🔷 İnsanın içinde var olan nefsi, ömrü boyunca kendisiyle birlikte yaşar. Nefis genellikle insanın arzularını kamçılayarak harekete geçirmeye çalışır. Bu nedenle terbiye edilmeye açık bir varlıktır.
🔷 Türkçede "nefs" veya "nefis" olarak geçen kelime "ruh, can, hayat, hayatın ilkesi, nefes, varlık, zat, insan, kişi, hevâ ve heves, kan, beden, bedenden kaynaklanan süflî arzular" gibi manalara gelir.
🔷 Efendimiz (SAV) nefisle alakalı olan bir hadisinde şöyle buyurur: "Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için çalışandır. Zavallı (ahmak) kişi ise nefsinin arzu ve isteklerine uyan (ve buna rağmen hâlâ) Allah'tan (iyilik) temenni edendir" (Tirmizî, Sıfatü'l-kıyâme, 25; İbn Mâce, Zühd, 31)
🔷 Kişi, kendine şerri emreden, arzu ve şehveti sunan nefsine karşı dikkatli olmak durumundadır.
🔷Sabrederek nefsine hakim olan kimse, arzularını helal kılınanlarla giderir, öfkesini yutar ve Rabbine olan sorumluluklarını yerine getirir.
🔷 Nefsi eğitmek ve terbiye etmek en büyük cihaddır. Bunun için ise büyük bir mücadele gerekir. Kişi devamlı bir mücâhede, murâkabe ve muhâsebe halinde olmalıdır.
🔷 İnsan nefsi eğitilebilir ve terbiye edilebilir olmasından dolayı mertebelere ayrılır. Zorlu ve imtihan dolu bir süreçten sonra bu mertebelere ulaşan insan, çok sabretmeli, günahlardan uzak durarak güzel ahlak yolunda büyük gayret göstermelidir.
NEFS-İ EMMâRE (KÖTÜLÜĞÜ EMREDEN NEFS)
🔷 Sözlükte "çok emredici" manasına gelen emmare kelimesi, en isyankar nefsi ifade eder. İnsanı Rabbinden uzaklaştıran emmare nefis, her türlü kötülüğü işlemeye teşvik ederek kulluktan uzaklaştırır.
🔷 Nefsin en kötü seviyesi olan emmarenin, şeytandan daha kuvvetli bir etkiye sahip olduğu bilinir.
- Nefsin aşırı isteklerine karşı mücadele gösteremeyen nefs-i emmareye sahip kişi, arzularına tabi olarak kulluktan çıkar.
NEFS-İ EMMâRE (KÖTÜLÜĞÜ EMREDEN NEFS)
🔷 Sözlükte "çok emredici" manasına gelen emmare kelimesi, en isyankar nefsi ifade eder. İnsanı Rabbinden uzaklaştıran emmare nefis, her türlü kötülüğü işlemeye teşvik ederek kulluktan uzaklaştırır.
🔷 Nefsin en kötü seviyesi olan emmarenin, şeytandan daha kuvvetli bir etkiye sahip olduğu bilinir.
- Nefsin aşırı isteklerine karşı mücadele gösteremeyen nefs-i emmareye sahip kişi, arzularına tabi olarak kulluktan çıkar.
NEFS-İ MÜLHEME
🔷 "İlhama mazhar olan" manasına gelen mülheme, nefsin üçüncü mertebesidir. Nefs-i emmareden pişman olarak levvameye yükselen insan, tevbe istiğfarın ötesinde günahlardan özenle sakınır ve insanlara da iyiliği emretmeye başlar.
🔷 Kalbini Allah'a yakın kılmak için gayret gösteren nefs-i mülheme sahibi mümin, arzularına karşı direnerek belli bir kıvama erişmiş kimsedir. Kur'an-ı Kerim'de şöyle anlatılır: "Nefse ve onu biçimlendirene; sonra da ona kötülük duygusunu ve takvasını ilham edene yemin olsun ki, nefsini arındıran kurtuldu." (Şems Suresi, 7-9. ayetler)
Nefs-i Mutmainne
🔷 Yüce Allah'ın (CC) emirlerine titizlikle uyan, yasaklarından ciddiyetle kaçan ve kalbi hastalıklarından kurtularak hakiki imanı tadan kimsenin mertebesi nefs-i mutmainnedir. Güzel ahlakın hakim olduğu bu insan, davranışlarıyla bunu açıkça gösterir. Allah'tan (CC) razı olan ve Allah'ın (CC) razı olduğu kimsedir. Mutmain kelimesi "doymuş, tatmin olmuş kimse" manasına gelir.
🔷 Mutmain nefis Kur'an'da şöyle anlatılır: "Ey mutmain nefs! Sen O'ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. Böylece has kullarımın arasına sen de katıl. Cennetime gir!" (Fecr, 27-30. ayetler)
Nefs-i Râdiye
🔷 Nefsin beşinci mertebesi radiye, Allah (CC) ile beraber olma bilincinde, hikmete ve Rabbinden gelen her şeye razı olarak hoşnut hale gelen nefistir. Bu mertebedeki kimse kendi arzu ve isteklerini bir kenara bırakıp Yüce Allah'ın (CC) emirlerini titizlikle yerine getirir.
🔷 Radiye kelimesi "rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen" manasına gelir. Rabbinden gelen her şeye sabrederek O'ndan razı olan kişidir. Bu mertebedeki kimse cennete girecektir. "Sen O'ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön." (Fecr Suresi, 28. ayetler)
Nefs-ı Merdıyye
🔷 Radıye mertebesinin ardından gelen merdıyye, Yüce Allah'ın (CC) kendisinden razı olduğu kimsenin mertebesidir. Böyle bir nefis sahibi kimse kötü huylardan arınmış halde haramdan uzak durarak, devamlı istiğfar eder.
🔷 Allah'ın (CC) razı olacağı mertebede bulunan kimse aynı zamanda Cenab-ı Hakk'tan (CC) gelenlere de razı olur. Kendisini muhasebe eden, Rabbinden gelene "O'ndan geldik dönüş ancak O'nadır" diyerek sabredendir. "Sen O'ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön." (Fecr Suresi, 28. ayet)
Nefs-ı Merdıyye
🔷 Radıye mertebesinin ardından gelen merdıyye, Yüce Allah'ın (CC) kendisinden razı olduğu kimsenin mertebesidir. Böyle bir nefis sahibi kimse kötü huylardan arınmış halde haramdan uzak durarak, devamlı istiğfar eder.
🔷 Allah'ın (CC) razı olacağı mertebede bulunan kimse aynı zamanda Cenab-ı Hakk'tan (CC) gelenlere de razı olur. Kendisini muhasebe eden, Rabbinden gelene "O'ndan geldik dönüş ancak O'nadır" diyerek sabredendir. "Sen O'ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön." (Fecr Suresi, 28. ayet)
Kaynak: Fikriyat.com (Daha fazlası için tıklayın)