ta da Galatasaray'da da direkt oynar.' Öyle güçlü bir kadrosu var. Galatasaray'ın, Şampiyonlar Ligi maçındaki yedek oyuncuları Furkan, Yasin ve Emre Can Coşkun!
Galatasaray'ın kadrosu bu... Bir de Fener'in kadrosuna bak. Mehmet Topuz milli takımın gözbebeği olarak geldi Fener'e. Şu haline bak.
Burada oturuyor. Oynamaz mı Galatasaray'da Mehmet Topuz?
Aziz Yıldırım kişisel amaçları uğruna, Fenerbahçe'yi kurban ediyor ve millet 'kendisine saldırmasın' diye de o hakemlere ve federasyona saldırıyor; 'Asarım, ederim' diye!..
Genel müdür kaç para alıyor!
Hakemlerin, Fenerbahçe maçlarındaki kararlarını iki kere düşünmesini neye bağlıyorsunuz?
Medya ile iyi geçinmenin yolu da başta Fenerbahçe'ye göz yumacaksın.
Fenerbahçe lider gidecek, Fenerbahçe önde gidecek, Fenerbahçe kazanacak! Sabah, Türkiye'nin iki numaralı gazetesi var. Satış itibariyle... Ve bu gazetede kaç senedir çalışan insanlar var. Bu gazetede ayda 5 bin 700 lira kazanan kaç kişi var? 'Devlette' demiyorum. 'Devlette' dersem durum daha acı... 'Devlette, genel müdürler, daire başkanları kaç para alıyor?' demiyorum; özel teşebbüsten bahsediyorum.
Şimdi benim, 10 senedir çalışan arkadaşımın, 1 ay çalışarak aldığı maaşı, hakem 1.5 saatte alıyor! Bunu kaybetmek ister mi? Bunu kaybetmenin yolu Emre'nin kartına 'Turuncu' diyeceksin, göz yumup gideceksin.
İnanılır gibi değil!..
Televizyonun başı da boştu
Karşılaşmayla ilgili "Zevkli bir maç oldu" yorumu yapıldı. Siz ortaya konulan futbolu nasıl buldunuz?
Şansal'a tembih edilmiş. 'Satışlar fena halde düşüyor. Digiturk aboneliği, Lig TV kutuları iade ediliyor. Hep öv, hep öv; aman ne güzel' de ki millet şartlansın. Üç kişi daha gelsin! "Sporseverler güzel bir maç izledi" dedi ama tribünler boştu! Televizyonun başı da boştu. Bana rakamları açıklasın lütfen Şansal kardeşim...
Her adamın kaç kilometre koştuğunu yazıyor; seyirci sayısını da yazsın.
Lig TV'nin kurulduğu günden bu yana abone sayısını sene sene, ay ay bana bir anlatsın. Grafikle aboneler nasıl gitmiş, nasıl gelmiş bana bir anlatsın.
Türkiye'nin nüfusu artarken üstelik... O grafikte bir kırmızı çizgi istiyorum; Türkiye'nin nüfusunu göstersin. Bir de mavi çizgi istiyorum; Lig TV'nin abone sayısını göstersin.
Bir göreyim bakayım.
PROTESTOLAR VARDI
Maç öncesi, Fenerbahçe Stadı'nın önünde olaylar olmuş. Fenerli taraftarlar dışarıda Passolig'i protesto etmişler.
Yayında duydunuz mu? Yani içerideki seyircisi sayısından fazlası dışarıda... Maraton'da adı geçti mi?
Böyle gazetecilik yok! Yayıncı kuruluşsun sen... Naklen yayın arabaların orada... 38 kameran orada... Koysana bir tane stadın dışına!.. Sen kimin televizyonusun? Halkın televizyonu musun? Göreyim bakalım; halkın televizyonu olduğunu!..