MİRAÇ KANDİLİ ÖNEMİ VE FAZİLETLERİ | Recep ayının 27. gecesinde idrak edilen ve üç ayların ikinci kandili olan Miraç Kandili için geri sayım başladı. 2024 yılında 6 Şubat Salı gününe denk gelen Miraç Kandili hakkında arama motorlarında 'Miraç Kandili önemi nedir? Miraç Gecesi neden kandil, anlamı, önemi ve faziletleri nelerdir?' sorularının cevabı araştırılıyor. İşte detaylar...
MİRAÇ GECESİ NEDEN KANDİL?
Miraç, İslam dininde ve mitolojik anlatımlarında, Hz. Muhammed'in göğe yükselip, Allah ve öte âlemleri ile görüp geriye döndüğü rivayetlerine verilen isimdir. Rivayetler; İslam dini peygamberi Hz. Muhammed'in kalbinin temizlenmesi, Burak ve Cebrail eşliğinde Mescid-i Aksa'ya gidiş (isra), Burak'ı bağlayıp peygamberlere namaz kıldırma, muallak taşından göğe yükselme, Allah ile konuşmalar, gök katlarında diğer peygamberler ile diyaloglar, cennet ve cehennemi görme ve geri dönme gibi bölümlerden oluşur.
MİRAÇ KANDİLİ'NİN ANLAMI NEDİR?
"Kendisiyle yukarı çıkılan şey, merdiven" anlamına gelen kelime, Türkçeye "yükseğe çıkma" şeklinde çevrilir ve uruc (yükselme) kökünden gelir. İsra, Arapçada gece yolculuğuna verilen isimdir. Hz. Muhammed'in geceleyin Mescid-i Haram'dan Burak adı verilen binek üzerinde Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya götürülmesini ifade eder. Birlikte isra ve miraç olarak anılır.
İslam inancına göre, Hazreti Muhammed, Miraç gecesi, Allah'ın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselam'ın rehberliğinde Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan semaya, yüce alemlere ve ilahi huzura yükseldi. Hazreti Muhammed, yolculuğunda "Burak" adlı binekle seyahat etti.
MİRAÇ KANDİLİ'NİN ÖNEMİ NEDiR?
Beş vakit namaz, miraç gecesinde farz kılındı, Allah'a şirk koşmayanların cennete gireceği müjdesi verildi ve Miraç gecesinde "Amenerrasulü" diye başlayan Bakara Suresi'nin son üç ayeti indirildi.
Ayrıca bu gece Allah, Hazreti Muhammed'e insanın yaşama hakkını, şeref ve haysiyetini korumayı, toplumun huzur ve güvenini sağlamayı amaçlayan on iki emir vahyetti.
Bu makamda Peygamberimize üç ilahi ihsanda bulunulduğu hadis-i şeriflerde belirtilmektedir. Bunlar:
a) Beş vakit namaz. (Bu sebeple namaza mü'minin miracı denmiştir.) b) Allah'a ortak koşmayanların bağışlanacağı müjdesi. c) Bakara suresinin sonundaki üç ayet.
MİRAÇ KANDİLİ FAZİLETLERİ NELERDİR DİYANET?
Allah'ın sevgili elçisi, son peygamberi, Mekke müşriklerinin haince saldırıları ve dayanılmaz eziyetlerine göğüs gererek yüce dinimiz İslâm'ı tebliğ görevini ifa ediyordu. Bu esnada kısa bir zaman içinde kendisine yardım eden, onu büyütüp himaye eden amcası Ebu Talip ve ilk iman eden, malıyla, canıyla ona bütün varını veren Hz. Hatice validemizi kaybetti. Aynı zamanda Taife giden Peygamberimizin orada taşlanması ve ayaklarının kan içerisinde kalarak tekrar Mekke'ye dönmesi kendisini çok üzmüştü. Bu olaylardan dolayı bu yıla "gam ve hüzün yılı" adı verilmiştir.
İşte bütün bu hadiselerden çok sıkılan, bu olaylardan dolayı oldukça müteessir olan Hz. Muhammed'i Cenab-ı Hak (c.c.) teselli etmek, üzüntüsünü gidermek, O'na hiçbir beşer gücünün görmediği, duymadığı bir takım ayetlerini ilahi sırlarını, âli derecelerini göstermek için O'nu katına çıkarttı. Aradaki vasıtaları kaldırarak, O'nu ilahi vahye muhatap kıldı. Bu sırlı olay kameri takvime göre, Recep ayının yirmi altısını yirmi yedisine bağlayan gece meydana gelmiştir ki, bu geceye Miraç Gecesi denilmektedir.
