Başkan Gümüşdağ, kulübü satma planları olup olmadığı yönündeki bir soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Sadece Çinliler değil, zaman zaman Avrupa'dan fonlarla da görüştük. Burada çok uluslararası şirketler, yerel şirketler var. Kulübümüz bu işten kazan kazan sağlayabiliyorsa neden olmasın. Kulübün tamamını satmak gibi bir niyetimiz yok. Yüzde 30-40'ını güçlü bir aktöre satabiliriz. Çinlilerle görüşmemiz devam ediyor, şu an sponsor da oldular bize. Doğru bir zamanda doğru bir ortaklığa her zaman açığız."
- "İlçenin sembolü olmayı hedefledik"
Göksel Gümüşdağ, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'dan, İstanbul Başakşehir Futbol Kulübüne geçiş sürecini de anlattığı konuşmasında, şu ifadeleri kullandı:
"Yepyeni bir ilçenin sembolü olmayı hedefledik. Bir tane taraftarımız yoktu, bugün 16-17 bin Passolig sahibi taraftarımız var. Kulüp ürünlerini sattığımız mağazayı açtığımızda ilk günler ciro yoktu, şu an maç günlerinde 20-25 bin liralık forma satışı yapıyoruz."
- "Tüm kulüplerin şirketleşmesi gerek"
Göksel Gümüşdağ, Türkiye'de kulüplerin kurtuluşu için şirketleşmenin mutlaka gerekli olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
"Tüm kulüplerin şirketleşmesi lazım. Elli yıl önce dernekler statüsü yapılmış, herkes o kadar rahat ki. Türkiye'de başkan oluyorsun, bir anda gündeme oturuyorsun, istediğin her harcamayı yapıyorsun, bıraktığında seni sorumlu tutan hiçbir şey yok. Böyle saçma sapan bir şey olabilir mi. Ben çekleri imzalarken çok tedirgin olurum, çünkü şirketimizin itibarından sorumluyuz. Bugün uluslararası alanda kulüplerimizin çoğunun itibarı yok. Biz talip olduğumuzda ülkemizden hiçbir kulüp gidip aynı oyuncuya talip olamaz. Clichy örneği bunun en net ispatı. Clichy'yi herkes istedi ama biz aldık. Çünkü bizim referansımız iyiydi."
- "Büyük işler bitti, Kulüpler Birliğine veda ettik"
Kulüpler Birliği Vakfındaki görevinden 3. dönemi bitiminde ayrılmaya karar verdiğini anlatan Göksel Gümüşdağ, şunları aktardı:
"Bir yere oturunca 20 sene kalkmayı bilmiyoruz. Bir şeyleri yaptığımıza inanıyorsak ayrılmalısınız. Ben istifa etmedim, 3. dönemim tamamlandı, bir daha aday olmadım. Yayın ihalesine kadar olan süreci mükemmel yönettik. Göreve geldiğimizde 18 kulüp başkanını aynı masaya oturtmak imkansızdı, bunu başardık. Deplasman yasağını kaldırdık, yayın ihalesindeki federasyon payını yüzde 12'den yüzde 4'e düşürdük, kalan yüzde 8'i kulüplere aktardık. Baktık büyük işler bitti, Kulüpler Birliğine veda ettik. Fikret Bey'in de inanılmaz katkı sağlayacağını düşünüyorum."