Formda bir sezon sonunda da fiziksel ve mental düşüşler başlar. Sezon sonu oynamak farklıdır. Bu maç için bu kaçınılmaz bir durumdu. 3 tane farklı sistemle oynadık bu karşılaşmada. Hoca önce 4-1-4-1 ile oynayıp açmaya çalıştı.
Mücadelede, takımımız adına penaltı pozisyonları var, birkaç pozisyona da girdik.
İlk yarı sonu Mehmet Topal-Volkan Şen değişikliğiyle B planını döndü. Son olarak da geriden daha da iyi çıkabilmek için Hakan'ı stopere çekip Emre'yi aldı.
Teknik direktör Fatih Terim kazanmak için her şeyi yaptı. Turnuvayla ilgili takımı ciddi bir şekilde eleştirebiliriz, o başka. Ama şu maç için ben kimseyi eleştiremem. Kazanmak için her şeyi yaptı. Yaptığı her hamle doğruydu. Öyle ya da böyle kendimizi Eylül ayına attık.
Öndeki ofansif oyuncularla işi bitirmek istedik.
Orta sahamız biraz kısır kaldı. Yaratıcı oyuncular kenarda kaldı, rakip de 5'li oynadığı için bizim planımızı biraz bozdu. Fizikli, sırtı dönük oynayabilen tek forvetle 4-5-1 oynadılar. Biz de buna karşı hamle yapmak zorunda kaldık.
Özellikle 60. dakika civarında inisiyatif aldı Arda. Atletico Madrid ona çok şey kazandırdı ama Arda'nın potansiyeli bence daha yüksek.
Atletico katı kuralları olan bir takım.
Simeone, Arda Turan için "Daha fazla atmalı "diyor, buna sonuna kadar katılıyorum.
Milli takım ortalaması belki ligden daha fazladır.
Atletico değil de Madrid'in diğer stadında oynasa 10 tane atar yılda.
ÜÇÜNCÜLÜK İÇİN YARIŞACAĞIZ
İzlanda ile Çek Cumhuriyeti kesinlikle bizim rakibimiz değil. Hollanda ise bu şampiyonadaki rakibimiz. Çek Cumhuriyeti ile İzlanda'yı geçerse Hollanda geçebilir. Bizim ilk 2 şansımız matematiksel olarak olsa da, bence Hollanda ile üçüncülük yarışımız olacak.