Hicretten bir buçuk yıl kadar önce bir gece vakti, büyük meleklerden Cebrail Hz. Mu- hammed'i mahiyetini bilemediğimiz "Burak" ismi verilen manevî binitle Mekke'deki Mescid-i Haram'dan alıp Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya götürdü. Bu durum Kur'an-ı Kerim'in İsra suresinin 1. ayetinde şöyle anlatılmaktadır: "Kulu Muhammedi bir gece Mescid-i Haram'dan, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Doğrusu O, işitir ve görür.""
Mescid-i Aksa'dan sonraki Miraç yolculuğu hakkında bilgilerimiz Peygamberimizin hadisi şeriflerine dayanmaktadır: Bu konudaki hadislerde bu olay şöyle anlatılmaktadır: Hz. Muhammed (s.a.s.) Cebrail'in refakatinde, hiçbir insana nasip olmayacak bir şekilde, zaman ve mekan mefhumlarını aşarak göklere yükseltilmiş, pek çok manevi makam ve mevkiler kendilerine gösterilmiş, varlık ufuklarının üzerine çıkarılarak Yüce Allah'ın huzuruna varmıştır. Bu olay hadislerde uzunca anlatılmaktadır.
Süleyman Çelebi Mevlid'de bunu şöyle anlatmaktadır.
"Söyleşirken Cebrail ile kelam
Geldi refref önüne verdi selâm
Aldı ol şahı cihanı ol zaman
Sidreden gitti ve götürdü heman"
Miracın esrar dolu ulvî sahneleri Necm suresinde de şöyle dile getirilmektedir.
"Allah o anda kuluna vahyedeceğini etti. Muhammed'in gözünün gördüğünü gönül yalanlamadı.
Ey inkarcılar, onun gördüğü şey hakkında kendisi ile tartışıyor musunuz? An- dolsun ki, Muhammed Cebrail'i sınırın sonunda (Sidretü'l-Münteha'da) başka bir inişte de görmüştür."
Bu makamda Peygamberimize üç ilahi ihsanda bulunulduğu hadis-i şeriflerde belirtilmektedir. Bunlar:
a) Beş vakit namaz. (Bu sebeple namaza mü'minin miracı denmiştir.)
b) Allah'a ortak koşmayanların bağışlanacağı müjdesi.
c) Bakara suresinin sonundaki üç ayet.
Bu büyük olaydan bahseden ve aynı adı taşıyan İsra suresinde Yüce Allah, bütün insanlığa ihtiyaç duydukları düsturları bildirmektedir. Bunlara uyulduğunda huzur ve mutluluğa kavuşulacağı muhakkaktır. Bu düsturlar:
"Rabbin yalnız kendisine kulluk etmenizi, ana-babaya iyi davranmayı emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında kalırsa, yaşlanırsa, onlara karşı öf bile deme, onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle", "Yakınına, düşküne, yolcuya hakkını ver. Elindekileri saçıp savurma", "Saçıp savuranlar şeytanın dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür."
"Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme, büsbütün açıp tutumsuz olma, yoksa pişman olur, açıkta kalırsın...", "Çocuklarınızı yoksulluk korkusuyla öldürmeyin. Biz onlara da size de rızık veririz. Onları öldürmek şüphesiz büyük bir günahtır.", "Sakın zinaya yaklaşmayın, doğrusu bu çirkindir. Kötü bir yoldur.", "Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın...", "Yetimin malına ergin çağına ulaşana kadar, en güzel şeklin dışında yaklaşmayın. Verdiğiniz sözü de yerine getirin, çünkü verilen söz sorumluluğu gerektirir", "Bir şeyi ölçtüğünüzde tas tamam ölçün, doğru terazi ile tartın, böyle yapmak sonuç itibariyle daha güzel ve daha iyidir.", "Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, çünkü sen ne yeri delebilir ve ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.", "Bunların hepsi Rabbi'nin katında beğenilmeyen kötü şeylerdir.'"