SAHUR NEDİR?
"Sabah olmadan önceki vakit, gecenin son üçte biri" anlamındaki seher kelimesiyle aynı kökten gelen sahur, kültürümüzde yöresel telaffuz farklılıklarıyla safur, sifir, söhür şeklinde anılmaktadır. Dinî bir terim olarak sahur "oruç tutmaya hazırlık olmak üzere fecrin doğmasından önce yani seher vaktinde yenilen yemeği" ifade etmektedir. Bazı hadislerde bunun için "ekletü's-sehar" veya "ekletü's-suhûr" karşılıkları da kullanılmıştır. Yine birtakım hadislerde "sahura kalkmak ve bir yudum su ile bile olsa sahur yapmak" tavsiye edilmiş, "sahura kalkanların Allah'ın rahmetine ve meleklerin duasına mazhar olacağı" belirtilmiştir. (Bkz. Müsned, III, 12)
Hadislerde "sahura kalkmak ve bir yudum su ile bile olsa sahur yapmak" tavsiye edilir ve "sahura kalkanların Allah'ın rahmetine ve meleklerin duasına mazhar olacağı" belirtilir. Peygamber Efendimiz, sahur yemeğini "mübarek bir gıda" olarak nitelendirilmiştir. (Ebû Dâvûd, Savm, 17; Nesâî, Sıyâm, 25-26)
Ehl-i Kitap olarak bildiğimiz Yahudi ve Hristiyanların tuttuğu oruçlarla Müslümanların orucu arasındaki farkı anlatırken Sevgili Peygamberimizin (sav) "sahura kalkmak" üzerine vurgu yapması bu konunun ne denli önemli olduğunun bir başka göstergesidir. Sahurun, oruç tutacak Müslüman'ın vücuduna besin sağlama amacı taşıdığı gibi sahura kalkan müminin asıl hedefi Hz. Peygamber'in sünnetini yerine getirerek bu vaktin feyiz ve bereketinden yararlanmaya ve neticede Allah'ın hoşnutluğunu kazanmaya çalışmak olmalıdır.
"Allah'ın rızası ve cennet nimetleri, sabredenlerin, doğruluktan şaşmayanların, Allah'ın huzurunda boyun bükenlerin, mallarını hayır yolunda harcayanların ve seher vakitlerinde istiğfar edip Allah'a yalvaranlarındır." (Âl-i İmrân, 17. ayet)
Gecenin bir kısmında da sâdece sana mahsus bir fazlalık olmak üzere Kur'ân ile teheccüd namazı kıl. Umulur ki Rabbin seni Makâm-ı Mahmûda eriştirir. (İsrâ Suresi 79.ayet)
Şüphesiz ki takva sahipleri Rablerinin kendilerine verdiği sevabı almış olarak cennet bahçelerinde ve pınar başlarında bulunacaklardır. Çünkü onlar bundan önce iyilik yapan kimselerdi. Onlar geceleyin pek az uyurlardı. Ve onlar seher vakitlerinde Allah'tan bağışlanma dilerlerdi. (Zâriyât Suresi, 15-18. ayetler)
Bir yudum su ile dahi olsa sahur yapınız. (Abdurrazzâk, Musannef, IV, 227/7599) İshak Danış ve Nüvid Candaner'in Kur'an-ı Kerim'den sure ve mealleri ayet ayet seslendirdiği "Mealli Hatim" podcastlerimizi buradan dinleyebilir ve indirebilirsiniz.
İftarı acele ediniz; sahuru geciktiriniz. (Taberânî, Mûcemu'l-Kebîr, 25, 163)
Hz. Enes'ten rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu: "Sahur yapınız, zira sahurda bolluk bereket vardır." (Buhârî, Savm 20; Müslim, Sıyâm 45)
İbn Ömer dedi ki, Resûlullah'ın iki müezzini vardı: Bilâl ve İbni Ümmü Mektûm. Resûlullah şöyle buyurdu: "Bilâl geceleyin erkence ezan okur. Siz İbni Ümmü Mektûm ezan okuyuncaya kadar yiyip içiniz." İbn Ömer, "Bu ikisinin arasındaki zaman, biri inip diğeri çıkıncaya kadar geçen vakitten ibaretti" demiştir. (Buhârî, Ezân 11, 13, Şehâdât 11, Savm 17)
Gündüzün orucuna sahur yemeği ile gecenin ibadetine de öğle uykusu ile yardımcı olunuz. (Hâkim, I, 588)
Zeyd İbn Sabit dedi ki: Biz Resûlullah ile birlikte sahur yemeği yedik sonra da sabah namazını kıldık. Sahur yemeği ile sabah namazı arasında ne kadar zaman geçti? diye soruldu. "Elli ayet okuyacak kadar" cevabını verdi. (Buhârî, Savm 19; Müslim, Sıyâm 47)
Hz. Peygamber şöyle buyurmuşdur: "Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan kendisine kuru bir açlıktan başka bir şey kalmaz! Geceleri nice namaz (teravih ve teheccüd) kılanlar vardır ki, namazlarından kendilerine kalan yalnız uykusuzluktur." (İbn-i Mâce, Sıyâm, 21)
Teheccüd namazı ile ilgili Resûlullâh buyurdu: "Gece namazına devam ediniz. Zira bu sizden önceki salihlerin ibadetidir. Çünkü gece ibadeti, Allah'a yakınlık günahlara kefaret olup insanı bedeni hastalıklardan korur ve günahlardan uzaklaştırır." (Tirmizi, Deavât, 101)
Bir yudum su içme ile de olsa sakın onu terk etmeyin. Zira sahura kalkanlara Allah rahmet eder ve melekler de istiğfar ederler. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 12, 32, 44, 99)
Bizim orucumuz ile ehl-i kitabın orucu arasındaki en önemli fark sahur yemeğidir. (Müslim, Sıyâm 46; Ebû Dâvûd, Sıyâm 15; Tirmizî, Savm 17; Nesâî, Sıyâm 27)