Son dakika spor haberi: Usta yazarlar Cebelitarık - Türkiye maçını değerlendirdi!

BEYAZ SAYFA! / REHA KAPSAL
Karadağ maçının beraberliğinden sonra Cebelitarık maçı takımın üzerindeki ölü toprağını atması açısından önemliydi. Galibiyetin elzem olduğu ve bizden de kat kat aşağımızda olan Cebelitarık'a karşı tek düşünce galibiyet hatta farklı galibiyetti. Maç başlar başlamaz Enes'in kaçırdığı penaltı gol olsaydı, ilk yarıdaki kötü görüntü olmayabilirdi.

Dakikalar geçtikçe baskı hissetmeden farklı bir skorla ilk 45'i bitirebilirdik. Ama ilk yarı oynanan oyunla doğru planların sahaya yansıdığını göremedik. Kapanan, top rakipteyken 6-3-1 gibi oynayan Cebelitarık'a karşı savunma kenar beklerimiz Zeki ve Mert daha önde olup; çizgi oyuncularımz Efecan'la Kerem içe kat ederek Enes'in yanında sayısal olarak hücum bloğu oluşturmamız lazımdı. Yeri geldiğinde öne çıkan rakip savunmaya karşı Efecan savunma arkası koşusu denedi.

Az yaptığımız, hareketsiz oynadığımız, Enes'in bağlantıda olmadığı, Yusuf'un isteksiz görüntüde olduğu, uzaktan şutumuzun olmadığı, bununla beraber enerjisi düşük olan milli takımımız pozisyon üretmekte bile sıkıntı yaşadı.

İkinci yarı özellikle Hakan'la Halil'in oyuna girmesi oyun hareketliliğimizi ve oyun anlayışımızı değiştirdi.
Derin orta saha görevini en iyi şekilde sahaya yansıtan Hakan'ın farkıyla maçı kazanmasını bildik. İlk yarı çözemediğimiz rakibe karşı ikinci yarı yapılan Halil- Hakan değişikliği yalnız skora katkı vermedi. Diğer oyuncuların da oyuna girmesini sağladığı gibi hareketlilik ve isteklerini de daha üst seviyelere çekti.
Milli Takım hangi takımla oynuyorsa saha içi planlama, kurgulama, hücum setlerini belirlemeli. İlk 11'ini buna uygun şekilde gerçekleştirmeli. Yani rakip analizi, oyuncu profillerine bakılarak kendi kurgularımızı, oyun şekli ve stratejimizi buna göre doğru şekilde seçmeliyiz.

Hollanda maçı bizim için önemli olduğu kadar için onlar için de önemli. Bence en son Karadağ maçı olmak üzere daha önceki dönemlerden de neleri eksik yaptıysak derslerini iyi çıkartmalıyız. Çok başarılı, farklı oyun oynayacağımız ve iyi mücadele edeceğimiz bir maç olacağını düşünüyorum. Bu tip maçlara konsantrasyonu iyi olan milli takıma sahibiz. Gelecek maçlarda 'beyaz bir sayfa' açmamız için mutlaka Hollanda karşısından sahadan mağlup olmadan ayrılmalıyız. İstediği zaman bu performansı ortaya koyacak potansiyeli yüksek bir milli takımımız var.

CÜMLETEN GEÇMİŞ OLA! / TURGAY DEMİR
Sen tahtaya, bir önceki maça göre bu kadar farklı oyuncu yazarsan, hangi taktiği verirsen ver, futbolcular rakibi küçümsediğini anlar ve o küçümsenen rakibe karşı bir an önce gol atabilmek için panik halinde oynarlar… İlk 45'te başımıza gelen buydu; atak değil panikataktı yaptıklarımız! Bir maçı şöyle oturup keyifle izleyemiyoruz yazık. Son yılların en iyi jenerasyonu, bana göre en iyi hocalarımızdan birinin elinde ama Şenol Güneş her maç ayrı bir macera peşine düşüyor. Şapkadan tavşan çıkaracağım diye bizi stres denizinde yüzdürüyor… Adamlar iki net pozisyon bulup tarih yazdılar! Az kalsın gol de atıyorlardı… San Marino, Andorra, ve Liechtenstein dışında bir de bizim maçta ilk yarıda santra yapmadılar… Kalecileri ilk kez penaltı kurtardı…

Muhtemelen ilk korneri de bize atmışlardır… Bütün ilkleri başardık vesselam. Helal olsun bize! Allah'tan, Halil Dervişoğlu panik yapanlara inat en soğuk kanlı haline bürünüp kilidi açtı… Ardından Hakan Çalhanoğlu fişi çekti sonra da, ilk iki şutu komşu ülkeye giden Kenan tavana astı… Cengiz sahada olsa o da atardı… Yani, yanisi şu; sahaya çıkardığın on bire bak, yaptığın değişikliklere bak ve sonra da goller kimden gelmiş ona bak Şenol hocam! Bu dediğimi yaparsan hatanı da anlayacaksın! Anlamazsan, Hollanda sana da, bize de uygun bir dille anlatacaktır!.. Ez cümle; Güneş, Cebelitark'a gemileri yakıp mı gitmişti bilmiyorum ama şu maçta bir kaza yaşamış olsak, ortada ne Güneş kalırdı ne de gemi! O nedenle cümleten geçmiş olsun…